Güzelliği ile nefes kesen Serenay Sarıkaya'ya hayranlarından beğeni yağdı. Harper's Bazaar'a özel açıklamalarda da bulunan Serenay Sarıkaya "Her an defalarca şükrettiğim, sanırım hayatımın en güzel dönemindeyim" dedi. İşte Serenay Sarıkaya'nın çok özel kareleri ve samimi açıklamaları...
Bu, seninle yeni yaşımızı kutladığımız üçüncü kapağımız. Bizimle yine bu özel ayımızda beraber olduğun için teşekkürler. Nasıl bir deneyimdi bu kez senin için?
Harper's Bazaar Türkiye ile hep böyle güzel ve özel buluşmalarımız var. Uzun bir aradan sonra yine öyle oldu. Asıl ben teşekkür ederim beni ağırladığınız için. Çalışmayı çok özlediğim arkadaşlarımla yine bitmesini istemediğim bir çekim günü oldu. Heyecanlı ve sabırsızım.
Şu an hayatının nasıl bir dönemindesin?
Her an defalarca şükrettiğim, sanırım hayatımın en güzel dönemindeyim. Uzun süre özlemle ve sabırla çalışmayı beklemiştim. Şimdi hem beni çok mutlu eden işbirlikleri, hem de birkaç ay önce başladığımız Şahmaran dizisi çekimleri ile hayallerimin ötesinde mutlu ve yoğunum. Özlemişim bu tempoyu.
.
Bulgari markasının Türkiye'deki ilk ve tek marka elçisisin. Bu işbirliği nasıl oldu? İlk duyduğunda neler hissettin?
Bulgari ile bu meslekte başarı elde etmeye başladığım ilk yıllardan beri ilginç bir ilişkim var. Hiç unutmuyorum,yılın kadını seçildiğim 2014 yılında düzenlenen gecede Halit Ergenç de yılın adamı seçilmişti. O yaşta böyle bir başarıya ulaşmak beni o kadar heyecanlandırmıştı ki, ben de bana yakıştırılan bu yere layık olduğumu göstermek için o gece çok ama çok şık olmak istedim. Bana hep destek olan canım Feride Tansuğ'u arayıp, bu gece için Bulgari takıp takamayacağımı sordum.
Bulgari benim için her zaman lüksün, kendini mükemmel hissetme halinin ve büyüleyici mücevherlerin markasıydı. O görkemli mücevherleri takınca sanki bütün resim tamamlandı ve kendime özgüvenim tavan yaptı. O gün bugündür her çekimde, her özel gecede bana kendimi çok güçlü hissettirdiği için Bulgari kullanmaya bayılıyorum. Feride ile olan bu dostluğumuz veTürkiye'yi dünyaya en doğru şekilde tanıtmak üzerine paylaştığımız ortak tutkumuzun bir gün böyle bir sonuca ulaşması ve Bulgari ile bu yolculuğa başlamak beni çok mutlu etti. Bulgari gibi lüks bir markanın Türkiye'deki ilk ve tek marka elçisi olarak global platformda meslektaşlarımla bir araya gelmek de heyecan vericiydi. Beraber yürüdüğüm, yanında durduğum işbirliklerinin bende bir hikayesi olması durumunu çok seviyorum.
Kişisel stilinin vazgeçilmezleri neler?
İyi bir gözlük, iyi bir ayakkabı, iyi bir çanta, biraz mücevher yeterli. Bütün bunları yıllarca değiştirmek zorunda kalmadan kullanabilirsin çünkü.
.
Sektörün içinde büyüyen biri olarak modaya dair neler öğrendin zaman içinde, stilin nasıl olgunlaştı ve bugünkü haline evrildi?
Sanırım öğrendiğim en önemli şey, kendini iyi tanımanın bütün hikayeyi değiştirdiği. O stilin içinde kendini özgür ve güçlü hissetmenin, giydiğin şeyin ya da aksesuarlarının bir önemi olmaksızın sana bir tavır katması ya da kişiliğinin, tavrının stilini etkilemesini seviyorum. Bu seni özgün yapan ve başkalarının gözüne güzel gelen şey bence. Kendi uçlarımı keşfettikçe stilim zenginleşti ve oturdu diyebilirim.
.
Geçtiğimiz haftalarda Milano'da Bulgari Serpenti Metamorphosis davetindeydin. Refik Anadol ile de bir araya geldin. Bulgari'nin yüzü olarak o ortamda bulunmak nasıldı?
Refik Anadol, çok uzun zamandır hayranlıkla takip ettiğim,başarısı ile gurur duyduğum, dijital dünyanın en önemli sanatçılarından biri bence. Sosyal medya üzerinden süren bir dostluğumuz vardı zaten. Bulgari için Duomo'nun göbeğinde bu kadar eşsiz bir sergi ile onur konuğu olacağını öğrendiğimde, ne olursa olsun gidip onunla tanışmak istediğimi biliyordum. Çok yoğun bir dönemime denk gelmesine rağmen bir gün için Milano'ya gittim. Böyle bir şeyi kaçıramazdım. Tam tahmin ettiğim gibi harika geçti. Milano'dan iki deli Türk geçti..
.