Bergen yıkıldı. Aynı gece Halis yeniden çıktı karşısına. Üstelik hediye olarak bir araba almıştı ona. Bergen, o an bu babacan adama tutuldu. İlk günler iyiydi ama hayatları bir süre sonra fırtınaya döndü. Halis çok kıskançtı, sevdiği kadının sahneye çıkmasını istemiyordu. Evde kavga gürültü hiç eksik olmuyordu. Bu arada Bergen, arabasını yakan kişinin Halis olduğunu öğrendi. "Sevdiğinden yapmıştır" diye dert etmedi. Sonra Halis'in evli olduğu ortaya çıktı. Bu krizi de aştılar.
Yıllarca süren sancılı ilişkilerinin ardından Bergen ile Halis evlendi. Kocasının isteği üzerine sahnelere veda edip eve kapandı. Birbirlerini deli gibi sevseler de ilişkileri gerilim filmi gibiydi. Bergen sürekli şiddete maruz kalıyor, zaman zaman evi terk edip başka şehirlerde kendine yeni bir hayat kuruyordu. Fakat Halis, her seferinde onu bulup kendini affettirmeyi başarıyordu.
1982'de yine kavga ettiler. Bergen, evi terk edip İzmir'e kaçtı. Tam yalnız hayatına adapte olmaya başlamıştı ki, bir gün telefonu çaldı. Arayan Halis'ti, Bergen'e "Üç gün sonra bütün gazeteler senden bahsedecek!" dedi. Dediği oldu. Üç gün sonra bir adam, elindeki kovayı Bergen'in yüzüne fırlattı. İçinde kezzap vardı. Güzeller güzeli Bergen'in tüm yüzü yandı.
Gazeteler, kezzabı atan kişiyi, Halis'in 500 bin liraya tuttuğunu yazdı. Halis hapse atıldı, Bergen ise aylarca hastane hastane dolaştı. Arka arkaya estetik operasyonlar geçirdi.