Tarihimizde birçok isyanlar yaşamıştır ülkemiz. Öyle isyanlar çıkmış ki okuduğunuzda böyle bir ayaklanma da mı varmış diyeceksiniz. Osmanlı'nın kuruluşundan bugüne çıkmış olan tüm isyanları sizler için araştırdık.
Tunceli Tedip Harekatı 1937-1938
Dersim İsyanı olarak da anılan olaylar, şu anki adıyla Tunceli ili'nde 1937 yılında merkezi hükümetle Dersim aşiretleri arasındaki anlaşmazlıklar sonucu çıkan ayaklanmalarda yaşanan olayların genel adıdır. Bu olayların ardından Dersim olan yörenin adı Tunceli olarak değiştirilmiştir.
Menemen olayı - ayaklanması 1930
23 Aralık 1930 günü gerçekleşen, Cumhuriyet tarihinin ikinci önemli irtica hadisesidir. İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesiyle başlayan olaylar zinciri. Olayların ardından bölgede sıkıyönetim ilan edilmiş, kurulan Divanı Harp'te failler idam dahil çeşitli cezalarla cezalandırılmışlardır.
Oraman Ayaklanması 1930
1930'da Oramar'daki(Yüksekova'ya bağlı bir köy) aşiretlerin devlet güçlerine saldırması olayı 'Oramar ayaklanması' olarak kayıtlara geçti. Genelkurmay da aynen bu isimle ayrılıkçı isyanlardan biri olarak kayıtlara geçiriyor
Zeylan İsyanı 1930
Ayrılıkçı isyanlardan biridir. Van ile Ağrı arasında gerçekleştirilen bu ayaklanma etnik bölücülük amacıyla Hoybon ve Taşnak cemiyeti tarafından planlanarak 2 Haziran 1930 tarihinde başlatılmıştır. Bendimahi Suyu, Tendürek, Murat Başı, Bozdağ, Güngör Dağı ve Erçiş bölgesinin tamamının katıldığı bu isyan bir tümen ile ancak 18 Eylül 1930 tarihinde bastırılmıştır.
Savur Tenkil Harekatı 1930
26 Mayıs-9 Haziran 1930 tarihinde Mardin'de çıkan ayrılıkçı ayaklanmayı bastırmak için düzenlenen ayrılıkçıları uzaklaştırma harekattır.
3. Ağrı ayaklanması 1930
İhsan Nuri ve 'Zilan Bey', Hesik aşiret reisi İbrahim Ağa'nın aşiretiyle birlikte İran sınırını aşarak başlattığı yeni bir ayaklanmadır. Ağrı'da çıkan 3. ayaklanma olması sebebiyle 3. Ağrı ayaklanması adını almıştır ve Ağrı'daki son ayaklanmadır. Bu ayaklanma da diğer ayrılıkçı ayaklanmalar gibi güçlükle bastırılmıştır.Ayaklanmanın bastırılmasından sonra Adana Ağırceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamalarda 34 kişi idam cezasına çarptırıldı. 1938'de ise Karaköse olan ilin adı, Ağrı olarak değiştirildi.
Asi Resul Ayaklanması Olayı 1929
Eruh ilçesi jandarma komutanı teğmen ile Lodi bucak merkezinin Tilmişar köyünden Jilyan Aşireti Reisi Resul'un aralarındaki anlaşmazlıktan kaynaklanmıştır. Çıkan anlaşmazlık sonrasında Jilyan aşireti ayaklanmıştır ve bu ayaklanma da ayrılıkçı ayaklanmalardan biri olarak tarihdeki yerini almıştır.
Koçuşağı ayaklanması 1926
7 Eylül 1926'da başlayıp 30 Kasım 1926 yılında son bulan isyan Ovacık, Hozat, Çemişgezek arasındaki bölgede vergi vermek istemeyen, askerlik ödevini yapmayan, çapulculuk yapan 450 kadar asinin çıkardığı bir isyandır. Şeyh Sait isyanından kaçan ve dağlara çıkan bu Koçuşağı aşiretine bağlı bu asiler, dış mihrakların etkisi ile devlet için tehlikeli bir hal almaları üzerine bunlara yönelik bir harekata ihtiyaç duyulmuştur.
1.Ağrı Ayaklanması 1926
16 Mayıs 1926'da Ağrı Dağı ve civarı ile İran topraklarının da dahil olduğu bir coğrafyada meydana gelen etnik ayaklanmadır. 16 Mayıs 1926'da Soğanlı, Kızılbaşoğlu, Sori, Cilkanlı, Bilhanlı ve Cinganlı aşiretleri; Ağrı'daki Brosonlu İbrahim ve adamları ile birleşerek ayaklandılar. İran'daki Yusuf Taso ile beraber 1.000 kadar atlının İran sınırını geçip Brosonlu'nun yardımına gelmesi üzerine ayaklanma büyüdü...
Raçkotan ve Raman da tedip Harekatı 1925
Siirt’in Beşiri bölgesinde Raman Aşireti, Garzan ve Rackotan Aşiretleri, Silvan ve Kulp'taki Bükran Aşiretleri'nin Devlet'e başkaldırmasıyla başlayan ayaklanma diğer ayrılıkçı ayaklanmalar gibi zorlukla bastırıldı.Bu ayaklanmayı bastırabilmek için isyancı aşiretlere düşman aşiretler kullanılmıştır. Bu da tarihe tedip yani cezalandırma harekatı olarak geçmiştir.
Şeyh Said İsyanı 1925
( Şubat - Nisan 1925), Doğu Anadolu'da merkezi yönetime karşı girişilen geniş çaplı ayaklanmdır.Şeyh Said'e bağlı kişilerin Diyarbakır'ın Eğil nahiyesine bağlı Piran köyünde arama yapan bir jandarma müfrezesiyle çatışmaya girmeleri (13 Şubat 1925), kısa sürede genişleyecek yaygın bir ayaklanmanın kıvılcımını oluşturdu.Genç vilayetinin merkez kazası Darahini'yi basarak (16 Şubat) valiyi ve öteki görevlileri esir alan Şeyh Said, halkı İslam dini adına ayaklanmaya çağıran bir bildiriyle hareketi tek bir merkez altında toplamaya çalıştı. Bu bildiride 'din uğruna savaşanların lideri' anlamına gelen mührünü kullandı ve herkesi din uğruna savaşa çağırdı.Şeyh Sait ayaklanması uzun süreli bir mücadele sonucu bastırılabilmiştir.Diyarbakır'daki Şark İstiklal Mahkemesi Şeyh Said ve 47 ayaklanma yöneticisi hakkında da ölüm cezası verdi (28 Haziran). Cezalar, başta Şeyh Said olmak üzere, ertesi gün infaz edildi.
Koçgiri İsyanı 1921
1921 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti'ne karşı Koçgiri, Pezgavır, Maksudan, Aslanan, Kurmeşan, Parçikan, Cenbergan, izol ve Giniyan aşiretlerinin içinde bulunduğu bir ayrılıkçı ayaklanmadır.Koçgiri aşireti reisi Alişan Bey, kardeşi Haydar Bey ve ile Gülağaoğullarından Mehmed İzzet, Naki, Hasan Askeri, Kazım ve Alişir yönetmiştir.
Pontus ayaklanması 1920
Samsun bölgesi Rumlarının Pontus devletini kurma amacıyla çıkarttığı ayaklanmalardır. Aralık 1920'de başlayan ayaklanmalar kesin zaferin kazanılmasından sonra 1923'te tam olarak bastırıldı.
Çerkez Ethem ayaklanması 1921
I. İnönü savaşı sırasında bastırılmıştır. Kuvvei Seyyare döneminde oldukça başarılı hizmetler veren Çerkez Ethem bu yenilgi sonunda Yunan ordusuna teslim olmuş ve TBMM tarafından vatan haini olarak ilan edilmiştir.
Demirci Mehmet Efe Ayaklanması 1920
(1-20 Aralık 1920): Çeşitli isyanların bastırılmasında emeği geçen Demirci Mehmet Efe (1885-1959) Birinci Dünya Savaşı esnasında kendisine yapılan onur kırıcı bir muameleden dolayı bulunduğu yerden kaçarak dağa çıkmış, kısa zamanda topladığı yaklaşık 200 kişilik bir çeteyle Ödemiş civarında ün salmayı başarmıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlıların cazip vaatlerini reddederek milli kuvvetler safında yer almıştır. Kendisine 5 Ekim 1919’da Aydın Cephesi Umum Kuvayı Milliye Komutanı adı verilmiştir.
Kula Olayları 1920
27 Haziran 1920 Kula Olayı çıktı. Bozguncular askeri dağıttılar. Bunun üzerine 30 Haziran 1920'de Yunanlılar, Balıkesir ve Edremit bölgelerini işgal etti.
Çopur Musa 1920
Ayaklanması Kısa sürede çevresine topladığı kendisi gibi asker kaçağı, kanun kaçağı, maceracı kişilerle çete oluşturarak kanunsuz işler yapmaya başlar. Hatta Anzavur adına asker topladığı da söylenir. Adamlarının çoğalması ve yaptıklarının karşılıksız kalmasıyla cesaret bulan Musa, 20 Nisan 1920 günü Çivril Hükümet Konağı (Denizli) önüne gelerek, “ben Padişahın emrindeyim, Kuvay-i Milliye’yi dağıtacağım” der ve burada ayaklanmayı başlatır.
Cemil Çeto Olayı 1920
(20 Mayıs-7 Haziran 1920): Garzan’da Bahtiyar Aşireti Reisi Cemil Çeto, bazı aşiret reislerini kendi etrafında toplayarak bölgede hükümet kurma girişimlerine başlamıştır. Bu çerçevede Reşkotan aşiretini kendi yanına çekmek için tehditkar teklifler götürmüş, ancak Reşkotan aşireti başkanı tehditlere aldırmayarak hükümete sadakatini vurgulamıştır. Yine de harekete geçen Cemil Çeto, bir süre Garzan yöresine hakim olmuşsa da 13. Kolordunun aldığı önlemler üzerine hakimiyetini yitirmiştir. Adamlarının çoğunu kaybeden Cemil Çeto 7 Haziran 1920’de dört oğlu ile birlikte teslim olmuştur
Milli Aşireti Olayı 1920
(1 Haziran-8 Eylül 1920): Özellikle İngiltere’nin ve Fransa’nın olumsuz propagandaları, para yardımı ve bir takım vaatler, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki aşiretleri Türklerden ayırarak bağımsız bir Kürdistan fikrine yöneltmiştir.[39] Bu çerçevede Milli Aşiretinin ileri gelenlerinden Mahmut, İsmail, Halil, Bahur ve Abdurrahman Beyler Güneydeki düşmanlarla gizli temas ve bağlantı kurmuş ve harekete hazır hale gelmişlerdir.[40] Fransızların Haziran ayı başlarında Urfa’yı ikinci kez ele geçirme girişimleri sırasında Milli Aşiretinin de Siverek yönünde harekete geçmesi TBMM Hükümeti için ciddi bir sorun halini almıştır.
Zile Ayaklanması 1920
(25 Mayıs-21 Haziran 1920): Bu ayaklanma Yıldızeli ve Yozgat olaylarıyla iç içe gelişmiştir. Buralardaki olaylardan cesaret alan Avukat Ali, eski Bucak Müdürü Naci, eski mal müdürünün oğlu İhsan’ın 30 kadar atlıyı toplaması ile başlayan tehdit edici gelişmeler üzerine bölgeye gönderilen 5. Tümen, Yarbay Cemil Cahit komutasında duruma müdahale etmiştir. Halkı hükümet aleyhine kışkırtmaya çalışan asilerle ilk ciddi çarpışmalar Zile’de yaşanmış, 150 kadar asi ölü ve yaralı olarak etkisiz hale getirilmiş, 30 kadarı da teslim alınmıştır. Yakalananlardan 50 kişi askeri mahkemede yargılanmış ve 22’si idam cezası almıştır.