1. Şeker ve şeker ürünleri
Uzun süreli şeker kullanımı nörolojik problemlere sebep olur. Ayrıca hafızayı da zayıflattığı tespit edilmiştir. Öğrenme kabiliyetini zaafiyete uğrattığı da ifade edilmektedir. Bu sebeple şekerden uzak durmak gerekir.
2. Alkol
Alkolün karaciğeri iflas ettirdiği bilinmektedir. Ancak az bilinen diğer etkisi de beyni bitirip tükettiğidir. Sağlıklı düşünme yeteneğini zayıflatır, hafızayı da tüketir. Kısa vadede alkol bırakıldığı takdirde etkileri belli bir düzeyde onarılabilmektedir. Ancak uzun süreli kullanımlarda kalıcı hasarlara da yol açabilir.
Fast food ürünlerinin içindeki katkı maddelerinin öğrenme bozukluğu, motivasyon eksikliği ve hafıza zayıflığına da yol açtığı kanıtlanmıştır.
4. KIZARMIŞ YİYECEKLER
Bütün işlenmiş yiyecekler kimyasallar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar ve koruyucular içerir. Bunlar hem çocuklarda hem yetişkinlerde ciddi beyin hasarlarına yol açar.
Kızarmış veya işlenmiş gıdalar beyin sinirlerini zedeler. Bazı yağlar ise diğerlerine göre daha zararlıdır. Doğadaki en toksik ve tehlikeli kızartma yağının ise ayçiçek yağı olduğu tespit edilmiştir.
7. İŞLENMİŞ PROTEİNLER
Proteinler kas yapıcıdır. Et ise en yüksek kalitede ve en zengin protein kaynağıdır. Ancak sosis, salam, sucuk ve benzeri gıdalar gibi işlenmiş proteinlerden uzak durulmalıdır.
Doğal proteinler sinir sistemini yapılandırırken, işlenmiş proteinler tam tersini yapar. Yani sinir sistemini tahrip eder.
8. TRANS YAĞLAR
Kesinlikle her türlü trans yağdan uzak durulmalıdır. Trans yağlar bir çok ciddi soruna yol açar. Kalp sorunları, kolesterol ve obezite bunların en çok bilinenidir.
Az bilinen ise beyne de oldukça zarar verdiğidir. Refleksleri öldürür, beyin işlevinin kalitesini düşürür. Ayrıca felç riskini de maksimum düzeye çıkarır. Alzheimer benzeri etkileri de uzun vadede ortaya çıkar.
BU BESİNLERİN FAZLASI BEYNİ HASTA EDİYOR!
Hangi metaller beynimizi olumsuz etkiliyor ve hastalıklara davetiye çıkarıyor? Kimler risk altında? Metalleri fark etmeden vücudumuza nasıl alıyoruz? Bu metaller beynimizde nasıl birikiyor? Hangi besinlerden demir, bakır ve çinko alıyoruz? Bu metaller nasıl "ölümcül" hale geliyor? Metallerden korunmanın bir yolu var mı?
Son yılların en önemli tartışma konularından biri olan metallerin vücudumuz ve özellikle beynimiz üzerindeki olumsuz etkilerini Diyetisyen Emre Uzun ayrıntılı bir şekilde anlattı. Diyetisyen Emre Uzun'un metal tahribatına karşı iki tarif verdi...
Vücut sağlığımız için demir, bakır ve çinkoya ihtiyaç duyarız. Kalbimiz bu metaller sayesinde düzenli çalışır, diş ve kemik yapımız, kas fonksiyonlarımız, üreme ve dolaşım sistemimiz, hücre gelişimimiz de demir, bakır, çinko gibi mikro besin ögeleriyle sağlıklı çalışır.
Bu metalleri fazla almak ise vücutta toksik etki yaratır ve beynimizi olumsuz etkiler. Önemli olan, doğru metali doğru şekilde ve yeterli miktarda alabilmektir...
DEMİR
Yetişkinlerin günlük demir ihtiyacı 9 mg'dır. Vücutta kırmızı kan hücrelerine rengini veren, oksijen taşınmasını sağlayan ve gerçekte bir protein türü olan hemoglobin içinde yer alır. Hemoglobin düzeyi ile bilişsel işlev arasındaki ilişki ise önemli. Buna göre hemoglobin seviyesi yeterliyse kişi bilişsel testlerde iyi performans gösteriyor.
İşte yüksek miktarda demir bulunduran besinler...