Karakaya'nın vücudundaki morlukların yer aldığı otopsi fotoğrafları ile çamurlu kıyafetlerinin görselleri de dava dosyasına girdi. Karakaya ailesinin avukatı Şermin Tankut, "Kerem'in kolunda 4 parmak izi var. Otopsi raporunda, 'Darp izi yoktur' deniyor" açıklamasını yaptı.
Olay, 3 Haziran 2018'de Termal ilçesi Akköy'de meydana geldi. Kerem Karakaya, saat 08.00 sıralarında, okul arkadaşı F.B.'nin evine gitti. İddiaya göre; bir süre sonra Karakaya, evin odunluk kısmında bulunan kırma av tüfeği ile oynayan F.B. tarafından başından vurularak hayatını kaybetti. F.B.'nin cezai ehliyetinin bulunmaması nedeniyle annesi Serpil B., Yalova 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde, 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan yargılanmaya başlandı.
Mahkeme, tüfeğin ağırlığı, 2 kez ateş edilmesi, kartuşun değiştirilmesi ve silahın ateş mekanizmasının suça sürüklenen çocuk tarafından bilinemeyeceği, delillerin tam toplanmamış olması ve 'Kasten öldürme' şüphesinin varlığı nedeniyle Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, Serpil B. hakkında hazırladığı iddianamede, sanığın 'Kasten öldürme' suçundan tutuklanması talebinde bulundu. Savcılığın talebi doğrultusunda dosya, 7 yıl sonra Yalova 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nden Yalova 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne devredildi.
SUÇLAMAYI REDDETTİ
'Kasten öldürme' suçundan 20 Mayıs'ta yargılanmasına başlanan tutuksuz sanık Serpil B., duruşmaya SEGBİS ile Trabzon'dan katıldı. Cinayet iddiasını reddederek, ramazan ayında yaşanan olay günü oruç tuttuğunu, sabah ezanıyla yattığını, evde çocuğunun dışında kardeşinin olduğunu ve silah sesi duyduktan sonra dışarı çıktığını söyleyen Serpil B., "Yalan, öyle bir şey olmaz. Ben de anayım. Keşke benim evladım ölseydi" diye konuştu.
Üzerinde çıkan barut izlerinin sorulması üzerine Serpil B., o dönem ikamet ettiği evin ıssız bir bölgede olması nedeniyle, yaban hayvanlarını korkutmak için 3-4 gün önce tüfekle ateş ettiğini belirterek, "Olay sonrasında kartuşu çekmedim. Hatırlamıyorum tüfeği tutmuş olabilirim. Olay sonrası herkese dokunmuş olabilirim. Suçu kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Oğlu F.B.'nin silahı doldurup ateş edemeyeceği yönündeki raporun sorulması üzerine ise tüfeğin hafif olduğunu söyledi.
AVUKATTAN, 'KEREM GÖRDÜĞÜ BİR ŞEY YÜZÜNDEN ÖLDÜRÜLDÜ' İDDİASI
Kerem'in babası Halil ile annesi Rahime Karakaya, sanığın cezalandırılmasını talep ederken, olay sonrasında verilen ifadelerde çelişkiler olduğunu belirten Karakaya ailesinin avukatı Şermin Tankut, "Kerem, balkon kapısından baktıktan sonra bir şey gördü, sonra öldürüldü. Kerem'in elbiselerinde çamur, sürüklenme izleri var. Adli Tıp'ta 4 parmak izi var. Biri tutmuş, infaz edilmiş. Sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
ARKADAŞI GELMEYİNCE EVE DOĞRU YÜRÜMÜŞ
Mahkeme heyeti, sanığın adli kontrol uygulanmasına devam edilmesine karar verip duruşmayı ertelerken; Kerem Karakaya'nın, arkadaşı F.B.'yi beklediği ve gelmeyince evine doğru yürüdüğü anlara ait güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Kerem Karakaya'nın, arkadaşıyla buluşmak için bisikletiyle geldiği yerde bir süre beklediği, arkadaşı gelmeyince ise bisikletiyle evine doğru ilerlediği görüldü. Bir başka görüntüde ise Kerem'in bisikletini bırakıp FB.'nin evine doğru yürüdüğü anlar yer aldı.
'15 DAKİKA NEDEN AMBULANS ARANMADI'
Görüntülerdeki zaman ve olay yerinde yaptıkları mesafe hesabıyla tutuksuz sanığın verdiği ifadelerin örtüşmediğini söyleyen avukat Şermin Tankut, silah sesinin duyulduğu saat ile ambulansın aranması arasında 15 dakika olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Kerem'in yürürken kamera kayıtları var. Kamera kaydı olmasına rağmen, 7 yıldır bir tatbikat yapılmamış. Biz kendi imkanlarımızla yaptık. Baba yürüdü, bir çocuk bulup yürüttük, biz yürüdük. Olay yerine Kerem'in gitme dakikası 8 veya 9 dakika. Bu ne demektir? Kerem, olay yerine 08.33 veya 08.34'te varmaktadır. F.B.'nin komşuları olan Ş.Y. ifadesinde, aynı gün toprak yola döndüğünde eve doğru yürüyen bir çocuk olduğunu söylüyor. O toprak yoldan F.B.'nin evine maksimum 3 dakika. Komşu Ş.Y., Kerem'i arabasıyla geçip evinin önüne park ettiğini, eve girip cam açtığını, o sırada bir el silah sesi duyduğunu söylüyor. Bizim düşüncemize göre, olay saat 08.38 civarında meydana geliyor. Çünkü Kerem'in babası çalıştığı otelde olayı izliyor, kendi çocuğunun olduğunu bilmeden. Silah sesinden sonra baba saatine bakıyor. Çünkü çalışan elemanlara çay yapacak, zaman gecikti mi diye. Balkona çay telvesini dökmeye çıkıyor. 08.42'de olay yerinde komşu Ş.Y.'nin arabasını park etmiş, arka kapıları açık vaziyette görüyor. Bu ne demektir, 08.42'de çocuk artık vefat etmiş. Ambulansı arama saati de 08.53. 15 dakika neden ambulans aranmadı? İfadelerinde hemen aradıklarını söylüyorlar."
OLAY YERİ, 19 SANTİMETRE YÜKSELTİLMİŞ'
Kerem Karakaya'nın öldüğü zemine 19 santimetre beton dökülüp yükseltildiğini de söyleyen avukat Tankut, "Olay yerinin fotoğraflarına baktığımız zaman, bir pencere ve kapı görüyoruz. 3 Haziran, hava sıcak. Muhtemelen camlar, perdeler açık. Çocuğun yapacağı şey, 5 adım atıp kapıya gitmek yerine, belki de camdan baktı. O camdan bakınca ne gördü bilmiyoruz. Biz hala o evin kaç odası var bilmiyoruz. Mahkemede Serpil B.'ye sorduk kaç oda var diye. 3 oda olduğunu söyledi. Ama o ev 1 oda, 1 salon olarak gözüküyor. Hala bilmiyoruz çünkü o eve gidip bir tatbikat yapılmadı. Soruşturma aşamasında tatbikat talebinde bulunduk. Henüz yapılmadı. Son duruşmada da tekrar talepte bulunduk. Şöyle bir durum da var. Gitseler şu an tatbikat için, olay yeri 19 santimetre yükseltilmiş. Beton atılmış oraya. Madem olay gecesi aldınız başınızı gittiniz, olay yerindeki 1,5 buçuk santim betonu, neden 20 santim yükselttiniz? Silahtan çıkan saçmaları mı gizlediniz? Balistik raporu var. Kerem'i öldüren saçma şevrotin. Olay yerinde bulunan kuş saçması. Kerem'in yarasının içinde tek bir saçma bulunmuyor" dedi.
Karakaya'nın vücudunda morlukların görüldüğü otopsi fotoğrafları da dava dosyasına girerken, kıyafetlerinde de çamur ve küf izleri olduğunu, iç çamaşırının da yırtıldığına dikkat çeken avukat Tankut, "Aynı çuval içinde çıkan emanet eşyalar var. F.B.'nin tişörtü ile Kerem'in kıyafetleri ve ayakkabıları var. F.B.'nin tişörtü tertemiz. Mağazadan alınmış gibi ve hala kendini koruyor 7 yıldır. Kerem'in bütün elbiseleri, ayakkabısı dahil olmak üzere, iç çamaşırı da küf, çamur ve pas içinde. Kerem'in eşyaları öyle bir durumda ki çekme izleri var" diye konuştu.
'CAMDAN BİR ŞEY GÖRDÜ'
Kerem Karakaya'nın sağ kolunda 4 parmak izi olduğunu ve morluklar bulunduğunu da söyleyen avukat Tankut, "Kerem, kanaatimizce camdan bir şey gördü. Onun gördüğünü de içeridekiler gördü ve Kerem kaçtı evin arkasına doğru. Bu sırada da ayakları sırılsıklam oldu. İçerideki tüfeği kaptı, artık 1 kişi mi 2 kişi mi biz onu bilmiyoruz. Belki evde daha fazla kişi vardı. Otopsideki fotoğraflara baktığımız zaman görüyoruz ki Kerem'in kolunda 4 parmak izi var. Elinden, kolundan tutulmuş ve sürüklenmiş. 4 parmak izi durmasına rağmen otopsi raporunda, 'Darp izi yoktur' deniyor. Sürüklenmiş ve olay yerine beton zemine getirilerek öldürülmüş. Yani vardığımız kanaat bu" ifadelerini kullandı.
