İslam aleminin heyecanla beklediği Arefe günü, bu yıl 20 Nisan Perşembe günü idrak edilecek. Bu mübarek günde oruç tutmak isteyenler, Arefe günü oruç tutulur mu, sevabı nedir sorusuna yanıt arıyor. Bayramdan bir önceki günü temsil eden bu mübarek gün, Ramazan ayının da son günü olacak. Arefe günü yapılacak ibadetlerin faziletleri saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Bu nedenle bu kıymetli günde bayram hazırlıkları yanı sıra ibadetler yapılır ve dualar okunur. Peki, Diyanet ile Arefe günü oruç tutulur mu, sevabı ve fazileti nedir? İşte ayrıntılar…
AREFE GÜNÜ ORUÇ TUTMAK CAİZ Mİ?
Arefe günü, bayramdan bir gün önceyi ifade eder. Buna bağlı olarak arefede henüz Ramazan ayı terk edilmiş olmuyor. Ramazan ayında oruç tutmanın gerekliliği arefe günü için de geçerli. Arefe günü, Ramazanın son günü ve son oruç olacak.
Arefe, bayramın müjdecisidir. Peygamberimiz, "En hayırlı, kabulü şayan olan dua, Arefe günü yapılan duadır." (Tirmizî, Dua, 8; Malik, Dua, 500) buyurmuşlardır.
AREFE GÜNÜ ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ VE SEVABI NEDİR?
"Arefe günü tutulan orucun geçmiş ve gelecek birer yıllık günahları bağışlayacağı Allah'tan umulur." (Müslim, Sıyâm, 196-197) buyurmuştur.
"Arefe gününün orucu bin gün oruç tutmak gibidir." Arefe günü çokça istiğfar etmeli ve günahtan kaçınmalıdır. Alimler Arefe günü bin İhlas-ı Şerif okunmasını tavsiye etmiştir.
Hadis-i şeriflere göre İhlas Suresi'ni okumak kul hakkı hariç diğer bütün günahların affına vesiledir. Bununla birlikte bu ibadetlerle de meşgul olmak gerekir;
Kaza namazı kılmak,
Sadaka vermek,
Kur'ân-ı Kerim tilavetiyle meşgul olmak,
Tesbih namazı kılmak,
AREFE GÜNÜ ORUCUNUN ÖNEMİ NEDİR?
Ramazan ayında her günün orucu başlı başına müstakil bir ibadettir. Bundan dolayı her gün için oruç tutmaya niyet etmek gerekir. Dolayısıyla bir günün orucundaki bozukluk, diğer günün sıhhatine engel olmaz.
Bu itibarla Ramazan orucu tutmaya başlayan bir kimse daha sonraki günlerde mazeretsiz olarak oruç tutmaktan vazgeçerse, sadece tutmadığı günlerin orucunu kaza etmesi gerekir, keffâret gerekmez. Zira keffâret, oruç tutmamanın değil, orucu mazeretsiz olarak kasten bozmanın cezasıdır.
Ancak Ramazan orucunun mazeretsiz olarak tutulmaması büyük günah olup, kazasıyla birlikte tövbe etmek de gerekir. Ayrıca Ramazan'dan sonra tutulan oruç, Ramazan'da tutulan orucun sevabını karşılamaz (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 377).
Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisinde, Ramazan'da mazeretsiz olarak tutulmayan bir günü, bir sene boyu tutulan orucun karşılamayacağını belirtmiştir (Ebû Dâvûd, Savm, 38; bkz. Buhârî, Savm, 29).