MUTFAK DA TEMİZLEDİM, HALI DA YIKADIM
-Hayatını hep müzik yaparak mı kazandın?
Farklı işler de yaptım. Mutfak temizliğinden, halı yıkamaya her işi yaptım. Avusturalya'ya gittiğimde mesela, olan biten parayı yiyince ilk haftada bir sürü işlerde çalıştım. Eşya taşıma, parti malzemeleri… Değişik değişik bir sürü iş yaptım. Ama 'ne acılar çektim ben. Bu günlere öyle kolay gelmedim' değil. Ben her işi keyifle yaptım. Sokakta çaldım ama o bile çok güzel duyguydu benim için. Hiç travmatik bir olayım da olmadı bugüne kadar. Çok maceralar yaşadım, çok ölümlerden de döndüm. Bunlar anı olarak kalıyor.
-Nasıl bir çocukluk geçirdin, nasıl bir ailede büyüdün?
Çok mutlu bir ailede yetiştim ben. Babam müzisyen, Kıbrıs'ta da çok saygın bir ozanımız. Ben de evde küçücük bir cura vardı, onunla başladım. Sonra piyano dersleri derken üniversitede konservatuvar, bağlamayı bırakıp gitara geçtim tabii. Baktım kızlar gitarı daha çok seviyor (gülüyor). Konservatuvar bitince İngiltere'ye gittim. Ama Kıbrıs'ta çok güzel bir enerji var, bir ruhu var. Bir merakla dünyayı gezme duygusuyla açıldım.
-Genel olarak aklına koyduğunu yapan bir kişiliğin var sanıyorum…
Var var. Bir de zorlukları çok severim. Bir şehirde sıfırdan başlayıp oranın döngüsünü analiz etmek, o macera çok hoşuma gidiyor. Bir yere gidiyorum, kendime bir düzen kuruyorum, güzel bir arkadaş çevresi yapıyorum sonra sıkılıyorum. Sonra başka bir yere geçiyorum. Böyle devam ediyor.
BU IŞILTILI HAYATI BEN SEÇMEDİM
-Sonuç olarak şu anda herkesin dillerinde şarkılarının olduğu bir müzisyensin. Bu kadarını hayal edebiliyor muydun?
Bunu ben seçmedim. Bu ışıltılı hayatı ben seçmedim derler ya (gülüyor). Aslında gerçekten seçmedim. Hiç aklımda yoktu aslında. Müzik yapıyordum, tamam. Gözde (Ançel) arkadaşımın gazıyla birazcık daha bu işler oldu. Bir iki şarkımız çok meşhur olduktan sonra Ferhat Göçer'in menajeri Candaş (şu an benim de menajerim oldu) bizi gaza getirdi. "Sen niye albüm yapmıyorsun" dedi. Keyfim Avusturalya'da yerinde, o zaman evliyim. Plajda koşumu yapıyorum, arkadaşların tekneleri var her gün balığa gidiyoruz… Çok mutlu ve huzurlu bir hayatım varken işte bu Candaş biraz aklıma giriyor, Gözde de bastırıyor.
-Onları dinlediğin için mutlu musun şu an?
Mutluyum tabii. Hayat beni bir şekilde buralara evirdi ve yaşamam gerekenin bu olduğunu gördüm. İlk şarkıda listelerde bir numaraya oturduk. Çok hızlı gelişti her şey. Millet o kadar uğraşıyor, ben direk bir tane parça yapmışım o da patlamış. Gerisi aktı geldi. Çok hızlı gelişti olaylar. Şu an bir bakmışım ki 7. yıl bitti.
-Peki var mı bizi bekleyen, bu yaza damga vuracak, dillere dolanacak yeni şarkılar?
Var tabii. Biz 20 tane yapıyoruz, 18'ini çöpe atıyoruz. En güzel iki tanesini seçip dinleyicimize öyle veriyoruz. Yakın zamanda sürpriz olacak.
-Hiç unutamadığın bir doğum günü anısı var mı?
Var. Doğum günümü unuttuğum anım var. 24 yaşımı unutmuşum. Aradan 1 hafta geçmiş o zaman İspanya'da bir otelde çalışırken kız kardeşim aradı, "abi senin doğum günün geçti galiba" dedi. "Ne zamandı, evet geçmiş, kaç oldum, 24 oldum" dedim.
-Whatsapp'ta birine mesaj gönderecekken başkasına gönderdiğin oldu mu?
Çok oldu. Ama Allah'tan insanların çok dedikosunu yapmadığım, onların hakkında kötü düşünmediğim için çok rezil olamamışımdır. Ona söyleyeceğim şeyi yüzüne söylerim herhalde.
-Hiç lakabın oldu mu?
Ailem ve arkadaşlarım arasında bana "Buri" derler.
-Bu ara ağzına takılan saçma bir şarkı var mı?
Var. Ekipçe gezerken, "Gezme ceylan bu dağlarda" bütün tatil boyunca bu türküyü söyledik.
BENİ RAHATSIZ ETMİYOR
-Şarkı deyince aklıma şu soru geldi: Son dönemde şunu konuşur olduk, "Sahnede şunu giymiş, klibinde bunu çekmiş". Bunlar seni rahatsız ediyor mu?
Beni rahatsız etmiyor. Bence insanlar istediklerini özgürce giyebilmeleri lazım. Show'un bir parçası olarak görüyorsa bize diyecek bir şey kalmaz.
-Bana o kelimeyi kullanmasın, küfür etse bile daha iyi dediğin bir kelime ya da cümle var mı?
"Yapamazsın, olmaz" gibi cümleler beni çıldırtır. İmkansıza yakın şeyler var, ama imkansız yok.
-Hayatından neyi çıkarırsak geriye hiçbir şeyin kalmayacağını düşünürsün?
Sesler. Sesler olmadan hayatı nasıl yaşarsın bilmiyorum. Geriye bir şey kalmaz.
-Bu hayattaki en büyük sınavın neydi?
Olmadı, öyle travmatik bir olayda yaşamadım. Kötü bir maceramda yok. Kötü şeyler tabii ki oldu hayatımda ama sınav diyebileceğim bir şey olmadı.
20 YILDIR BERBERE GİTMİYORUM
-Pek bilinmeyen, ilginç bir huyun var mı?
Saçlarımı kendim kesiyorum. Berbere gitmiyorum. 20 senedir, belki de daha fazla. Her gittiğimde bozdular, istediğim gibi kesmediler. Sonra ben de dedim "tamam, ben kendim keserim." Zaten kıvırcık çok da belli olmuyor. Başkasının saçını kesemem ama. Kendimi idare ediyorum, bazen biraz kız kardeşimden destek alıyorum. Berberlerin yaptığını beğenmediğim için gitmiyorum.
-Ağzına asla sürmediğin, "kokusuna bile tahammül edemem" dediğin bir yiyecek var mı?
Yok. Çok yer gezdiğim için her şeyi yiyorum. Tabii ki beğenmediğim şeylerde oluyor. Vietnam'da mesela yumurtalı kahve var. Şakadır herhalde filan dedim. İçilecek gibi değil. Ama Fö diye bir çorba da içtik, tavsiye ederim herkese. Türk yemekleri dünyada en iyi ama tabii. Bizimki kadar çeşit kimsede yok. Bir turist gelse 1-2 ay gezse de bitiremez.
-Kendini yakışıklı buluyor musun?
Yakışıklı değilsem bile sempatiklik var biraz. İşimin yakışık olmakla bir ilgisi yok. Ben müzisyenim, Ön planda olan müziğimdir. Kendi formuma dikkat etmeye çalışıyorum, sahneye yakışacak şekilde. Sağlığıma dikkat ediyorum, son 3 senedir de hasta olmuyorum. Güzel görünmek için değil, sağlığım için yapıyorum.
-Kıskanç biri misin?
Hiç değilim.