Türkiye rekoru ve olimpiyat hayalleri kurarken ciddi bir sakatlığım oldu. Bir gün tam duşa girdiğim bir anda ayağım kaydı yere düştüm ve ciddi kırıklarım oluştu. O an mesela öyle bir çığlık atmışım ki, herkesi ayağa kaldırmışım. Böyle bir acı olamaz. Ne yatabiliyorum ne de kalkabiliyordum. Ciddi bir kırık oluştu ve tamam artık spor hayatım bitti dedim.
Altı ay yattım hastanede. O dönem beni kapıya koyan insana çok kızıyorum. Ben çalıştığım kulübe on yılımı verdim ufacık bir sakatlıkta beni kapı önüne koydular ve tedavi masraflarımı dahi karşılamadılar. Resmen kaderimle baş başa kaldım. Vücudumun her yerinde yaralar var.
Ayağa kalkmak için tedavi olmaya çalışıyordum. Nakit param kalmadı çünkü hep hazırı tükettim. Spora başladığımda da yine hiç kimseden yardım isteyemiyordum. Hiçbir kulübe gidemiyordum. O dönem hayatıma biri girdi. Benim için çok değerli olan Muharrem hoca bana antrenmanlar vermeye başladı.
HER ZAMAN ÇOCUĞUMUN YANINDA OLACAĞIM!
Kendi evliliği ve çocuğu hakkında da samimi açıklamalar yapan Nagihan Karadere, şu sözleri ifade etti; "Evlilik hep istediğim bir eylemdi. İyi bir anne iyi bir eş olacağımı düşünüyordum.
Evdeki hesap çarşıya uymadı. Spor hayatımdaki başarıyı evlilikte de gösterebilirim diye ümit etmiştim. Evlilikte başarısız oldum."
"Ben eşimi çok çok seviyordum. Ben iyi bir eş olamadım ama iyi bir anne oldum. Eşim de iyi bir eş olamadı belki ama en iyi babalardan bir tanesi oldu.
"Çok iyi anne olduğumu düşünmüyorum. Çocuğumdan çok ayrı kaldım. Ben de isterdim onunla her daim birlikte olmayı ama kızıma iyi imkanlar sunmak için çok koşturuyorum.
Çocuğum bir yaşındayken ben Survivor'a gittim, üç yaşındayken bir daha gittim. Şimdi yedi yaşında bir daha gittim. Onun hayatından bir buçuk sene çalınmış oldu ve annesiz kaldı. Bunun için kendimi suçlu hissediyorum."