Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, takımın ikinci yarıda skoru koruyamama sıkıntısına 'merkezi tutarak' geçici çözüm buldu. Ancak 'skoru korumak başarı' diyemeyiz. 'Sorun tamamen halloldu' demek için Fenerbahçe'nin ikinci yarıları da kazanması lazım. Önde olduğu ikinci yarılarda skoru koruyamayan Fenerbahçe'nin İstanbul BŞB ve Karabükspor maçlarında bu sorunu aşmaya başladığını gördük. Sizce bu şampiyonluk yolunda önemli bir anahtar olabilir mi? Tabii önemli bir gelişme bu... Fakat 'ikinci yarılarda skoru korumak çok ciddi bir başarı' diyemeyiz. Uzun vadede problem yaratır. Bunun tamamen geçtiğini söyleyebilmemiz için ikinci yarıları da kazanmak zorunda Fenerbahçe. İstanbul BŞB maçının ikinci yarısı, skoru koruma adına başarı. Karabük maçında da 2-1'e yakalandılar bu da riskti. Yani ikinci yarılarda da farkı açtıkları zaman 'Evet bu iş halloldu' diyebileceğiz.Ama en azından Gaziantep, Beşiktaş, Bursa ve Ankara'daki Ankaragücü kupa maçındaki gibi puanlar gitmedi. Bu az da olsa bir gelişme. * Kocaman'ın artık ikinci yarının ortalarında 4-3-3 gibi bir sisteme geçtiğini gözlemliyoruz. Bu taktiği doğru buluyor musunuz? Tabii her zaman uygulanacak bir hamle değil bu, şampiyonluğa oynayacak takımlar için. Aykut Kocaman maçı iyi okuyan bir teknik direktör. Gaziantep'te de Karabük maçındaki tehlikeyi görmüştü. Ama elinde orta sahayı tutacak oyuncu yoktu kulübede. Bu tehlikeyi, pasla değil hızlı oyuncularla halletmeye çalıştı. Dia'yı sokarak mesela... Karabük maçında Gaziantep'teki gibi benzer bir ikinci yarı başladı. Önce Selçuk'la orta sahayı merkezi korudu. Topa sahip olmayı artırdı. ŞİMDİLİK GEÇİCİ BİR ÇÖZÜM İnandığı sistemde ısrar için ve başarı gelmesi için, çok benzeyen ikinci yarıları oyuncu değişiklikleriyle, hatta biraz da sistemden taviz vererek oynamaması lazım. Çok nadir yapılması gereken hamleleri çok sık yapması, iyi bir takım olma yolunda handikaptır. Bunun da zaten farkında olduğunu hocanın açıklamalarından anlıyoruz. Eski Trabzon gibi başladılar Şenol Güneş zaten bunu çok doğru açıkladı. 'Daha şampiyonluk için oyuncu ve seyirci olarak yüzde 100 hazır değiliz' dedi. Zaten bu cevabı birinci ağızdan duyduk. Oyunda da bunu gördük. Aslında maça da öyle başladılar ki, şampiyon olduğu yıllardaki gibiydi. Ben Boluspor'la falan Trabzon'a gittiğimde, ilk 10 dakikada yarı sahayı geçmek yasaktı. Golü bulduktan sonra da, aslında baskıları devam ediyordu hep o yıllarda. Geçtiğimiz hafta o yıllardaki gibi baskılı başladılar. Ve yine o yıllardaki gibi golü de buldular. Santrfor doğru, orta soru işareti * Siyah-beyazlılarda Manuel Fernandes ve Almeida transferleri konuşuluyor. Mevki olarak bakıldığında santrfor ve orta saha takviyeleri doğru mu? Açıkcası Bobo'nun belirsizliği ve Fatih Tekke'nin silinmesinden dolayı santrfor almak mecburiyet. Orta saha soru işareti. İyi bir oyuncu Fernandes. Sivok'un döneceğini düşünerek bence stoper arayışı yok. En azından İbrahim Toraman iyi sezon geçiriyor. Evet Hilbert sağda müthiş hücum özelliğiyle iyi oynuyor. Ama tam bek diyemeyiz. Santrfor ihtiyacı doğru, ama orta saha için aynı şeyleri söylemek zor. Hissettiğim ve gördüğüm şey sadece Guti, Mehmet Aurelio ve Ernst üçlüsünün gerisindeki oyuncuları, (Necip gibi Fink gibi) yeterli görmüyor ki, bu oyuncuyu istiyor. * Beşiktaş, Galatasaray ve Bursa gibi iki zorlu maçtan 6 puanla çıktı. Aşırı riskli futbolu seven Schuster, sizce saha içindeki hücum-savunma dengesini kurabildi mi? Önce şunu söyleyelim, burada oynayacağı Gaziantep maçından sonra cevaplayabiliriz bu soruyu. Çünkü Kasımpaşa, Manisa gibi maçlarda önde baskı yapıp tek taraflı oynamak isteyen Beşiktaş, G.Saray deplasmanı ve Bursa maçlarında rakiplerin de gücünden dolayı, kontrollü oynamaya yöneldi. RAKİBE GÖRE KONTROLLÜ OYUN Galatasaray teste girdi * Galatasaray, Kasımpaşa galibiyeti sonrası yeniden zirve hesabı yapmalı mı, yoksa daha önce de söylediğiniz gibi gelecek yılın hazırlığına devam mı etmeli? Bir; Elano'yu gözden çıkardılar. Verim alamadıkları için ve uzun vadede faydalanamayacağı için. İki; Sabri'yi tekrar eski mevkiine koydu. G.Zan'ı gördü. S.Özkan'ı az da olsa gördü. Hatta H.Balta'yı da orta üçlünün solunda gördü. Burada oyuncular, teste tabi tutulmaya başladılar. Bu aslında bu sezonu gözden çıkardığını gösteriyor haklı olarak, oyuncuları görme açısından. Ama bu demek değildir ki kazanmak istemiyor. Bu dönemde de 'Toplayabildiğim kadar puan toplayayım' diyor. Büyük takımların en büyük tehlikesi, şampiyonluk yarışından koptuklarında, iniş-çıkışlar gösterirler. Bursa'da bence sorun yok Bursaspor takımının ümitsizliğe kapılacak bir durumu yok önce onu söyleyelim. Çünkü 31 puanı var. Geçen senenin şampiyonu. Bu yıl da bence, en az geçen seneki kadar başarılı. Çünkü yarışın içerisinde tekrar olmak bir Anadolu takımı için başarıdır. Yani Bursaspor'da tabii ki zaman zaman kötü futbolu yargılayacaklardır. Ama çok büyük bir problem gözükmüyor açıkçası benim gözümle.