Önce Merve Dizdar, Cannes'da Türkiye'ye ağzına geleni söyledi. Sonra Melek Mosso, Power FM'in ödül töreninde sözde "Kız kardeşlerinin" hakkını savunmak adına ülkemize saydırdı.
Biri oyuncu, biri şarkıcı. Her ikisi de, bu ülkenin vatandaşları onları izlediği ve dinlediği için ünlü oldular, para kazandılar. Kimse onların ne okumalarına, ne giyim kuşamlarına, ne hayat tarzlarına müdahale etti.
Zaten müdahale etmek kimin haddine? Çok şükür ki Türkiye her kadının sahnelerde her türlü fikri seslendirdiği, hatta ellerine tutuşturulan kağıttan devlete, hükümete hakaret yağdırabildiği "özgür" bir ülke. Öyle olmasa bunca şeyi nasıl söyleyebilirler ki?
Bir Allah'ın kulu da elindeki ödülü, hem iki dahi çocuk yetiştirip hem de ilk yerli savaş uçaklarına bilgisayar programı yazan o mübarek kadın Canan Bayraktar'a ithaf etmiyor. Biri de "Aldığım ödülü, geçen hafta Türkiye'nin ilk kadın generali Özlem Yılmaz'a adıyorum" demeyi aklından geçirmiyor.
"Kız kardeşleri" arasında ne yazık ki hiçbir zaman şehit anneleri ile HDPKK'nın merdivenlerinde evlat nöbeti tutan anneler, bacılar yer almıyor.
Söylediklerini duyduğunuzda sanırsınız bizim ülkenin tüm kadınları burka giyip, meydanlarda recmediliyorlar. Eğer özgürlükten kastınız sahnede her yerinizi teşhir etmekse, Türk kadınları adına (!) bu "hürriyetlerini" sonuna kadar kullanan sanatçı (!) hemcinsleriniz var, merak buyurmayın.
Ama yok... Bu ülkede adınızdan söz ettirmek için ödül töreninde ülkenizi kötüleyeceksiniz. Sonra da gelsin muhalif belediyelerden sahne ve konser gelirleri... Bir taşla iki kuş... Oh ne güzel iş...
NOT: Sosyal medyada yazılanlara göre, vatandaşlar Melek Mosso'nun Tekirdağ Kiraz Festivali'nde vereceği konserin iptal edilmesini istemiş.