Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig'in 26. haftasında sahasında Antalyaspor ile karşılaştı. Sarı-lacivertliler, Ülker Stadyumu'nda oynanan maçı 3-0 kazandı.
Galatasaray'ın puan kaybettiği haftada zorlu rakibini mağlup eden Fenerbahçe, zirveyle arasındaki farkı 4'e indirdi.
Sarı-lacivertlilerin bu galibiyetini SABAH Spor yazarları Ahmet Çakar, Mustafa Çulcu, Ömer Üründül ve Gürcan Bİlgiç değerlendirdi. İşte yazarların yorumları...
AHMET ÇAKAR: "PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK F.BAHÇE'DE"
"Fenerbahçe'nin Antalyaspor karşısında ortaya koyduğu iyi oyun ve aldığı net skordan sonra belki de şampiyonluk yarışı yeniden başladı diyebiliriz. Hâlâ 4.5 puan fark var ama Galatasaray'ın futbolunun gün geçtikçe kötüleşmesi, Fenerbahçe'nin toparlanması ve fikstürün Galatasaray'ın inanılmaz aleyhine olmasıyla bugün itibarıyla yarış yeniden kızıştı.
"FEDAKARCA OYNUYORLAR"
Son bir aydır Fenerbahçe çok disiplinli oynuyor. Takım savunmasında çok iyiler. Türkiye'de duran toplardan gol bulma tehdidi en yüksek olan takım. Dün de böyle oldu. Yine bir duran top, Mert Müldür kafayı vurdu ve kilidi açtı. Youssef En-Nesyri, Filip Kostic, Edin Dzeko gibi birçok deneyimli oyuncu çok fedakârca oynuyor. "
"HAKEM İYİ MAÇ YÖNETTİ"
Şunu çok rahat söyleyebiliriz ki hem oyun üstünlüğü hem de psikolojik üstünlük mutlak Fenerbahçe'de. Türk spor tarihinde hakemlerin en fazla tartışıldığı günlerde Mehmet Türkmen, iyi maç yönetti. Tamam, skor çabuk koptu, kritik pozisyon olmadı, oyuncular iyi niyetli ama Mehmet Türkmen kumaş olarak iyi bir hakem, dün de iyi bir yönetim sergiledi
GÜRCAN BİLGİÇ: "FENERBAHÇE'NİN LİDERİ SKRINIAR"
"Fenerbahçe, dün gece çok kolay, net bir galibiyet elde etti. Skor avantajını erken buldular, ilk devrede 3 golle işi garantiye aldılar. İkinci yarıda Antalya riskleri artırdı. Fenerbahçe daha geniş alanlar buldu. Pozisyonlar da yakalandı.
Biraz da skor rahatlığıyla konsantrasyon eksikliğiyle dördüncü gol gelmedi ama kalesinde de 90 dakika yarım tehlike bile yaşamaması önemli bir artıydı. Fenerbahçe'de yeni bir düzen oturmuş durumda. Takım genelde kontrol futbolunu elden bırakmıyor, dengeli oynuyor.
Önde baskı oradaki oyuncuların yapısı itibarıyla yeterli değil. Ofansif açıdan da bölüm bölüm etkili oluyorlar. F.Bahçe'nin önemli kadrosuna rağmen hissedilen en büyük eksik, lider oyuncuydu. O da devre arasında bulundu: Skriniar. Üst düzey, deneyimli ve iş bilen gerçek bir stoper. Szymanski ile Fred müthiş koştular. Çünkü önlerindeki iki santrfor ve Tadic'ten defansif yardım gelmiyor.
"OFANSİF AÇIDAN KISIR KALIYOR"
Çok ağır yük taşıdıklarından ofansif açıdan kısır kalıyorlar. Oğuz da çok iyi oynadı. Şimdi benim en büyük özelliğimden bir tanesi, işler iyi giderken eleştirmek. Defans bloğuyla çok oynamak son derece tehlikelidir.
Mourinho, Milan Skriniar'ın iki yanını devamlı değiştiriyor. Fred, Rangers maçında cezalı, Amrabat niye son ana kadar yedekte. Büyük ümitlerle alınan Talisca 20 dakika görev almakla mı güçlenecek? Eldeki tüm kadrodaki fizik açıdan en yetersiz oyuncu olan Tadic neden bu kadar uzun süre sahada kalıyor?"
GÜRCAN BİLGİÇ: "ŞAMPİYONLUK ŞARKISI BAŞLADI"
"İlk yarı bittiğinde Fenerbahçe istediğini almıştı. Skoru 3-0'a getirdiği gibi, rakibine de "acaba" dedirtmedi. Birkaç saat önce Galatasaray'ın puan kaybetmesi, Kadıköy tribünlerine de coşkuyu getirdi. Hem maçı yaşadılar hem de uzun bir aradan sonra "Sen şampiyon olacaksın" dizeleri dudaklardan döküldü.
Mourinho'nun 3-4-1-2'sinin "taşları" yerine oturduğu gibi "ağırlıklarını" da hissettiriyorlar. Maça tempo vermeden, hatta topu yine rakibe bırakarak, kendi dakikalarını bekliyorlar. Kalite farkı öylesine ortaya çıkıyor ki, Antalya takımı Fenerbahçe kalesine gelemediği gibi, neredeyse her girdikleri pozisyonu gole çevirdiler.
"KAÇ CİĞERİ OLDUĞUNU MERAK ETTİK"
Dzeko'nun hükümdarlığında organize olan ön taraf, ceza alanına giren her Fenerbahçeli oyuncu için fırsat kapısı. Vücudunu doğru kullandığı gibi pas aklını, doğru zamanda doğru kararı her pozisyonda ortaya koydu. Karamboller içinden istediklerini aldılar. Skriniar defansın merkezinde, Fred orta sahada enerji üretti. Bir ara kaç ciğeri olduğunu da merak ettik Fred'in. Antalya'nın ön baskısında sürekli olarak pas alternatifi oldu.
Hücumu yönlendirdi, Tadic'e de fazla iş bırakmadı. Rakibin kendi kaosunu yaşadığı bir günde, rüzgârı arkasına almış camiasına ikinci yarıda da baskı ile daha gollü bir galibiyet verebilirlerdi aslında. Ama Mourinho artık dengeyi, perşembe günü başka maç olduğunu, beş gollü galibiyete de üç puan verildiğini herkese telkin ediyor, en gözü kara Fenerbahçeli'yi bile "mantık" çizgisine taşıyor. "Kazanma kültürü" dediği de bu zaten… Bize "İtalyan usulü" olarak yansıyor."
MUSTAFA ÇULCU: "NET SARI KARTLARI ES GEÇTİ"
"F.Bahçe'nin sahada futbol ve psikolojik üstünlüğünü engelleyen hiçbir unsur yok. Moral, iştah, tempo ve oyun kontrolü en üst seviyede. Rakibini kalesine hiç yaklaştırmıyor, top rakipteyken de 11 oyuncu topun arkasındaydı. Fenerbahçe tam bir Mourinho takımı olmuş.
Mehmet Türkmen, F.Bahçe'nin içeride 3, toplamda 4. maçına çıktı. Faul ve kart tasarruflarıyla Mourinho'nun sevgisine mazhar olmaya devam ediyor. F.Bahçe'nin 5. dakikada penaltı beklediği pozisyonda top, Thalisson'un sol omuzuna geliyor, devam kararı doğru. Thalisson'a kayarak kontrolsüz girişinde Dzeko'ya çıkmayan sarı kartı kabul edemeyiz.
"BİR KEZ DAHA İZLEMELİ"
Szymanski'nin yaptığı faulleri hakemin bir kez daha izlemesini tavsiye ediyorum. F.Bahçe'nin 2. golü öncesi top, auta çıkmadı. Üçüncü gol öncesi, Çağlar-Soner mücadelesinde faul yok, devam doğru. Fred'e faulünde Townsend'e çıkmayan sarı kart!
Nasıl ki uçana kaçana kart göstermek yanlışsa maçı sarı kartsız tamamlama çabası ve net sarı kartları pas geçmesi de yanlıştır, çağdaş hakemlik değildir. Pozisyonların içinde kalması problemi sürüyor. Oyunu okuyup deplase olmak yerine toptan sonra koşmaya başlıyor. FIFA'daki geleceği adına daha hızlı gelişim göstermeli."