G.Saray'ın eski futbolcusu, kaptanı ve teknik direktörü Bülent Korkmaz, eski günleri anlatırken "Maçlara kazan dairesinde konsantre olurduk." ifadelerini kullandı. F.Bahçe'nin eski futbolcusu, kaptanı ve teknik direktörü Oğuz Çetin, Avrupa maçında Sigma Olomuc'a 7-1 yenilmelerinin ardından Ali Sami Yen'de G.Saray ile moral buldukları maçı unutamadığını söyledi. Prekazi ve Uğur Tütüneker, Neuchatel Xamax maçlarına vurgu yaparken, eski hakem Ali Aydın da ilginç bir anısını paylaştı. İşte, Ali Sami Yen Stadı'nda yaşanan unutulmaz anılardan bazıları.
Adnan Polat (Galatasaray Kulübü Başkanı): Ali Sami Yen Stadı'na ilk gidişimi şimdi dün gibi hatırlıyorum. Stadımızın açılış maçıydı. Daha 11 yaşımdaydım. Bilet bulamamıştım ama içeri girmeye öylesine kararlıydım ki, demir parmaklıklardan geçmeye çalışırken bir güvenlik görevlisine yakalanmamı, buna rağmen daracık parmaklıktan geçmeyi başarıp merdivenleri ikişer üçer zıplayarak yeni açık tribüne çıkışımı, tribün girişinde beni karşılayan o müthiş stat manzarasını, salkım saçak olmuş tribünleri ve hala unutamadığım o keskin çim kokusunu...
1964 yılından bu yana Ali Sami Yen Stadı, onbinlerce Galatasaraylı gibi, benim de ikinci evim oldu. Galatasaray sevgisini doyumsuzca yudumlayabildiğim, benim gibi düşünen, benim gibi hisseden insanlarla yan yana, kol kola olabildiğim o büyülü dünya, hayatımın sonraki akışını sonsuza kadar etkiledi.
Bülent Korkmaz (G.Saraylı eski futbolcu): Ali Sami Yen'de unutulmaz günlerim geçti. Bizim bir kazan dairemiz vardı. Oynayacağımız maçtan önce o kazan dairesinde toplanır, maça konsantre olurduk. Soyunma odasında değil de o kazan dairesinde… Soyunma odasıyla sahaya çıkış koridorunu da her zaman hatırlayacağım.
Ali Sami Yen'de Werder Bremen ile oynadığımız maçı unutamam. İlk maçı 2-1 kaybetmiştik. Soğuk ve karlı bir havada rövanşa çıktık (18 Mart 1992). Buz gibi bir hava vardı. Ona rağmen stat tamamen doluydu. Üstelik o yıllarda seyirciler 3-4 saat öncesinden maça gelirdi. 30 bin kişi o soğukta bizi destekledi. Ama olmadı. Son saniyelerde Rotario'nun vuruşu çamura takılmıştı. Ve maç 0-0 bitti. Elendik. Üzülmüştük. Ama ben asla o taraftarımızın oradan hüzünlü ayrılmasını unutamam. O soğukta hasta olmak pahasına saatlerce bizi desteklemişlerdi.