İstanbul'a dönerken Viyana'ya bir sonraki gidişinde Osmanlı Ordusuyla surlara dayanıp kaleyi almak hayaliyle gelen Balaban Hasan, Kara Mustafa Paşa'nın bu umursamaz tavrına sinirlenir ve Paşaya derhal sefere çıkılmasını, on binlerce Osmanlı askerinin gönlünde yatan zaferi mundar ettiğini, hala beklendiği için I.Viyana kuşatmasında şehid olan Osmanlı askerlerinin kemiklerinin sızladığını hiddetli bir şekilde söyler.
KELLESİNİN VURULMASINI İSTER
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, bir yeniçerinin kendisiyle böyle konuşmasını hazmedemez ve derhal Balaban Hasan'ın kellesinin vurulmasını emreder.
Konuşma esnasında odada bulunan yeniçeri ağası ve diğer yeniçeriler, Balaban Hasan'ı cellatlara götürürken serbest bırakır ve kaçmasına izin verirler.
PEK ÇOK SAVAŞA DAHİL OLUR
İstanbul'da kaçak konumuna gelen Balaban Hasan, Osmanlı'nın Avrupa'da bulunan sınır kalelerine giderek kendini farklı bir isimle yeniçeri olarak tanıtır ve buralarda pek çok savaşa dahil olur.
En sonunda gün gelir ve Balaban Hasan'ın beklediği II.Viyana Kuşatması başlar. Ordudan kovulmasına rağmen içindeki Osmanlı aşkı ile bu sefere de gizlice katılır.