30 yaşındaki oyuncu Esra Bilgiç şu sıralar hayranlarıyla sosyal medya üzerinden buluşuyor. Paylaşımlarıyla göz dolduran Esra Bilgiç'in özel hayatı da şimdilerde hayli sakin.
Ünlü oyuncu Esra Bilgiç, Diriliş Ertuğrul dizisindeki Halime Sultan karakterine hayat vererek müthiş bir çıkış yapmış ekranların aranan oyuncularından olmuştu. Esra Bilgiç son olarak katıldığı galadaki açıklamalarıyla gündem oldu.
Esra Bilgiç "Bazı şeyler paradan daha önemli" diyerek eğitim hayatında çizdiği yolu paylaştı. İşte Esra Bilgiç'in çocukluk hayali olan meslek...
Aksiyon filmlerinde rol almak istediğini belirten 30 yaşındaki oyuncu, "Kadın kahramanı oynamak çok istiyorum. Şimdilik bir sinema teklifi yok ama dijitalde de böyle bir projede olmak isterim" şeklinde konuştu.
"BAZI ŞEYLER PARADAN DAHA ÖNEMLİ"
Oyunculuğunun yanı sıra Hukuk Fakültesi öğrencisi de olan Esra Bilgiç, "Sınavlarım devam ediyor. O benim idealim. Bazı şeyler paradan çok daha önemli. Yargı mensubu olmak, avukat olmak, hakim olmak, savcı olmak bunlar çok önemli. Bunlar büyük bir ideal. Ben bunların çocukluğumdan beri hayalini kuruyorum" açıklamasını yaptı.
Güzel oyuncu Esra Bilgiç, Twitter'da kendisi hakkında konuşanlara verdiği yanıtla sosyal medyada gündemine oturdu. İki sosyal medya kullanıcısının arasında geçen diyaloğu gören Esra Bilgiç, verdiği cevapla magazin gündeminde olay yarattı.
Esra Bilgiç, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada kendi hakkında gerçek dışı tweet atan gençlere cevap verdi. Nur adında sosyal medya kullanıcısı , "Studybuddy'mi (çalışma arkadaşı) buldum. Esra Bilgiç'le yan yana ders çalışıyoruz şu an" yazdı.
Sonrasında bir başka takipçi, "Geçen okulda beni vale sandı, aracının anahtarını uzattı; park et diye… Park etmedim(:" yorumunu yazdı.
Esra Bilgiç, bu konuşmayı görünce dayanamayıp cevap verdi. "Merhaba, okula aracımla gelmiyorum. Marmaray ile geliyorum. "
GÜZELLİĞİYLE GÖZ KAMAŞTIRDI
Esra Bilgiç, Diriliş Ertuğrul dizisindeki Halime Sultan karakterine hayat vererek müthiş bir çıkış yapmış ekranların aranan oyuncularından olmuştu. Güzel oyuncu Esra Bilgiç, sosyal medya paylaşımlarıyla da her zaman ilgi odağı olmayı başarıyor.
Güzel oyuncu Esra Bilgiç, geçtiğimiz yaz yaptığı paylaşımlarla sosyal medyada gündem olmuştu.
İlk dizisinde dünya çapında tanınan bir isim haline gelen oyuncu, Diriliş Ertuğrul dizisinin Pakistan'da izleyici ile buluşması ile bu ülkede de gündemin en çok konuşulan isimlerinden birisi haline geldi.
Pakistan'a ait Hello dergisine konuk olmuştu. Esra Bilgiç'e özellikle Asya ülkelerinden büyük bir hayran kitlesine sahip.
Pakistan ve Hindistan odaklı olan bu büyük ilginin altında ise Diriliş Ertuğrul dizisindeki Halime Sultan rolü yatıyor.
Pakistan'a kadar uzanan Esra Bilgiç, Urduca öğrenmeye başlamıştı.
Esra Bilgiç son yaptığı açıklamalar ile hakkında çok fazla kişinin bilmediklerini anlattı.
Ramo'nun Sibel'i Esra Bilgiç meğer bambaşka bir hayat yaşıyormuş...
Esra Bilgiç yeni hayat anlayışından da bahsetti.
Bir şeyi moda olduğu için değil sevdiği için aldığını söyleyen Esra Bilgiç, "Tüketime dair düşüncelerim gün geçtikçe değişiyor.
"RİSK ALMAYI SEVMİYORUM"
Esra Bilgiç: Sabahattin Ali'nin söylediği gibi 'Aşk tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey'. Bende de bir tanımı yok.
Esra Bilgiç'in yaptığı paylaşım ilgi odağı oldu.
Hayatınızın nasıl bir dönemine denk geldik, şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Oyunculuğa adım attığımdan beri üretiyorum. Ama artık -özellikle son iki senedir- ne ürettiğimin tam olarak farkındayım. Ayaklarımın her geçen gün yere daha sağlam bastığını hissediyorum; çünkü kendimi düne göre çok daha iyi tanıyorum. Büyüyorum, kendimin daha iyi bir versiyonuna dönüşüyorum.
Ürettiklerimde çok daha hassasım, özgünlüğü hedefliyorum; o yüzden bolca okuyup izliyorum. Gezdiğim her yeri yeniden geziyorum. Her gördüğüm yer, duyduğum her yeni ses, okuduğum her kitap bahsettiğim 'kendimin daha iyi hali' için birer malzeme. Mesleğimde özgünlük için malzeme topluyorum.
Arama motoruna 'Esra Bilgiç kimdir?' yazdığımızda burcunuzdan, okulunuza ve bugüne dek rol aldığınız tüm dizilere ulaşabiliyoruz. Bu biyografik bilgilerin dışında, Esra Bilgiç kimdir, boş günlerinde neler yapar, küçük mutlulukları nelerdir?
Kendimi doğru anlatmak benim için çok önemli. Elbette arama motorunda çıkan birkaç tanımlayıcı cümleden, görsel teşkil etsin diye seçilen iyi ya da kötü fotoğraflarımdan ibaret değilim. İdeallerim, prensiplerim, fikirlerim ve hayallerim var. 14 Ekim 1992'de Ankara Yenimahalle Devlet Hastanesi'nde doğdum.
Çocukluğumu Mamak-Dikimevi arasında geçirdim. Bir erkek kardeşim var. O da hukuk okuyor. Dedem ve babaannem büyüttü ikimizi de. Okumayı çok seviyorum. Öğrenciliğim hayat boyu sürsün istiyorum. Planlı ve programlıyımdır. Sürprizlerden hoşlanmam, hazırlıksız olmamak adına tüm ihtimalleri göz önünde bulundurarak hareket ederim.
Temkinli ve hazırlıklıyımdır. Bu hazır olmak, daha çok profesyonel hayatımla alakalı. Sete hiçbir zaman hazırlıksız gitmedim. Oyun okumayı severim. Kendime ait bir defterim var, amatörce bazı 'uyarlama' fikirleri not ediyorum. Gün batımında, sahilde yapılan uzun yürüyüşlere bayılırım. Her mevsimi severim.
Bozkırları ve dağları çok severim. Sevdiğim fotoğrafçıların çalışmalarını düzenli bir şekilde takip ediyorum. Resim sanatı üzerine okumayı severim. Yemek yapma konusunda fena değilim fakat tatlı konusunda iddialıyım.
Çok güzel tiramisu yaparım; hatta tarif defteri tutmaya başladım. Eski model arabaları kullanmayı çok seviyorum. Ayrıca bu yaz yelkenli dersleri alacağım. Bir kedi ile aynı evi paylaşıyorum. Bu ay bir yenisi ailemize katılacak.
Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldunuz. Ardından Londra'da drama eğitimi alma fırsatınız olmuş. Şu an ise bildiğim kadarıyla hukuk eğitimi almaya devam ediyorsunuz. Biraz geçmişe dönersek de Ankara'da, çocuklarını okutmak için uğraşan, emekçi ve mutlu bir ailede büyümüşsünüz… Henüz bir çocukken; yani 'ben oyuncu olacağım' kararını verene kadar içinizdeki farklılığı, aslında yaratıcılıkla sımsıkı bir bağı olan 'tuhaflığı' nasıl fark ettiniz?
Maalesef Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olamadım ama kalbimde hala Bilkentliyim. İkinci sınıftayken çalışma programım sebebiyle okumaya mecburi bir ara verdim. 2019 yılında artık bir İstanbullu olduğuma ikna olunca yatay geçişle okuma hayali kurduğum hukuk fakültesine başladım.
Şimdi, hukuk fakültesi üçüncü sınıf öğrencisiyim. 2018'de Londra'da Royal Academy of Dramatic Art'da kısa süreli drama dersleri aldım. Ankara'da çok güzel bir çocukluk dönemi geçirdim. Çok küçükken adlandıramadığım; ama şimdi düşündükçe fark ettiğim bazı farklı kabiliyetlerim olduğunu anımsıyorum. Tiyatroya çok ilgiliydim.
Bu bahsettiğim dönemde henüz 10-12 yaşlarındaydım. Annemin farkındalığı ve teşvikleriyle sanat her zaman hayatımdaydı. Sonra ben sanatı, bilinçli bir şekilde hayatımın merkezine aldım.
Peki, en eski 'mutlu' hatıranız nedir?
Çocukken ailecek gittiğimiz yaz tatilleri en mutlu hatıralarım.
Diriliş Ertuğrul dizisiyle tanıdık sizi, ardından Ramo, Kanunsuz Topraklar ve bir de sinema filminiz var, Adanış: Kutsal Kavga. Yakın bir zamanda ise Süslü Korkuluk dizisiyle, dijital bir platformda izleyeceğiz sizi… Süslü Korkuluk macerası nasıl başladı?
Şubat başında Kanunsuz Topraklar dizisi için final karardı aldık. Çok özen gösterdiğimiz, emek verdiğimiz bir projeydi. Proje bitince değerli yapımcı büyüklerim ve yönetmenlerim okumam için çok sayıda senaryo ulaştırdılar bana. Finalden birkaç hafta sonra OGM Pictures'a gittim.
Yapımcımız Onur Güvenatam'ın isteği üzerine Süslü Korkuluk'un senaryosunu okudum. Çok nahif, çok zarif, aynı zamanda çok güçlü bir hikayesi var. Esvet çok farklı bir kız. Her şey seyirciye sürpriz olsun. Daha fazla detay vermeyeceğim.
Bugüne dek arzuladığınız ve gerçek olan en büyük şey neydi? Bir arzunuzun gerçek olması, sizi kısa bir süre de olsa amaçsızlığa sürükler mi; yoksa her daim hangi yöne gideceğinizden emin olur musunuz?
Mesleğimde sağlam adımlarla ilerlemeyi ve dahil olduğum her projeye maksimum düzeyde katkı sağlamayı arzu ediyordum. Arzulamaya devam ediyorum. Bu isteğim ve tüm potansiyelimi ortaya koyduğum ürünler, beni gelecek için motive ediyor. Amacımı belirginleştirip parlatıyor.
Kendi doğrularınıza, fanatik sayılabilecek bir inancınız var mı? Yoksa kendinize, fikirlerinizin günden güne değişebileceğine dair bir esneklik payı bırakır mısınız?
Her türlü fanatiklikten imtina ediyorum. Dünyada değişen her şeyin farkındayım ve ben de değişimin bir parçasıyım.
Gün içinde nasıl bir ruh hali içinde olursunuz? Neşeli ve mutlu olma hali, genellikle öyle olmaya çalıştığınız mı; yoksa hali hazırda zaten öyle hissettiğiniz, bozulmaması için çaba harcadığınız duygular mı?
Genelde mutluyumdur. Etrafa her zaman gülücükler saçmasam da içimde hep dengeli ve iyiyimdir. Elbette iyi hissetmediğim günler ve anlar oluyor. O günlerin de olabildiğince 'tadını çıkarıyorum' diyeyim. Mutluluğumun bozulmaması için özel bir çaba harcamıyorum, sadece tecrübelerimi seçiyorum. Her şeyi tecrübe etmeme lüzum yok. Deneyimleme ihtimalim olan şeyleri enine boyuna ölçüp tartarım.
Pek çok röportajınızda doğa ve tüketim çılgınlığı konusunun üzerinde durduğunuzu gördüm. Hatta fotoğrafçı Sebastiao Salgado'yu da ne kadar çok sevdiğinizi biliyorum! Doğanın sahibi gibi davranılmayan, insani değerlerin gözetildiği ve tüketmenin hayatın amacı gibi görülmediği alternatif bir dünyanın fotoğrafını çekecek olsak; kendinizi o fotoğraf karesinin içinde nasıl tasvir ederdiniz?
Gün batımına yakın saatlerde, etrafı dağlarla çevrili; uçsuz bucaksız buğday ekili bir arazi hayal ediyorum. Güneşin son yakıcı ışıkları altında ekinler, altın gibi parlıyor. Esen sıcak rüzgar, ekinleri dalgalandırıyor. Hasat zamanı kapıda. Bu fotoğraf karesinin tam ortasında ben varım. Doğayla uyum içinde ürettiğimiz bir hayat hayal ediyorum.
ESRA BİLGİÇ KİMDİR?
14 Ekim 1992 tarihinde Ankara'da dünyaya gelen Esra Bilgiç, önce Hacettepe Üniversitesi'nde Arkeoloji okudu, sonrasında Bilkent'in Uluslarası İlişkiler Bölümüne başladı.