Fenerbahçe'de geride kalan sezonda kiralık oynayan Allan Saint-Maximin, kendisine doping yapılmak istendiğini iddia etmiş ve sarı-lacivertli kulüp de buna büyük tepki göstermişti.
Spor hukukçusu Anıl Dinçer, bundan sonraki süreci SABAH Spor'a anlattı.
"Maximin'in ifadesindeki 'Kulüp etrafındaki bazı kişiler doping uygulamak istedi' söylemi, F.Bahçe ile doğrudan ilişkisi olmayan bireyler olabilir mi? Hukuki açıdan nasıl önem taşır?"
Anıl Dinçer yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Tedavide kullanılması tavsiye edilen bir ilaçta futbolcu için doping içerdiği şüphesinde bulunmuş veya bu konuda yanılgıya düşülmüş olabilir. Bu çokça karşılaşılan bir durum. Ancak, kulüp çalışanlarının bu konuda ayrı hassasiyette olduğunu ve böyle bir şeyi yapmayacaklarını düşünüyorum.
WADA da bu konuyu çok detaylıca inceleyip denetliyor. Federasyon yetkililerimiz de bu konuları inceliyor. Doping seneler bile geçse sonradan ortaya çıkıyor. Ancak, doping kullanmaya teşvik edildiğinin kanıtlanması kolay değil. FIFA'da İsviçre Hukuku geçerli olduğu için iddiada bulunan kişi kanıtlamakla yükümlüdür.
Fenerbahçe 'Hukuki haklarımızı kullanacağız' dedi. Süreç nasıl işler?
Sözleşmesi bitip eski kulübünden ayrılan bir futbolcunun somut delillerle ispatlamadığı sürece bunları medya önünde konuşması hukuken doğru değil. Ciddi kanıtları olan kişi, bunu sosyal medyada konuşmaz.
"FUTBOLDAN MEN..."
Avukatlarıyla birlikte FIFA Disiplin ve Etik Komitelerine kendisi taşır. Disiplin Talimatı madde 13, saldırgan fiilleri düzenliyor. Burada da sözsel bir saldırı var.