Recep İvedik 6 filmi bugün izleyici ile buluşuyor. Bu kez seyirci rekoru kırar mı, işte ondan pek emin değilim. Birincisi, halkın önemli bir kesimi, Şahan Gökbakar aleyhinde milli meselelere duyarsızlık gösterdiği gerekçesiyle bir 'izlememe' kampanyası başlattı.
Komedinin 'saçmalık' sınırlarını zorladığı senaryosu sanki biraz aceleye getirilmiş hissi uyandırdı. Üstelik, espriler daha önceki filmlerin en fazla geri dönüş sağlayan sahnelerinin tekrarı gibi. Bu da izleyenlerde 'Acaba Recep'in son kullanım tarihi doldu mu?' hissi uyandırıyor. Yani eskilerin altında kalan film, isminin hakkını veriyor: Recep İvedik Altı...
Recep İvedik serisinin ilk filminin ardından elitist kesim bu figürü yerden yere vurup Şahan Gökbakar'a tepeye çıkarttığı 'kötü örnek' için yaylım ateşi açmış, kaba saba bir karakterin kahramanlaştırılmasına top yekun itiraz etmişlerdi.
Ben de bu köşede biraz daha derinlemesine bir analize girişmiş ve insanların, 'İyi ki böyle değilim' duygusunun verdiği rahatlatıcı etki yüzünden bu filmlere ilgi gösterdiklerini yazmıştım. Ayrıca filmler komikti. Hem de çok komik...
Aradan yıllar geçti. Dünya o kadar kirlendi, insanlar o denli şiddet yanlısı ve kaba saba hale geldi ki; Recep İvedik, içlerinde gerçek bir 'pozitif kahramana' dönüştü. Örnekler vereyim:
Ben hiçbir zaman Recep İvedik'in bir kadına şiddet uyguladığını, işkence ettiğini görmedim. Sokakta kedi kuyruğu kestiğine, çok havlıyor diye bir kurt köpeğine silahla ateş ettiğine şahit olmadım. Onca pervasızlığına rağmen hiçbir düğünde havaya ateş açıp balkondaki masum çocuğu öldürmedi.
Emekli aylığını çekmek isteyen yaşlı teyzeyi banka otomatının önünde dolandırıp kefen parasını çalmadı. Tam tersine, her filmin finalinde o kıllı göğsünün altındaki kadife kalbini önümüze serdi.
Yıllar geçti ve şimdi neredeyse analar kızlarına 'Recep İvedik gibi' bir damat arar oldular...