ERDOĞAN'IN BAŞKAN OLMAYA İHTİYACI YOK AMA TÜRKİYE'NİN VAR
Öte yandan her türlü başkanlık modeli üzerinde tartışabiliriz. AK Parti Kars milletvekili hukukçu Mehmet Uçum da bu konu üzerinde kafa patlatanlardan biri. Dün Mahmut Övür'ün de köşesinde yazdığı gibi Uçum'un çalışması "Türkiye tipi başkanlık sistemi model önerisi" başlığını taşıyor. Uçum, sistem tartışmalarının arka planını ve gerekçelerini anlattıktan sonra şu temel tespiti yapıyor: "Türkiye tipi başkanlık sistemi, Türkiye'nin siyasal, hukuki, kültürel ve sosyal tarihi ile geleneklerine dayanan, şimdiye kadar oluşturduğu kurumları dikkate alan, radikal bir metotla yani kopuş yöntemiyle değil, süreklilik içinde yenilenme anlayışıyla yapılandırılacak bir modelin adıdır." Uçum'un modeline göre, yürütme ve parlamento yerelden merkeze doğru yükselen piramit yapılara sahip olacak ve Türkiye Milleti'nin ortak iradesini temsil edecek. Modelin altyapısını ise; "Ülkemizin siyasal ve hukuki gelenekleri içinde yer alan" ve reforme edilerek yenilenen "muhtarlıklar, belediye meclisleri, il genel meclisleri ve kalkınma ajansları" oluşturacak. Uçum çok konuşulan bir soruya da cevap veriyor:
"Ülkemizde başkanlık sistemi tartışması, halkın devletle ilişkisini yeniden inşa etme ihtiyacının bir gereğidir. Bu tartışma kişi esaslı yürütülemez ve kişi esaslı da değildir." Recep Tayyip Erdoğan'ın şu anki yetkileriyle başkanlık sistemine asla ihtiyacı yok. Fakat Türkiye'nin dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri olması için iki turlu dar bölge başkanlık sistemi modeline kesinlikle ihtiyacı var...
Rasim Ozan Kütahyalı/Sabah