Bolu Kartalkaya Grand Kartal otelde çıkan yangında 36'sı çocuk 78 can hayatını kaybetti. Olaya ilişkin sorumlu olduğu değerlendirilen 19'u tutuklu 32 zanlı duruşmada yerini aldı.
OTELİN BAŞ AŞÇISI: BENDE ŞİKAYETÇİYİM
4. günde devam eden duruşmada sanık kürsüsüne otelin baş aşçısı tutuksuz sanık Reşat Bölük geldi. Bölük, yapmış olduğu savunmasında, "Ben sadece kış sezonunda otelde çalışırım. Yangının çıktığı grill plate cihazı saat 05.30-06.00 gibi açılır. Grill plate cihazı şov alanındadır. Grill plate cihazının yanındaki çöp kutusu boş olur, geceden temizlenir çünkü. Önce şalteri açar ve sonra grill plate cihazının düğmesini açar, iki işlemle açılır. İtfaiyenin yaptığı denetimde tespit ettiği eksikliklerden de haberim yok. Suçlamaları kabul etmiyorum. Çünkü ben canımı zor kurtardım, kendimi sakatladım. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi.
ODADA SİGARA İÇİYORLARDI, DEDEKTÖRLER ÇALIŞMIYORDU
Grand Kartal Otel duruşmasında otelin resepsiyon görevlisi tutuksuz sanık Yiğithan Burak Çetin'de yapmış olduğu savunmasında, "Gece 00.00 ile sabah 08.00 arasında çalışıyordum. Gece saat 01.00 gibi mutfağa inip atıştırmalık bir şeyler istedim. Resepsiyonda çalışırken kuvvetli bir sarsıntı ve yoğun bir duman hissettim. Yandaki odaya geçip yangın butonu veya yangın söndürme tüpü bulamadım. Sonrasında jandarmayı aradım. Acil durumda Kartalkaya'da bulunan jandarmayı aramam söylenmişti. Merdivende şiddetli duman vardı, yukarı katlara da çıkamadım. Benim de aklıma tek kişilik koltukları kapıların önüne çekmek geldi. Yukarıdan gelen misafirlere çıkış alanı yaratmak için bunu yaptık. Saat 03.26'da jandarmayı aradım. Kapının önünde 'Yangın var' diye bağırmaya başladım. 03.28'de şefim Görkem Bey'i aradım. Sonrasında resepsiyonda görevli arkadaşım ile birlikte Zeki Yılmaz'ı aradım. Bunların hepsi HTS kayıtlarında mevcuttur. Kapıdan ilk olarak gündüz güvenlik görevlisi olarak çalışan kişi çıktı. Sonra başka insanlar da dışarı çıkmaya başladı. Daha sonrasında Emir Aras ve ailesini gördüm. Otelden yatak ve battaniye çıkarıyorlardı, onlara katıldım. Yangın sırasında alarm çalmadı. İkinci katta kalan arkadaşlar odada sigara içiyorlardı ve dedektörler hiçbir şekilde devreye girmiyordu. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum ve beraatimi talep ediyorum." Dedi.
YANGINDA 3 ÇALIŞANIMI KAYBETTİM
Duruşmasında kürsüye gelen otelde bulunan kafenin sahibi tutuksuz sanık İbrahim Polat da savunmasını yaptı. Yangında 3 çalışanının hayatını kaybettiğini ifade eden İbrahim Polat, "Bolu'da enerji şirketim var. Bolu'da yüksek standartta kafe açmak istedim. Bunun için otelde kafe açmak istedim. Yetkili arkadaşları bu konuda talimatlandırdım. Kira sözleşmesini Kadir Özdemir ile imzaladık. Kafe açılmamıştı, eksikleri vardı. Ruhsat işlemleri henüz yapılmamıştı. Sömestr tatili geleceği için kafe için çalışmaları hızlandırmıştık. Ciddi bir yatırım yapacağımız için kira da 2 bin TL gibi sembolik bir rakamdı" diye konuştu.
BÖYLE BİR RİSK OLDUĞUNU BİLSEM KAFE AÇAR MIYDIK'
Bolu'da Grand Kartal Otel duruşmasında oteldeki kafenin yetkilisi tutuksuz sanık İsmail Karagöz'ün savunması alındı. İsmail Karagöz, "Ruhsat için İl Özel İdare Ruhsat ve Denetleme Şube Müdürlüğü'ne müracaat ettim. Müracaatlarım aralık ayının birinci haftası alındı. Otelde çalışacağımız için itfaiye raporu gerekliydi. Mesleki yeterlilik belgesi ve personel için SGK girişleri gerekiyordu. Otelde yetkili olarak gördüğüm Kadir Beyden itfaiye uygunluk belgesini talep ettim. İl Özel İdare'den bulamadım, kendisinden talep ettim. Belgenin acil verilmesi ve kafenin açılması gerektiğini söyledim. O zaman İl Özel İdare'ye veya belediye arşivinden bulabilirsin diye sıkıştırdım. 'Kafe için ayrıca itfaiye uygunluk belgesi alınması gerekli' dediler bana. Kadir Özdemir, bizim adımıza belediyeye talepte bulundu. 3-4 gün sonra İl Özel İdare'ye gittiğimde belgeyi alabileceğimi düşündüm. Onlar da gelip inceleme yapacaklarını söylediler. Ben yokken gelmişler, sonrasında ben İl Özel İdare'ye gittiğimde denetimin uygun çıktığını söylediler. Daha sonra evrakın kolluğa ardından da Bolu Valiliği'ne gideceği söylendi. Bu sırada yangın çıktı. Otelin yangın uygunluk belgesi olmadığını bilmiyorum. Otelin giriş kapısında 'Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimindedir' yazıyor. Böyle bir risk olduğunu bilsem kafe açar mıydık?" dedi.
Bolu'da 78 kişinin öldüğü Grand Kartal Otel'deki yangın duruşmasında otelin sahibi Halit Ergül'ün savunmasına geçildi.
"PAHALI MİSAFİR ARAÇLARI VARDI"
Yangın gecesi Gazelle Otel'de olduğunu söyleyen Ergül, "Saat 03.30 gibi eşim aradı, 'Çok kötü, yanıyoruz' dedi ve hemen giyinip süratle yola çıktım. Yolda 112'yi aradım, 'Biz de yola çıktık' dediler. Yolda Mehmet Güner aradı, yangını sordu. 'Ne durumda bilmiyorum, gidiyorum' dedim. 15 kilometre kala kızıllık vardı ve 'Eyvah, çok büyük' dedim. Otele gidince her yeri sarmıştı. Yolculuk 1 saat sürmüştür. İtfaiyeler peş peşe gelmeye başladı. Kayak hocaları vardı, 'Giremezsin' dediler. Zaten girilecek gibi değildi. İtfaiye ekipleri misafirleri indiriyordu, onları gördüm. Bir kişinin vefat ettiğini söylediler, o an yıkıldım. Serseri mayın gibi dolanıyordum. Kepçeci geldi, pahalı misafir araçları vardı. Kepçeyle alıp yol açtık. Emir'i aradım, onun da üstü başı is içerisindeydi. Personel ve kayak hocaları orada uğraşıyordu. İtfaiye ekipleri güvenlik için uzaklaştırdı" dedi.
"300 PERSONELDEN BİRİNİN HATASINI BURADA HEPİMİZ ÇEKİYORUZ"
Yangının personel hatasından dolayı çıktığını ifade eden Ergül, "Vefat edenler çok olunca kafa da gitti. Jandarma yanımda duruyordu, büyük ihtimalle gözaltı içindi. İfade için Bolu'ya geldim. Yangının nasıl başlamış olabileceğini düşündüm. Ben, orada şov bölümünde aşçılar yapmaması gereken şeyi yaptı, oradan çıkmıştır diye düşündüm. Yine de yanılmadım. 300 personelden birinin hatasını burada hepimiz çekiyoruz. Yangının nedeni ile ilgili bilirkişi raporunda, "Gaz düzgün olsaydı kendi kendine sönebilirdi" diyor. Avukatların dediğine göre Aygaz ile sözleşmemiz varmış, yılda iki kez denetlemeye gelmesi gerekiyormuş ama gelmemişler. Evrak işlerinde başka imzalar vardı. İş güvenliği uzmanı 'Gerek yok' dedi. Ece ve Kübra Hanım, 'Sözleşmeleri Kadir Özdemir imzalardı' diyor. Kime sorsak, 'Kimse eğitim almadık' diyor. Balili kızlardan biri, '2 yıl önce yangın eğitimi almıştık Gazelle Otel'de' diyor. 'Eskilerden aldık' diyenler var. Eğitimi 2 kişiye mi yaptık?" dedi.
'İNSAN DEĞİLSEM ÇOCUKLARIMI VE TORUNLARIMI DA ORADA YATIRDIM'
Otelin muhasebecisi Kadir Özdemir'in Grand Kartal Otel'e gelmesi için 4x4 araç aldığını ifade eden Ergül şöyle devam etti: "Emir Aras beni aradı, 'İtfaiye için şunlar şunlar eksikmiş, Kadir Özdemir müracaat ederken hata yapmış' dedi. O zaman, 'Anormal bir şey yoksa Kadir Özdemir geri çeksin' dedim. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetleniyoruz. Otelin girişinde 'Denetleniyor' diye Kültür ve Turizm Bakanlığının tabelası var. İnsan değilsem neden bile bile çocuklarımı ve torunlarımı oraya yatırayım."
"BANA SORMADAN HİÇBİR ŞEY YAPAMAZDI"
"12'nci katta özel misafir yoktu. Orada asansör bile çıkmaz. Orası boş, orada misafir ağırlanmaz. Grand Kartal Otel Genel Müdürü Emir Aras'tır. Ama bana sormadan hiçbir şey yapamazdı. Kadir Özdemir muhasebe müdürüdür ve epey etkilidir. Alışları yapar, büyük alışları benim emrim ile yapar. Elektrik olayı 2 yıl öncesine kadar Grand Kartal Otel'de yoktu. Kartal A.Ş.'nin elektrikçileri yapardı. Biz de Hüseyin'i aldık yazın da Gazelle Otel'de çalışırdı. Bayram'ın da yardıma geldiğini biliyorum. Zeki Yılmaz da müdürdür ama çok yetkisi yoktur. Cemal Özel de sıradan bir elemandır. Elektrik tesisatında değişim olsa Hüseyin beyin haberi olurdu" dedi.