Geçtiğimiz aylarda komedyen Cem Yılmaz ile ilişkisi sona eren oyuncu Serenay Sarıkaya, Göcek'te iş insanı Haldun Demirhisar'ın teknesinde görüntülenmiş ve ikilinin aşk yaşadığı iddia edilmişti.
Haldun Demirhisar ile arasındaki yaş farkı dikkat çeken Serenay Sarıkaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile aşk haberlerini yalanlamış ve "Arkadaşız" demişti.
GÜNAYDIN yazarı Sonat Bahar da Serenay Sarıkaya ve Haldun Demirhisar ilişkisini köşesine taşıdı...
Gün geçmiyor ki, bir ünlümüz yeni bir aşka yelken açmasın (Sibel Can), polemik yaratmasın (Demet Akalın, Şevval Şahin). Ama Serenay Sarıkaya öyle bir şey yaptı ki, Türk erkeğine umut oldu.
Ağzımız torba değil ki büzesiniz! Malum pandemi koşulları, evdeyiz ve sıkılıyoruz. Sataşacak yer arıyoruz... Başlarda çoluk çocuğa, eşe sardık. Ev temizlemekten, evi dekore etmekten fenalık geçirdik. Oyalanacak şeylerimiz bitti. Neyse ki magazin basını pandemi dinlemiyor da, aşıdan, ekonomiden, siyasetten farklı konuşacak mevzu çıkıyor. Hepsi sıkıntıdan yani. Bu köşe de işte öyle bir sıkıntıdan başladı. Çok da ciddiye almayın, fazla hafife de almayın ama...
Bu haftanın gündeminde kadınlar vardı... Sibel Can damga vurdu haftamıza... Hakkını teslim edelim kendisi tam bir gündem operatörü... Her dönemin gündem bükücüsü. Gündem yaratma divası... O istemese, Emir Sarıgül'le tekne görüntüleri çekilir miydi uzun uzun düşündük mesela... Sonra Demet Akalın, Şevval Şahin arasındaki "Sıfır beden mi, balık eti mi?" konulu beyin açıcı tartışmayla taçlandı haftamız. Kainat güzeli balık etli diye az kadın sevinmedi bu topraklarda... Baştan söyleyeyim, ben oyumu balık etinden yana kullandım. Yooo, sıfır bedenleri hiç kıskanmıyorum!..
Ama öyle bir isim vardı ki, hepsini gölgede bıraktı. Serenay Sarıkaya! Yeni bir sevgili yapmıştı: Haldun Demirhisar! Haldun Bey gündemde şoke etkisi yarattı. Şok ki ne şok... Bu ilişkiyi Sezen Aksu'nun da bir şarkısında dediği gibi Serenay'a 'konduramadı' halkım. Malum kız su gibi. Yanına hep prensler layık. Ama hayat işte... Gönül işte...
Hoş, Serenay "Arkadaşım" demiş, "Yorumlarınızı ve imalarınızı kınıyorum" demiş Haldun Bey için ama magazin basını her "Arkadaşız" diyenin peşini bıraksa, habersiz kalırdı halk. Bir dedektif misali eski fotoğraflardaki kahve içilen kupalar, ele krem sürülürken çekilen fotoğraflar toplanmış delil olarak. Yakınlarını bile en başlarda inandıran Serenay ifşa olmuş...
Sonrası seyreyle gümbürtüyü... Çekirdekleri al, oku yorumları...
Sosyal medya en kötücül yanımızı ortaya çıkarıyor ama bazen de insanın içindeki Cem Yılmaz'ı dürtmüyor değil. Epey güldüğüm yorumlar, caps'ler oldu. Haldun Demirhisar, zaman zaman dozu kaçan espriyi kaldıran biriyse sorun yok. Ama değilse sıkıntı büyük. Yerinde olmayı istemezdim. Gelelim benim cephedeki duruma... Bu ilişki benim de içinde olduğum en entelektüelinden, en goygoycu masaya malzeme oldu mu, oldu. Tarih, edebiyat, sinema, müzik, moda derken laf "Serenay Sarıkaya'nın yeni sevgilisini gördün mü?" noktasına geldi mi, geldi... Neler mi dendi?..
Delil 1: Karede, muhtemelen krem ihtiva eden iki pompalı şişe görülüyor. Dezenfektanlardan zarar gören ellere şifa!
BU İŞ CAHİDE SONKU'YA KADAR UZANIYOR
Entelektüel dostlarım olayı toplum bilimi perspektifiyle değerlendirerek, "Geçmişten günümüze Türk ünlü kadının alışageldik tavrı bu. Toplumumuzda kadınların güçlü erkeğe sığınma hali yaygın. Cahide Sonku da, Türkan Şoray da, niceleri de bunu yaptı" şeklinde yorumladı vakayı. Elimi çeneme koyup uzun uzun sinema tarihindeki kadınları geçirdim gözümün önünden. "Haksız da değil mirim" dedim içimden.
UMUT FAKİRİN EKMEĞİ
Durumdan pay çıkaran çok oldu. Magazin hiç tarzım diyen beyler bile gevrek gevrek yorumladı durumu. Mezarlık ihaleleri alan muteber bir işadamı arkadaşım, Serenay'ın sevgili olasılıklarından ilham alıp, karısına "Dikkat et, beni bile kaparlar" diye gözdağı verdi. Kankalarına, "Bakın Serenay vakasına, son saniyeye kadar şampiyonluk umudunuzu kaybetmeyin, umut her zaman vardır" diye nasihat eden müzmin bekar gençler de gördüm. Umut dünyası işte... Umut fakirin ekmeği ne de olsa. Yurdum erkeği bulunmaz Hint kumaşı ne de olsa.
ÇOCUKLUĞUNA İNMEKTE FAYDA VAR!
Pandemide akıl sağlığını korumak için çareyi televizyon izlemekte bulan, Gülseren Budayıcıoğlu'nun dizilerini izleyip, her biri adeta amatör birer psikiyatrist olan, kendi kendinin terapisti bir başka arkadaş grubum, olaya bilinçaltı düzeyinde yaklaştı, "Serenay'da bir baba özlemi, sahiplenilme isteği var, psikolojisi bozuk. Cem Yılmaz da bu sürecin parçasıydı" dedi. Bir diğeri, "Bu kızın sanki kariyerim bitse de sırtım yere gelmesin diye bir dayanağa ihtiyacı var. Tüm sanatsal kabiliyetine rağmen endişesi yüksek" diye tahlil yaptı.
Böyle geçti haftamız... Konuştuk velhasılı... Serenay olmasa ne yapardık. Aşıydı, okuldu, olmayan tatil planlarıydı bunalıma girerdik mazallah! Haaa bu arada ben de konuya dair yorum yaptım elbette. Su gibi güzel bir kızın yanında, taş gibi bir adam olsun istedim. Ama bu dediğim sanki hep dizilerde oluyor. İnsan hayat yolunda hep bulamadığının peşinde koşuyor. Belki Serenay da bir prens aramıyor...