Bayılma, vücudun savunma mekanizmasıdır
Peki, bu yakınmalar neden ortaya çıkıyor? Kardiyoloji Uzmanı Dr. Yeşim Yılmaz Can düşük tansiyonun oluşum süreci ve sonuçları hakkında şu bilgileri veriyor:
"Tansiyon en basit anlatımı ile atardamarlar içinde kanın yaptığı basınçtır. Atardamarları, bir apartmanın su tesisatı gibi düşünebilirsiniz. Bir merkezi hidrofor sisteminden (kalp) ana boru hattına (aort) pompalanan su (kan), ana hattan ayrılan su boruları (atardamarlar) ile tüm dairelere (organlara) taşınır. Su basıncı düştüğü zaman, önce üst kattaki daireler olmak üzere her daire bundan etkilenir. Kan basıncı düştüğü zaman da, benzer şekilde, ilk etkilenecek organ beyindir. Beyne giden kanın azalması ile beraber sersemleme hissi, dengesizlik, halsizlik, göz kararması; bu durum uzun sürdüğünde bulantı-kusma ve hatta bayılmaya kadar giden şikayetler oluşur. İlk şikayetler size vücudunuzdan gelen 'tansiyonum düştü, beynime yeterli kan gitmiyor, önlem al!' sinyalleridir; buna duyarsız kalırsanız vücut kendi önlemini alır ve bayılırsınız. Bayıldığınızda beyin artık en üst kattaki daire değildir, yer çekiminin etkisi azalır ve beyne kan akımı artar. Yani bayılma aslında beyni koruyucu bir mekanizmadır."