Değişimi muhteşem olan Oya Başar'ın kızı Ayşe Kırca'nın eski halinden oldukça farklı görünmesi dikkatlerden kaçmıyor.
AYŞE KIRCA KİMDİR?
Üniversiteyi New York Film Academy Oyunculuk Bölümü'nde okuyan Ayşe Kırca, Hollywood yapımı 'Carrie Pilby' adlı 2016 yapımı filmde ilk kez kamera karşısına geçti.
2019 yılında Müjdat Gezen'in yazıp yönettiği 'Pera Müzikali'nde sahne alan Kırca, şimdi de 'Sol Yanım'da 'Yasemin' karakteriyle Serra'nın okuldaki en yakın arkadaşı olarak ilk kez TV izleyicisinin karşısına çıkıyor.
Ardından "Levent Kırca - Oya Başar Tiyatrosu" kuruldu. 1988 yılında başlayan dünyanın en uzun soluklu programlarından olan "Olacak o Kadar" TV dizisinde de oyuncu, yönetmen ve yapımcı olarak çalıştı.
Oya Başar, "Kadın ile Memur" oyununda BKM'de, "Yedi Kocalı Hürmüz" oyununda "İstanbul Şehir Tiyatrosu", "Üç Baba Hasan", "Seferi Ramazan Beyin Nafile Dünyası", "Gereği Düşünüldü" oyununda "Oya Başar Levent Kırca Tiyatrosu", "Morfin"oyununda "Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu", "Haneler" oyununda "Devekuşu Kabare" tiyatrosunda oynamıştır.
Oya Başar, "Benim Annem Bir Melek" (2008), "Sev Kardeşim" (2006), "Kendini Bırak Gitsin" (2004), "Ah Yaşamak Var Ya!" (2002), "Son" (2001), "Ölürsün Gülmekten" (2000), "Sokak Şarkıcıları" (2000), "Mavi Muammer" (1985), "Gözüm Gibi Sevdim" (1982), "Berduşlar" (1982) ve daha pek çok film ve dizide rol aldı. Halen tv ve tiyatro çalışmalarına aktif olarak devam etmektedir.
2014 yılı Kasım ayında Show TV'de yayınlanmaya başlayan, Türker İnanoğlu yapımcılığında Erler Filmin yaptığı "Roman Havası" adlı dizide başrolü Oya Başar, Levent Ülgen, Cezmi Baskın, Petek Dinçöz, Erkan Şahin ve Günay Karacaoğlu paylaşmaktadır. Dizide ayrıca İlhan Daner, Lalizer Kemaloğlu, Boğaç Aksoy, Gökhan Şahin, Gülay Baltacı, Mehtap Ar, Hakan Dülger, Çiğdem Aygün, Galip Erdal, Goncagül Narlı ve Mesut İzgi gibi usta isimler yer alıyor.
Evlilikleri :
1. Evliliğini 1985 yılında Levent Kırca ile yapmış ve 2000 yılında boşanmışlardır.
2. Evliliğini 19 Şubat 2001 de tekrar Levent Kırca ile yapmış ve 2005 yılında boşanmışlardır.
Ünlü sanatçı Rafet El Roman'ın kızı Su El Roman, 2019 yılında ilk İngilizce şarkısını, 2020 yılında ise Jokeria isimli ilk Türkçe şarkısını piyasaya sundu. Rafet El Roman'ın olaylı bir şekilde boşandığı manken Tuğba Altıntop'tan olan kızları Su El Roman ve Şevval El Roman şimdilerde güzellikleriyle dikkat çeken iki genç kız.
Son dönemin çok konuşulan isimleri arasında girmeyi başaran kız kardeşler Su El Roman ve Şevval El Roman değişimleri ile şaşırtıyor.
Rafet El Roman'ın kızı olan Su El Roman, müzik piyasasına yeni giriş yapmış isimler arasında. Sedat Sarıkaya'ya verdiği röportajda dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu...
Müzik kariyerinizden biraz bahseder misiniz?
En büyük hedefim ve hayalim her zaman müziğin içinde olmaktı ve hayatımı müzik ile geçindirmekti. 13 yaşında okul grubunda baş solist olarak başladım, ilk bestelerimi 16 yaşında yazmaya başladım, ilk ingilizce parçamı 2019 yılında çıkardım ve ‚Jokeria' isimli ilk türkçe şarkımı 2020'de piyasaya sundum.
Son çalışmanızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Son çalışmam benim için bir mucize olarak gelişti. Uzun zamandır bir pop parçası yapmak istiyordum ve karşıma Turaç Berkay çıktı. Kendisi ile ilk instagramdan tanıştık, bana projelerinden bahsetti ve benimle bir proje yapmak istediğini söyledi. O dönem almanyadaydım, istanbula geldiğim gibi hemen stüdyoda buluştuk, bana ‚Çok Sev'in demo versiyonunu dinletti ve daha ilk dinlemede şarkıya hayran kaldım. Çok hızlı bir şekilde kayıtları aldık, mixledik ve klip çektik.
En büyük hayaliniz nedir ve hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?
En büyük hayalim müziğim ile insanlara dokunmak ve uzun aralıksız müzik severlerime müzik sunmak ve onlarla dünya çapında sahnelerde buluşmak. Daha hayalimin izindeyim, her gün bazen 5, bazen 10 adım, bazense 1 adım hayalime doğru yürüyorum.
Müzikle tanışmanız nasıl oldu? Kariyerinizin dönüm noktası nedir?
Doğduğum andan beri müzik ile iç içeyim, babamın bu işte profesyonel olması üstümde tabi ki büyük bir etki yarattı. Onun kliplerini televizyonda görmek, şarkılarını radyoda dinlemek ve binlerce insanin önünde konser verdiğini görmek beni bu işe sürükledi. Kendimi bildim bileli başka bir işe hiç hevesim olmadı, ben bunun için yaratıldığımı düşünüyorum. Bu yolda farklı dönüş noktalarım oldu, en etkileyici olanı herhalde Jokeria parçamdı.