Son dakika haberleri: Fenerbahçe ile Beşiktaş, Süper Lig'in 27. haftasındaki derbi mücadelesinde Ülker Stadı'nda karşı karşıya geldi. Müthiş bir temponun yaşandığı ve 6 golün atıldığı mücadelede gülen taraf, 4-2'lik skorla Beşiktaş oldu. Nathan Redmond'ın 3 asist ve 1 golle oynadığı mücadelenin ardından SABAH Spor'un usta kalemleri flaş değerlendirmeler yaptı. İşte yazarların dikkat çeken değerlendirmeleri...
Spor Toto Süper Lig'in 27. haftasında Fenerbahçe ile Beşiktaş, derbi mücadelesinde kozlarını Ülker Stadı'nda paylaştı.
Fenerbahçe 2-4 Beşiktaş | Cenk Tosun: "Arda Güler, kendisini bıraktı" | Video
Büyük bir heyecana sahne olan maçta Beşiktaş, 10 kişi kaldığı ve 1-0 yenik duruma düştüğü maçta rakibini 4-2 yenerek tarihi bir galibiyete imza attı.
Dev derbiyi değerlendiren SABAH Spor'un usta yazarları, dikkat çeken ifadeler kullandılar.
İşte yazarların görüşleri;
ALİ GÜLTİKEN: TARİHE KAZIDILAR
Derbi maçları, oynanan dakikaya kadar tüm geçmişi yok sayar. Çünkü en önemli şey; maçın oynanacağı süredir. O sürede öne çıkacak; inisiyatif alacak ve maçın kaderini değiştirecek oyuculardır. Sistemi, taktiği, organizasyonu belli bir noktaya kadar inşa etmeye çalışabilirsiniz ama inisiyatif sahadaki oyuncunun ayaklarında ve yeteneğindedir. Bunu kullanma isteği ve iradesi yoksa diğer tüm şeylerin hiçbir önemi kalmaz. Dün ikinci yarıda yeteneğinin yanında karakterini, azmini gösteren oyuncular ortaya çıktı. Cesaretlerini ve yüreklerini öyle bir ortaya koydular ki, çıkarttıkları sonuç büyük, tarihi başarı olarak yazıldı.
Beşiktaş derbi zaferini böyle kutladı! Cenk Tosun tesislerde üçlü çektirdi | Video
Cenk sahada büyük bir liderdi. Beşiktaş 10 kişi kalmasına rağmen ilk golde ortaya çıkıp maça attığı imza, Fenerbahçe'nin bütün sinir sistemini bozdu. Güvenini yerle bir etti. İkinci yarı oyuna dahil olan Redmond'un muazzam katkısıyla Beşiktaş; Cenk'i ve Aboubakar'ı oyunun içerisinde işler hale getirdi. Bu üçlünün katkısı öyle bir görüntü oluşturdu ki Beşiktaş sanki bir oyuncu eksik değil 3 oyuncu fazlaymış gibi görüntüler verdi. Forvet oyuncularının muazzam görüntüsüne Mert'i de eklemezsek dünkü maç eksik kalır. Karşı karşıya kaldığı pozisyonlardaki duruşunun yanında uzaktan gelen şutlardaki muazzam kurtarışları da hem skoru hem de oyunu Beşiktaş'ın elinde tuttu.
Her derbi maçı kendi hikâyesini ve kahramanlarını yaratır. Beşiktaş eksik kalarak 4-2 kazandığı maçı, harika başarı hikâyesini tarihe altın harflerle işledi. Elbette bu başarının mimarı olarak Şenol Hoca'yı diğer taraftan alkışlayalım.
ÖMER ÜRÜNDÜL: JESUS'UN İFLAS ETTİĞİNİN BELGESİ
Jesus'un sahaya sürdüğü ilk 11'in iyi ve organize bir futbol oynayıp oyunu kontrolü altına alması mümkün değildi. Her zaman eleştirdiğim baş ağrıtan 3'lü defans, orta sahada önemli özelliği olmayan Arao, yanında maç eksiği olan ve sinir küpü Mert Hakan, ileride de sakatlıklar yüzünden fizik açıdan çok yetersiz Pedro. Bu tabloda ilk yarıda sadece mücadele vardı ama neyse ki Fenerbahçe'de Arda Güler vardı. Önce çok akılı bir topla Valencia'yı kaleci Mert'le karşı karşıya bıraktı, Valencia değerlendiremedi. Sonra seri mükemmel hareketlerle takımına penaltı kazandırdı. Ardından da zor geçmesi beklenen ikinci devrede mükemmel zamanlamalı bir pasla Valencia'yı net pozisyona soktu. Bunun sonucunda da penaltı kazanıldığı gibi bir de Beşiktaş 10 kişi kaldı. Ama penaltı kaçtı.
Kendi sahanda oynuyorsun, arkanda büyük bir seyirci desteği, penaltı kaçsa da 1-0 öndesin ve rakip bir kişi eksik. Bu dakikadan sonra sezon başından beri başına büyük işler açan 3'lü defans uygulaması ve defans bloğunu çizgi halinde öne çıkarma yanlışı, arka arkaya Beşiktaş'ın gollerini gündeme getirdi. Fenerbahçe'nin stoperleri rakibi değil birbirlerini marke ediyorlar. Fenerbahçe'de yapılan değişikliklerle takımın oyunu tamamen çok bilinmeyenli denkleme dönüştü ve sonunda 4 gollü bir mağlubiyet geldi.
Ve sonuçta 10 kişilik takımdan galipken 4 gol yiyen bir Fenerbahçe. Bu maç Jesus'un iflas ettiğinin belgesidir. Beşiktaş'ı ve Şenol Güneş'i kutlamak lazım. Bu çok önemli galibiyet. Şenol Güneş'in ilk 11 hatasını görmezden gelmemek gerekir. Böyle kritik bir derbiye Redmond gibi formda önemli bir oyuncun varken hazır olmayan Ghezzal'la başlamak son derece yanlıştı. Redmond sahanın yıldızıydı. Cenk de attığı iki golle arkasından geldi.
FATİH DOĞAN: BEŞİKTAŞ'TAN TARİHİ 2. KADIKÖY ZAFERİ
Beşiktaş'ın eski futbolcusu ve spor yazarı rahmetli Vedat Okyar, "Beşiktaş'ın şampiyonluğa ulaşması için rakipleri yenmek yetmez, hakemi de yeneceksin!" dediğinde yarım asra yaklaşan yaşanmışlığın süzgecinden geçen kelimeleri sözcüklere dökmüştü.
Halil Umut Meler ve VAR'da Alper Ulusoy'un dün Kadıköy'deki yönetimini görünce aklıma Sezen Aksu'nun "Keskin Bıçak" şarkısının söz yazarı Vedat Abimizin sözleri geldi. Yüksek kalitede değil ama dengeli başlayan oyunda ilk yarıda abartılı sarı kartlarla siyah-beyazlı takımı yıpratan Halil Umut Meler, önce Mert Hakan sonra Arda'nın kendini yere atan aldatmacalarına çanak tuttu. Ne penaltı öncesinde faul vardı ne de Arda'nın pozisyonunda penaltı. Ancak hakem Meler inanmayı tercih etti! VAR'da Alper Ulusoy'la nasıl bir diyalog yaşadılarsa monitöre bile gitmedi. VAR açıklanırsa orada "PENALTIMSI" çıkabilir.
Derbinin bir değil, birden fazla kırılma anı vardı. Bunlardan biri de Welinton'un kırmızı kart gördüğü penaltı pozisyonda Valencia'nın penaltıyı kaçırması. Karşılıklı kaçırılan golleri saymıyorum. Ama Şenol Güneş'in Redmond ve Maxim'i oyuna sokup Amir ve Ghezzal'ı çıkarması 10 kişi kalan Beşiktaş'ın orta sahasını güçlendirdi. 11'de başlamasını beklediğimiz Redmond öyle bir sahne aldı ki Kaptan Cenk ile birlikte Kadıköy'de muhteşem bir dönüşe ve zafere imza attı. Cenk'in 2, Redmond'un ve Aboubakar'ın Avrupai golleri Beşiktaş'a 2. Kadıköy zaferini yaşattı. Beşiktaş, 2004- 05 sezonunda Rıza Çalımbay yönetiminde Cordoba'nın kırmızı görüp Pancu'nun kaleye geçtiği 4-3'lü tarihi maçı hatırlattı. Geride istifa sesleri bırakarak, Kadıköy'de ağır acılar bırakılarak…
BÜLENT TİMURLENK: ŞENOL GÜNEŞ'İN FİYAKALI İMZASI
Teknik direktörlerin sahaya etkisi nedir? Dün Kadıköy'de bu sorunun cevabını ziyadesiyle gördüğümüz bir derbi izledik. Hocalar kazanacaklarına inandıkları 11'leri sahaya sürerler ama teze karşı antitez, gününde olmayan futbolcular, hakem kararlarıyla tabela aleyhlerine döndüğünde değişiklik ya da farklı dizilişle tabelayı değiştirdiklerinde büyük hocalardır. Şenol Güneş dün ustalık eseri serisine bir maç ekledi Kadıköy'de.
İlk yarıda Gedson Fernandes ve Amir'in bozuk oyunuyla alması gereken orta saha kontrolünün handikabını yaşayan Beşiktaş karşısında Jorge Jesus'un tercihleri oyunu "Ya Arda ya da Arda"ya döndürmüştü. Sahada ayakta durmakta zorlanan Pedro ile tribünlere oynamaktan ve konuşmaktan başka bir şey yapmayan Mert Hakan Yandaş... Fenerbahçe'nin her maç iki iyisi Ferdi ve Valencia idi düne kadar.
Ferdi Kadıoğlu solda en silik maçını oynadı, Valencia da penaltıyı atsa 2 farklı mağlubiyet karşısında 10 kişi kalmış Beşiktaş için derbiyi o dakika bitirmişti. Oysa ki 1-0 gerideki Şenol Güneş hiç beklemeden devrede doğru değişiklikler yapmış ve Maxim ile Redmond'ı sahaya sürmüştü.
Üçlü defansın yerleşim problemi: Redmond'ın ilk ortasında bir stoper kanatta yakalandı, Cenk'in ikinci golünde diyagonal pasta tek ayak üstünde yakalandılar. Redmond nefis bir gol ve 3 asistle rakibi paramparça ederken Jesus tribünde çaresizdi. Bu sezon neden derbi kazanamadığının tezahürü bir derbi izletti Portekizli teknik adam. Dörtlü defansa dön, değişikliklerde gecik ve rakibe bol pozisyon ver.
GÜRCAN BİLGİÇ: TARTIŞMA BİTMİŞTİR
Kibri, günahların arasındaki en kötüsü olarak yorumlarlar. Maç 11'e on bir oynanırken her şey Fenerbahçe için çok güzeldi. Maçı da kontrol ediyorlardı, skoru da ele geçirmişlerdi. Hem de hakemin Osayi'ye gösterdiği sarı kart ile maçı böyle bitirmeyeceğine dair işaretini vermesine rağmen...
İkinci penaltı ve kırmızı kart… Akşam orada bitecekti. Valencia'nın direğe nişanladığı atış ve sonrasındaki "rehavet"… Hem sahadakiler hem kenardakiler hem de tribündekiler… Hepsi "Bu iş bitti" dedi. Ardından Redmond, Szalai'yi keşfetti. Bir kalça koydu, ilk golün ortasını yaptı. Bir yana gösterdi, üçüncü golü de yaptı. Fenerbahçe'nin gol kralı 11 metreden kaçırıp, muhtemelen koca bir sezonun üstünü çizdi. Ne de olsa gol kralı arkadaş… "Futbolda bu da var" diyecektir çevresi. "Hadi len" derim, satırların yazarı olarak. Maç öncesinde üçlü mü, dörtlü mü diye boşuna tartıştık. Aklı "kilitlenmiş" bir teknik direktör var orada. İki forvetinin sakat olduğu maçta bile şablonunu korumaya çalıştı Jesus. Bir şey veremeyen Pedro'dan umutlu. Ama İrfan Can, Emre Mor veya Rossi yedek. Oyna tek santrfor, takım en iyi bildiğini yapsın önceden olduğu gibi. Bir orta saha fazla çık sahaya, nefes aldırma karşı tarafa…
Dün akşamın hasarı büyük olur. Jesus tartışması da bitmiştir, gitsin istediği takıma. Oyuncularının ruhunu, hangi maçı nasıl yaşayacağını anlayamayan, kibir içinde karar veren o… Tribünde seyretti maçı, şimdi gençlerin önünü açsın.
ERMAN TOROĞLU: JORGE JESUS ARTIK KALMAZ
F.Bahçe'de Jesus gidecek mi kalacak mı tartışmaları herhalde bu maçtan sonra biter, Portekizli hoca da gider!
Fenerbahçe için sezonun en kilit maçı… Yenerlerse yarışta iddia devam edecek. Beşiktaş için ise ikincilik şansı. 90 dakika boyunca maç önce Fenerbahçe'ye geldi. 1-0 öne geçtin, penaltı kazandın, penaltı ile beraber rakip 1 kişi eksildi. Atsan maç bitecek. Ama işte futbol öyle bir şey ki; işler hesap ettiğin gibi olmuyor. Beşiktaş, 10 kişi kalmasına rağmen direnç göstermeye başladı. Sarı-lacivertliler bu direnci kıramadı. Bir de 'hücum edeyim' derken, yaptıkları inanılmaz defans hataları ile peş peşe golleri yediler.
Sahanın yıldızı Redmond! Attı- attırdı! Sarı-lacivertliler, teknik olarak kenardan iyi idare edilmedi. En lazım olduğu maçta geminin kaptanı Jesus geminin başında değil. Aboubakar, maçın kötülerinden. O kötü oynadı ama Cenk ortaya girerek onun yokluğunu hissettirmedi. Çok etkili oldu. Zaten Cenk kenarda etkili olamıyor. Mutlak ortaya girmesi lazım. Ama o zaman da ya kendini ya Aboubakar'ı bozuyor. İyi oynayamayan Aboubakar, fırsatı yakalayınca 4. golü yapıştırdı.
Halil Umut Meler, temaslı oyuna izin veren bir hakem tipi. Nitekim bu maçta da çok sayıda pozisyonu oynatmaya çalıştı ama Fenerbahçe'nin Arda ile kazandığı ilk penaltıda hatalı karar verdi. Arda'ya en ufak hareket yok. Rakip, Arda'nın önüne ayağını koyuyor, daha koyarken Arda öteki ayağı ile çimleri tırmıklamaya başlıyor. VAR niye devreye girmedi anlayamadım. VAR bu pozisyonlar için var. Orada oturup para almak için değil. Bu psikoloji ile F.Bahçe'nin şampiyonluktaki işi bayağı zor. Çünkü seyirci de hem yönetime hem takıma isyan bayrağını açtı. Jorge Jesus gidecek mi kalacak mı tartışmaları herhalde bu maçtan sonra biter, Jesus da gider!
AHMET ÇAKAR: HAYAL MAHSULÜ PENALTI
Fenerbahçe dün gece kendi sahasında tarih yazdı. Maalesef yaptığı rezilliklerle ve yediği kötü gollerle...
Dünya futbolunda 53. dakikalar gibi kırılma anlarına pek rastlanmaz. F.Bahçe, bu dakikada 1-0 öndeydi. 1 penaltı oldu ve penaltı ile birlikte Welinton oyundan atıldı. İşte o anda penaltı atılmadan evvel dünyada hangi futbolsevere sorarsanız sorun, "F.Bahçe maçı aldı" derdi. Çünkü penaltı muhtemelen gol olacak, skor 2-0'a gelecek, kendi sahanda oynuyorsun ve rakip 10 kişi. Ama bu dakikadan sonra dünya futbolunda ender rastlanan olaylar gelişti. Valencia penaltıyı kaçırdı, derken sahaya Redmond adlı Beşiktaşlı oyuncu çıkıverdi. Tam 3 asist, 1 gol! Önce sağdan mükemmel kesti, Cenk harika kafa vuruşu ile beraberliği yakaladı. Bu golden sonra F.Bahçe için Reşat Nuri Güntekin'in 'Yaprak Dökümü' romanı ortaya çıktı. Aynı Redmond, Cenk'in önüne yuvarladı, Cenk düzgün vurdu, Beşiktaş öne geçti. Yine Redmond orta sahadan topu aldı, neredeyse 50 metre sürdü ve müthiş vurdu. Ve yine aynı Redmond son dakikalarda bu sefer Aboubakar'ın önüne yuvarladı ve Beşiktaş F.Bahçe'yi dörtledi. Tıpkı 3 ay önce G.Saray'ın yine aynı statta F.Bahçe'yi üçlediği gibi.