Oğuzhan TORACI Kadın haklarıyla ilgili sosyal sorumluluk projelerinde yer alan Şenay Gürler: Kadın haklarına olan duyarlılığımın kızımın yaşadığı şiddetle hiçbir ilgisi yok. Nerelerde, neler yaşanabileceğini; bizzat yaşamış biri olarak iyi anlıyorum. Kendimce çözümler üreterek birilerine değmeye çalışıyorum. İzmir'in havasından mı, suyundan mı bilinmez ama güzelleri her zaman dillere destandır. Yıllar evvel atv'de yayınlanan 'Avrupa Yakası' dizisiyle popülaritesini artıran başarılı oyuncu Şenay Gürler de kuşkusuz ki bu isimlerden biri... Seksapalitesini, ses tonunu ve gülümsemesini yere göğe sığdıramayan sevenleri için, Gürler ile; kadın haklarına olan hassasiyetini, dünya bilardo şampiyonu Semih Saygıner ile yaşadığı birliktelik sonrası başlayan bilardo tutkusunu ve yeni projelerine dair pek çok şey konuştuk... Bence devrimci bir kadınsınız; yönetmenlik okuyup oyuncu oldunuz. Verdiğiniz kararları sorgular mısınız? Evet, sinema okudum ve hayalim yönetmen olmaktı. Ama hayat beni başka bir yere götürdü. Gerçi okuldayken de oyunculuk yapıyordum. Yani sinema okurken, dışarıda da profesyonel anlamda tiyatro yapıyordum. Tiyatro benim için nefes almak gibi bir şey ama iki yıldır da yapamıyorum, özledim. HER ŞEYDEN ETKİLENİYORUM Set koşullarının zorluklarına tahammül etmeniz, işe bir yönetmen gözüyle de bakmanızdan kaynaklanıyor olabilir mi? Tabii ki, yönetmenlik çok zor bir iş... Daha doğrusu bu sektördeki her dal birbirinden zor; özellikle televizyon ya da sinema dünyasındaysanız, her açıdan çok zor. Biz oyuncular, evimize gidip dinlenebiliyoruz ama setteki arkadaşlarımız ve yönetmenimiz çalışıyor. Tabii ki, koşullar da kolay değil. Bu haz; sette olmanın hazzı mı, şöhret olmanın hazzı mı? Bilinir olmanın hazzı hayatımızın bir bölümünde var; reddedilemeyecek bir gerçek ve bu çok keyifli. Ama benim için öncelikli bir yerde durmuyor. Ben yaptığım işten keyif almalıyım. Bu konuda kendini iyi eğitmiş bir kadınım. Sizi genelde enerjik, güler yüzlü, çılgın rollerle tanıdık. Üstelik gündelik hayatınızda da böyle görünüyorsunuz. Peki, Şenay Gürler kendisiyle yüzleştiğinde nelerle karşı karşıya geliyor? Kendi mizacımda olan şeylerle hareket ediyorum ama hayatım boyunca; 'Neredeyim, ne yapıyorum?', 'Benim dışımda neler oluyor, ben bunlardan ne kadar kopuğum, bunların ne kadar içindeyim?' diye sordum. Bunlar beni ilgilendiriyor. Ben, tabii ki insanım ve yeri geldiğinde güler, içime kapanır, kendi kendime ağlar ama başkalarına göstermem. Devamlı mutlu ya da 'Harika bir hayatım var' diyenlerden değilim. Her şeyden etkileniyorum, her şeyi kafama takıyorum. Nelerden etkilenirsiniz mesela? Bazı şeylerin üzerine çok düşünüyorum. Yolda yürürken gördüğüm bir meczuba takılıp 'Nasıl bir hayatı var?' diye düşünürüm. Ya da dünyada neler oluyor, insanlık nereye gidiyor, kadınların hali gibi şeyleri düşünmeden yaşayamam. Zaten aktif olarak sosyal sorumluluk projelerinde de yer alıyorsunuz, değil mi? Zamanım oldukça yer almaya çalışıyorum. Sanatçı kimliğim var diye söylemiyorum; tamamen bir insan olarak orada yer almam gerektiğini düşünüyorum. O projelerle vurgulanmak istenen kadınlar var, 'kadın hakları' sadece projelerde mi kalıyor? Gerçekten çok samimi olan platformlar var ve oraları takip etmek gerekiyor. Evet, dışarıdan baktığınızda 'Acaba ne kadar amacına ulaşıyor?' ya da 'Bu duygular ne kadar sömürülüyor?' kaygılarını tartışabiliriz ama ben bazı açılardan başarılı olduklarını düşünüyorum. Son dönemlerde kadınlarla ilgili o kadar ağır şeyler yaşıyoruz ki, o yüzden duyarlılık göstermeyi önemsiyorum. Hiçbir şey yapmamaktansa; elimden gelen ne ise, onu yapmaya çalışıyorum. Buna vicdanı rahatlatma diyebilir miyiz? Yok ya, ben çok içtenim ve benim gibi insanları gördükçe de mutlu oluyorum. Tanınır insanların bu konularda öncülük yapması biraz daha fazla dikkat çekiyor. Birkaç yıl evvel kızınızın eşinden şiddet gördüğü konuşulmuştu. Duyarlılığınızın artmasında bu olayın da etkisi var diyebilir miyiz? Hassasiyetimin bu durumla hiçbir ilgisi yok. Ben insanım ve bir kadınım; bir kadının neler yaşayabileceğini çocukluğumdan beri biliyorum. Nerelerde, neler yaşayabileceğini; bizzat yaşamış biri olarak iyi anlıyorum. Dışarıdan 'Şunları da yapayım' diyerek vicdanımı rahatlatmıyorum. Kendimce çözümler üreterek birilerine değmeye çalışıyorum. Değebiliyorsam ne mutlu bana... ANNEANNEYİM AMA HÂLÂ GENCİM Şenay Gürler'in oynadığı karakterleri çok iyi biliyoruz. Ama benim derdim Şenay Gürler'i tanımak... Kadın haklarına olan yaklaşımınız, sosyal ve özel hayatınız, aslında bir anneanne olmanız... Anneanne deyince ne kadar ağır geldi. (Gülüyor) Yaşla ilgili hiçbir sıkıntım yok, ben hâlâ gencim. Kendimi her zaman tazelemekten yanayım, umarım bu hep böyle olur. Sevenlerinizin yorumlarına baktığımda; seksapalitenizi, ses tonunuzu ve gülümsemenizi öve öve bitiremiyorlar. Kendinizle barışık mısınız? Beğenilmek çok güzel, insan bundan keyif alıyor. Öyle bir izlenim bırakabiliyorsam ne mutlu ama ben bunun için özel bir çaba sarf etmiyorum. Kızımla ve torunumla çok büyük aşk yaşıyoruz. Uzun zamandır, dünya bilardo şampiyonu Semih Saygıner ile sessiz ve derinden bir ilişki yaşıyorsunuz... Herkes ne yaşıyorsa, ben de onları yaşıyorum. Şu an hayatımın güzel, keyifli bir dönemindeyim. Hayatın ne getireceği hiçbir zaman belli olmaz. Zaman zaman çok sıkıntılı şeyler de getirebilir, onun üstesinden geldiğinizde arkasından güzel şeyler de olur. İstediğiniz şeyleri elde etmeniz için biraz çabalamanız gerekiyor. SEMİH GİBİ ÇOK İYİ BİR USTAM VAR Bilardo oynuyor musunuz? Evet, oynuyorum. Öğrenciyken elimize istekayı almışlığımız vardı. O zamanlar, bu kadar teknik bilgilerle oynamıyordum. Semih'le tanışınca onun oyununu görmek, topa vurmak istedim. Şimdi çok iyi bir ustam var. (Gülüyor) Semih, beni iyi çalıştırıyor. Bilardoda başarılı mısınız? Semih başarılı olduğumu söylüyor. Bilardonun zekâ ve matematik işi olduğuna inanıyorum, bu anlamda beni çok çekiyor. Çok ince ayarlar var; bir gün daha iyi oynamayı isterim. Bilardo teknik bir iş ama 'Hayat strateji değil, duygudur' demişsiniz. Hâlâ öyle mi düşünüyorsunuz? Kesinlikle öyle ama tabii ki duygudan ibaret bir kadın da değilim. Aklım ve mantığım da var. İnsanlarla da hiçbir zaman hesaplı ilişkilere girmem.