Türkiye'nin yüreğine kazınan Asrın felaketi 6 Şubat depremi yalnızca binaları değil, binlerce insanın hayatını, anılarını, hayallerini yerle bir etti. 11 ili etkileyen o büyük yıkımın ardından, enkazların altında sadece beton yığınları değil, insanların umudu da kaldı. Ama hayat kaldığı yerden devam etmek zorundaydı...
Depremin en çok etkilediği illerden biri olan Adıyaman'da, felaketle açılan bu yaralar devlet eliyle hızla sarılıyor. İndere bölgesinde yükselen dev konut projesi, yalnızca yeni evler değil; güven, umut ve yeni bir yaşam inşa ediyor. Emlak Konut öncülüğünde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda ve AFAD işbirliğinde yürütülen bu projede, toplam 16 bin 467 konutun yapımı planlandı. Şu ana kadar 7 bin 613 konut hak sahiplerine teslim edildi. Yüzde 90 seviyesine gelinen projenin konutların teslimatının Ağustos ayı sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.
"AFETE DAYANIKLI KONUT, GELECEĞİ KURTARMAKTIR"
Projenin geldiği noktayı SABAH'a değerlendiren Emlak Konut Uygulama Müdürü Mehmet Ersev Kuzdan, yürüttükleri çalışmayı bir inşaat projesinden ziyade toplumsal bir sorumluluk olarak gördüklerini belirtti. Afetlere dirençli, sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirler kurmanın, sadece bugünün değil, çocuklarımızın da geleceğini güvence altına almak anlamına geldiğini vurgulayan Kuzdan, "Her bir konut, bir çocuğun sıcak bir odada büyüyeceği bir yuva; her altyapı hattı, bir ailenin huzurla yaşayacağı bir mahalle demek. Biz bu projeye sadece tuğla ve betondan oluşan yapılar olarak değil, bir şehrin umudunu yeniden inşa etmek gözüyle bakıyoruz." Şeklinde konuştu.
"BURASI ARTIK BİR İLÇE GİBİ"
Vatandaşa hizmetin devletin, vatana hizmet olduğunun altını çizen Kuzdan, 5 milyon metrekarelik dev bir alanda kurulan İndere şantiyesinin, adeta başlı başına bir ilçe olduğunu söyledi ve proje hakkındaki sözlerini şöyle sürdürdü: "9 bin kişilik ekip, 600 iş makinesiyle çift vardiya çalışarak konutları zamanında teslim edebilmek için gece gündüz demeden mesai harcıyor. Proje kapsamında sadece konutlar değil; altyapı, eğitim, sağlık ve sosyal alanlar da büyük titizlikle inşa ediliyor. Bölge, 18 okul (6'sı 32 derslikli, inşaatı sürüyor), 9 sağlık tesisi, 2 büyük cami (biri 2 bin ve diğeri 750 kişilik), 310 bin metrekare yeşil alan, spor ve dinlenme alanları ile donatıldı."
"BU EV BİZE SADECE BİR ÇATI DEĞİL, BİR YENİDEN DOĞUŞ HEDİYESİ"
Adıyamanlı depremzede Bayram Kahraman (65) felaketten beş gün sonra eşi ve iki torunuyla enkaz altından sağ kurtuldu. Ancak aynı afette oğlu, gelini ve üç torununu kaybetti. Şimdi, hayatta kalan iki torunuyla ve eşiyle yeni evinde yaşamını sürdürüyor. Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan Kahraman, "O gün sadece evimi değil, hayatımın yarısını kaybettim. Evlatların o molozların altında ellerimin arasından kayıp gitti.
Ama şimdi o kayıplardan bana kalan iki torunuma sımsıkı sarıldım. Yeni evimize geldiğimizde yeniden deprem olur, evimiz yıkılır diye korktuk ama burası hayallerimin ötesinde. Güvenli, sıcacık, her şey düşünülmüş. Devletimiz bize yalnızca bir ev değil, yeniden yaşama tutunacak bir hayat verdi. Bu evde artık çocuklarımın sesi yok belki ama torunlarımın kahkahası var. Bu bize yetiyor." dedi.
O KONUŞANLAR ŞİMDİ UTANIRLAR MI?
Öte yandan kayalıklara ev mi yapılır" diyenlere seslenen Kahraman "Reis babam yapılmaz denileni yaptı. O konuşanlar şimdi utanır mı? Onun yaptığı babalığı kim yapardı? Cumhurbaşkanım sözünü tuttu, hiçbir konuda bizi yalnız bırakmadı. Murat oğlumuz ailesine sahip çıkar gibi bize el uzattı. Biz de onu evladımız saydık. Allah devletimizden razı olsun." Şeklinde konuştu.
"HAYATA YENİDEN BAŞLADIK"
6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde düzenlenen toplu konut teslim töreninde, yüzlerce aile gibi Mahmut Kılıç da büyük bir mutluluğa tanıklık etti. Kurada ismi çıkan 48 yaşındaki Kılıç, eşi ve üç çocuğuyla birlikte yeni yuvasına kavuşmanın sevincini yaşadı. Depremde yaşadıkları evin ağır hasar almasının ardından aylarca zorlu koşullarda yaşadıklarını belirten Mahmut Kılıç, "İsmim okunduğunda kalbim duracak sandım.
Gözüm eşime, sonra çocuklarıma gitti. Hep birlikte ağladık. Bu sadece bir ev değil, bize verilen ikinci bir hayat. Eve taşındığımızda ise çocuklarımın yüzündeki gülümsemeyi gördüm. O an tüm acılarım dindi. Evlatlarım artık gece korkuyla uyanmıyor. Güvendeler, sıcacık bir evde, sağlam duvarlar arasında yaşıyorlar. Bizim için en büyük hediye bu." dedi.