Çoğu kişinin hakkında pek bir şey bilmediği ünlü sanatçının hayatı adeta filmlere konu olacak cinsten.
Manisalı bir ailenin kızı, 9 kardeşten de biriydi. Yoksulluk ve sefalet içinde büyüdü. Geçimini, tarlalarda çalışarak ve pamuk toplayarak sağlıyordu.
Gerçek adı Bahriye Tokmak olan şimdilerin ünlü sanatçısı, yakın çevresinin fark etmesi üzerine yaşadığı yerde sahne almaya başlıyor.
Birinin elinden tutmasıyla şöhreti zorlu da olsa yakalayan ve şimdilerin en ünlü kadın sanatçılarından olan bu isim Kibariye'den başkası değil...
Kibariye, tüm hayat şartlarına rağmen ünlenen ve hala severek dinlenen bir sanatçı olmayı başarıyor...
"YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YILLARIM..."
Öte yandan birçok ünlü isim çocukluğundan ve gençliğinden en özel karelerini sosyal medyada takipçileri ile paylaşıyor. Bu isimlerden biri de şimdilerin ünlü bir yönetmeni...
Fotoğrafı paylaşan isim Hamdi Alkan'dan başkası değil.
57 yaşındaki Alkan, 'Yıldız Teknik Üniversitesi yıllarım... (1988-89) Elektrik Mühendisliği son sınıftayım" notuyla bu paylaşımı yapmıştı.
"İLK ARABAM ÇEKMECE 1989"
Ünlü popçu Serdar Ortaç, sosyal medya hesabından ilk otomobilinin fotoğrafını paylaştı. Bu nostaljik pozuyla maziye götüren Ortaç, paylaşımına "İlk arabam çekmece 1989" notunu düşmüştü.
"42 YIL… İLK GÜNDEN BİLE DAHA MUTLU…"
Usta oyuncu Tamer Levent, 1982 yılında Senan Levent ile nikah masasına oturmuştu. Çift, geçtiğimiz 24 Nisan'da evlilik yıl dönümlerini kutlamıştı.
Senan Levent, Instagram sayfasında "42 yıl… İlk günden bile daha mutlu…" mesajını paylaştı. Tamer Levent ise eşine "Seynoşum......İlk tanıştığımız günden bu güne her şey tek tek gözümün önünden geçer hep...." sözleriyle karşılık vermişti.
Ünlü çiftin nikah gününe ait fotoğraf da "42 yıl... Nice mutlu yıllarınız olsun" notuyla sosyal medyada paylaşılmıştı.
"1,5 YAŞIMDA YA VAR YA YOKUM BURADA"
Dolunay Soysert, yeni yaşını Instagram hesabında paylaştığı fotoğrafla kutladı: Bu fotoğrafı yayınlayan Dolunay Soysert, şu notu düştü:
"Yıllara teşekkür; Ne güzel ki çok sevdim ve çok sevildim bu hayatta, gülerek uyandım çoğu sabah yatağımda. Anamla babamın CivCiv'i,iki erkek kardeşimin belalısı,yeğenimin deli halasıyım. Dostlarım şansımdır. Evcilik oyunundan kopamadığımdan oyuncu oldum ve hep çok sevdim işimi. Doyamadığım kitaplarım,sayısız çocuğum,iki köpek yavrum,asla sonu gelmeyen ezberim,hep yetişmem gereken randevularım,ileri derece gözlüklerim var. Çiçeklere,yaprak sarmasına,gülmeye bir de bebek kokusuna bayılırım. Yapmak istediklerim hiç bitmez,hayallerime renk yetmez. Hayatların pamuk ipliğine bağlı olduğu şu topraklarda bunca zaman yaşıyor oluşuma şükreder dururum. Tıpkı fotoğraftaki gibi hâlâ şaşırarak bakarım Dünya'nın büyüklüğüne ve kendi küçüklüğüme. 1,5 yaşımda ya var ya yokum burada. "Doğduğunda 1 yaşında mıydın?" tartışmalarından uzak bir noktadayım daha ama yaşamak adına aynı bitmeyen heyecana sahibim hâlâ. Sadece daha bilinçli bir yerden tanıyorum artık bu hissi ve sarılıyorum her anına. İyi ki geldik bu güzel yaşa:) Yağmur yağıyor şu anda İstanbul'da, kabul olurmuş doğum günü çocuğunun duası; Kirlenmiş her halleri yıkansın yağmur sularıyla insanların, yollardaki ızgaralardan toplaşıp aksın kanalizasyonlara… Güneş parladığında sadece baharı görelim artık ama sadece baharı"
Merhum sanatçı Metin Arolat, paylaştığı bu nostaljik fotoğrafa, "Vay... Üniversite yılları. Bu fotoyu bugün yolladı Ayşe. Daldım gittim o günlere. Ayşe Toroğlu Üner ve ben. Bütün 9 Eylül ve İnciraltı öğrenci yurdu arkadaşlarıma selam olsun. Çok özlendiniz hepiniz ve o günlerimiz" notunu düşmüştü.