Fenerbahçe, ligin devre arasına şampiyonluk iddiasıyla girerse 2 hatta 3 yabancının gideceğini tahmin ediyorum. Santos ve Bilica'nın yanı sıra, buna son maçlarını saymazsak Cristian'ı da ekleyebiliriz.
Fenerbahçe ilk kez sıralamada yukarda yer alan bir takımı yendi. Ve ilk kez ikinci yarının büyük bölümünde rakibinden iyi oynadı. Sizce bu değişimdeki en önemli faktörler nelerdi?
Fenerbahçe, 1 saat önce Gaziantep'i yenen Trabzon'un 9 puan gerisindeyken, kaybetse İstanbul BŞB'nin iki puan gerisine düşeceği ve 3 senedir Olimpiyat'tan mağlubiyetle ayrıldığı bir maça çıktı.
Bunun karşısında İstanbul BŞB takımı, "Kaybedecek hiçbir şeyim yok. Kazanırsam Fenerbahçe'nin üzerine çıkarım. Zaten gelişim kaydeden bir takımım" diye düşünüyor.
Ancak maç öncesi bu düşünceler maçın başına hiç yansımadı. Yaklaşık 25 dakika İstanbul BŞB takımı, seyircisini arkasına almış bir şehir takımı gibi baskılı ve rakibi yarı sahasına kapatan bir anlayışla başladı. Zaten bu süreçte de İbrahim Akın'la şutlar buldular. Fenerbahçe ise sadece Belediye savunmasının bireysel hatasından Niang'la bir şans yakaladı.
Ancak 25'ten sonra, sezon başından bu yana eleştirilen Cristian'ın önderliğinde bir önde baskı başladı Fenerbahçe adına. Buca maçında asist yapan oyuncu, üst üste birkaç kez baskı yaparak rakip savunmayı hataya zorluyor ve Fenerbahçe'yi Belediye önünde öne geçiren gol geliyor.
45'e kadar da Fenerbahçe'nin 2. golü bulmak için baskısını izledik.Bu andan sonra Fenerbahçeli futbolcuların aklına, öne geçip kazanamadıkları, Beşiktaş, Bursa ve Gaziantep deplasmanları geldi. İkinci yarıda da bu isteği devam ettirdiler.
Ama baktığınızda yine Belediye'nin 4 tane önemli pozisyonu vardı. Fenerbahçe'nin şansı, İbrahim Akın'ın sağ ayakla vurmak zorunda kalmasıydı. Sonuçta 'gitgelli' bir maçta kazanarak Fenerbahçe, son 3 maç öncesinde hesap yapabilme durumuna geldi.
Buca maçında oynayan 11'den tek değişiklik Andre Santos'un olması ilginçti. Ben Aykut Kocaman'la bu konuda hiç konuşmadım ama, hem Kocaman tarafından hem de Andre Santos tarafından baktığımızda Fenerbahçe-Santos ilişkisinin bittiğini düşünüyorum. Bu konuda kimin haklı, kimin haksız olduğunu bilemeyiz. Ancak Aykut Hoca'nın antrenmanlarda iyi çalışan bir futbolcuyu keseceğini düşünmüyorum.
Beşiktaş şimdi avantajlı
İlk yarıyı 3 galibiyetle kapatabilirse, ikinci yarıda Trabzon, Fenerbahçe, Galatasaray ve Kayseri maçlarını evinde oynayacak Beşiktaş için derbide alınan 3 puanın değeri artacaktır
Şampiyonluk şansı pamuk ipliğine bağlı olan Beşiktaş, Galatasaray galibiyetiyle zirveye daha sıkı tutundu diyebilir miyiz? Derbi maçı Beşiktaş için çok çok daha önemliydi. Galatasaray için de elbette önemliydi.
Ancak Galatasaray kazansa dahi işi çok zordu. Beşiktaş aldığı bu 3 puanla liderle farkı 9'da tuttu. Hem de 3 galibiyetle ilk yarıyı kapatabilirse, ikinci yarıda Trabzon, Kayseri, Fenerbahçe ve Galatasaray'la İnönü Stadı'nda karşılaşacak. Puan ve fikstür olarak iddialarını tabii ki korudular.
Ancak "Schuster'in kafasındaki Beşiktaş bu mu?" derseniz, 'hayır' derim. Beşiktaş'ın Galatasaray karşısında oynadığı oyun, uzun süredir uygulanmayan bir deplasman taktiği. Schuster, Konya ve Kasımpaşa maçlarında oynanan oyunun daha gelişmiş bir halini oynatmak istiyor.
Zaten Galatasaray karşısında oynanan oyun sadece bazı maçları kurtarmaya yetebilir. Ama uzun yıllar ligi forse etmeye yetmez. Kısacası Schuster'in Galatasaray maçı adına stratejisi doğru diyebiliriz. Ancak bir sonraki deplasmanda da aynı taktikle sahaya çıkarsa, kendi felsefesinden vazgeçtiği için yanlış yapar diye düşünüyorum.
Türk Telekom Arena'ya taraftar yine gidecektir
Galatasaray camiası ve taraftarı bir umut arıyor. Alınan sonuçlar ışığında, sizce taraftarı yeniden takıma inandıracak hamleler neler olmalı?
Birçok yerde "Galatasaray, Türk Telekom Arena'ya bu takımı mı götürecek?" şeklinde eleştiriler okuyor, dinliyorum. Ancak Galatasaray bundan önce 14 yıl şampiyon olmadığında büyüklüğünden hiçbir şey kaybetmediği gibi, bu sene şampiyon olmayınca yine büyüklüğünden bir şey eksilmeyecek. Taraftar da, takım kaçıncı olursa olsun, o stada gider maçları izler.
Aslında ligden koptu ama, Galatasaray için Beşiktaş mağlubiyeti bir şans olabilir. Çünkü gelecek yıllar için önlerinde 6-7 aylık çok iyi bir çalışma zamanı var. Bu dönemde, gelecek görülmeyen ve yüksek maliyeti bulunan bazı yabancılarla yollar ayrılabilir. Devre arasında transfer de yapmamalı bence Galatasaray. Çünkü yine aceleye gelip hata yapma riski ortaya çıkabilir.
Dünyada bu Barcelona gerçeğinden sonra birçok şey değişti futbol anlamında, Buna Avrupa ve Dünya Şampiyonu olan İspanya Milli Takımı'nı da koyabiliriz. Kadrosunda ağırlıklı olarak Barcelonalı futbolcular olduğu için.
Hatırlarsınız bir dönemler "Muhammed Ali Clay ile diğerleri" diye ayırırlardı. Şimdi "Barcelona ve diğerleri" diye ayrıldı. Diğerleri de kendi aralarında "iyi ya da kötü diye" ayrılıyorlar. Barcelona futbolun emrettiğini oynuyor.
O kadar ıslak zeminde, isabetli sert pas yapma, oyunun yönünü değiştirme gibi yapılması çok zor şeyleri rahatlıkla yaptılar. Dünyada savunmayla hücum arasındaki mesafeyi en dar tutan takım tartışmasız Barcelona. Amatör ruhla oynayan müthiş profesyonel bir takım.