Cumhuriyet Türkiye'sinin sembol yapılarından biri olan Atatürk Kültür Merkezi (AKM), 2.5 yıllık inşaat sürecinin ardından 29 Ekim'de yeniden kapılarını açtı...
İstanbul'un sosyal ve kültürel hafızasında önemli bir yere sahip olan bu yapının ihtişamlı bir şekilde küllerinden yeniden doğması büyük yankı uyandırdı. İlk haliyle Yüksek Mimar-Mühendis Hayati Tabanlıoğlu'nun imzasını taşıyan yapı, bu kez oğlu Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel'in elinde yeniden hayat buldu.
SABAH'a açıklamalarda bulunan Tabanlıoğlu Mimarlık Kurucu Ortakları Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel, "20'nci yüzyılın binasını 21 yüzyıla taşıdık. Ama 60'lı yıllarda yapılan binanın ruhunu koruduk. Tamamıyla yenileyerek ve eski cepheyi koruyarak mimari açıdan iddiası olan bir bina ortaya çıkardık. Çok güzel tepkiler alıyoruz, iki gündür telefonlarımız hiç susmadı. Burayı halkın sahiplenmesi çok önemli" dedi.
PANDEMİDE İNŞAAT DURMADI
"Ben bu bina ile büyüdüm" diyen Murat Tabanlıoğlu, AKM'nin kendi ellerinde yeniden hayat bulmasının çok zor bir görev olduğunu söyledi. "Babam olsaydı birçok şeyi ona sorarak yapardım" diyen Tabanlıoğlu, şunları kaydetti:
"Babam olmadığı için burayı takım arkadaşlarımızla birlikte yaptık. 20-25 kişilik bir mimari grup projenin başından sonuna kadar üç sene boyunca beraberdik. Pandemiye rağmen inşaata bir gün bile ara vermedik. Kolay bir süreç değildi. Burada 2 bin kişi çalıştı. Biz de birebir işin başındaydık." Melkan Gürsel ise, "Çok uykusuz gecelerimiz oldu. Özellikle ekiplerimiz çok sabahladı. İnşaatın bütün süreçlerinde sahadaydık. Şantiyeye gittik-geldik. Başka türlü bu kadar büyük bir inşaatın sağlıklı tamamlanması çok zor olurdu" dedi.