İtalya'da tutuklu olan Barış Boyun'un liderliğini yaptığı silahlı suç örgütü hakkında yürütülen ana soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazırlanan 574 sayfalık iddianamede 8 maktul, 136 kişi müşteki, 6 kişi müşteki-şüpheli ve 305 kişi ise şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, suç örgütünün gerçekleştirdiği 95 eylem tek tek anlatıldı.
LİDER VE YARDIMCILARI
Lider sıfatında bulunan Barış Boyun'un 14 eylemin şüphelisi olarak yer aldı. Hakkında 11 Mayıs 2022'den itibaren yakalama kararı bulunan, söz konusu iddianamede bin 641 kez adı geçen Barış Boyun'un silahlı suç örgütünün lideri olduğu ve Bayram Demir, Tolga Gültepe, Zafer Boyun, Bahadır Akdağ ile Beratcan Gökdemir'in ise örgüt yöneticileri oldukları kaydedildi.
HER TÜRLÜ EYLEMİ YAPTIRABİLECEK DURUMDA
Savcı, iddianamede Barış Boyun'un özellikle Beyoğlu Hasköy bölgesinde hakimiyet kurmak için kendisine hasım olarak belirlediği grup ya da kişilerle rant kavgası içerisine girdiği, birlikte hareket ettiği şahıslarla gerçekleştirdiği eylemlerle çevresine korku saldığı anlatıldı. Örgütün hüküm sürdüğü bölgedeki faaliyetlerinin devam etmesi için ise örgüt üyelerine her türlü silahlı eylem yaptırdığı ve yaptırabilecek durumda olduğunu iddianamede yer aldı.
ÖRGÜTÜN TEK SÖZ SAHİBİ
İddianamede, Barış Boyun'un örgüt içerisindeki tek söz sahibi olduğu, örgüt üyelerinin kendisine sonsuz biat ettiği kaydedildi. Yapılan oerasyonlar kapsamında şüphelilerden ele geçirilen suç eşyaları ve kriminal inceleme raporlarına da yer aldığı iddianamede, Barış Boyun ve yöneticileri Beratcan Gökdemir, Bahadır Akdağ, Zafer Boyun, Tolga Gültepe ve Bayram Demir hakkında silahlı suç örgütü kurma suçundan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığı ve yargılamanın devam ettiği, ancak şüpheli Barış Boyunun bu dava açıldıktan sonra da yeni örgüt üyeleri bularak örgüt kapsamında suç işlemeye devam ettiği anlatıldı.
AMAÇ ÜLKENİN EN BÜYÜK SUÇ ÖRGÜTÜ OLMAK
İddianamede, Barış Boyun'un örgüt yöneticilerine suç işleme kastıyla talimat verdiği ve örgütü bu şekilde ayakta tuttuğu, örgüt yöneticilerinin Barış Boyun'un ismini kullanarak ve korkutucu gücünden faydalandığı anlatıldı. Örgüt amacının belirsiz sayıda kişiden haksız menfaat sağlamak olduğu, bu suçu işleyebilmek için yeterli sayıda örgüt üyesi ve araca sahip oldukları, örgüt lideri ve yöneticileri amaçlarına ulaşabilmek amacıyla her türlü eylemi gerçekleştirmekten imtina etmedikleri, amaçlarına ulaşmak ve ülkenin en büyük suç örgütü olmak amacıyla karşılarında duran ve faaliyet gösterdikleri alanda yer alan kişi ve gruplara silahlı saldırılarda bulunarak ya öldürdükleri ya da kendi saflarına çektikleri iddianamede kaydedildi.
İTALYA'DA TUTUKLU OLMASI SUÇ İŞLEMESİNE ENGEL OLMADI
İddianamede, Boyun'un, firar ettiği, İtalya'da yaşadığı esnada hakkında kırmızı bültenle arama çıkarılması üzerine İtalya Yargı makamlarınca tutuklandığı anlatıldı. Boyun'un yurt dışında bulunduğu süreç içerinde olmasına rağmen yöneticileri aracılığıyla örgütün sürekliliğini sağlayarak eylemlerin devam ettiği belirtildi.
Tutuklu olmasına rağmen suç işlemeye de devam ettiği, örgüt üyelerine gönderdiği 3 adet mektupta tüm işleri örgüt üyelerinden Gurur Işınçelik ve İtalya'da tutuklu örgüt yönetici Tolga Gültepe'nin kardeşi olan Mert Gültepe'ye devrettiğini tespit edildi. Boyun'nun işleri devrettiği kişilerin sözünden çıkmadan faaliyetlere devam edilmesi talimatı verdiği iddianamede anlatıldı.
İSTENEN CEZA BELLİ OLDU
İddianamede, sanık Barış Boyun hakkında, "Suç işlemek amacıyla silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek", "Tasarlayarak kasten öldürme ve tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs", "Kasten öldürme", "Vücutta kemik kırığı oluşturacak şekilde silahla kasten yaralama", "Birden fazla kişi tarafından silahla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme", "Suç örgütünün korkutucu gücünü kullanarak tehdit", "Mala zarar verme", "Suç örgütünün korkutucu gücünden yararlanarak, örgüte yarar sağlamak amacıyla silahla, birden fazla kişiyle yağma ve yağmaya teşebbüs" ve "Ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçlarından toplamda bir ağırlaştırılmış müebbet, 3 kez müebbet ve 147 yıl 10 aydan 304 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İstanbul'da kangal köpeği dehşeti yaşandı. Leyla Kezer'in dolaştırmaya çıkardığı Poddle cinsi minik köpeği Toffee, bölgedeki bir catering şirketine ait Kangal köpeğinin saldırısına uğradı. Kanlar içinde kalan Toffee, kurtarılamazken sahibi Kezer, apar topar hastaneye kaldırıldı. Talihsiz kadının kalp krizi geçirdiği anlaşıldı. İşte detaylar…
Kan donduran olay İstanbul Ataşehir'deki Küçükbakkalköy Mahallesi, Nergis Sokak'ta yaşandı. Leyla Kezer, oturduğu sitede hayvan dolaştırılmasını istemeyen bir kişi nedeniyle Poddle cinsi minik köpeği Toffee'yi geçen pazar günü (15 Eylül) saat 18.00 sıralarında dışarı çıkardı.
Ancak sadece birkaç adım sonra, bir catering (yemek) şirketine ait iki kangal köpekten biri, Toffee'ye saldırdı ve art arda ısırmaya başladı.
ÇIĞLIKLARINI DUYAN GÜVENLİK YARDIMA KOŞTU AMA…
Leyla Kezer iki köpeği ayırmak istese de başarılı olamadı. Sesleri duyan sitenin güvenlik görevlisi elinde fırçayla müdahale etmeye çalıştı ancak o da dehşet dolu anların önüne geçemedi.
Bir süre sonra ise köpeğin sahibi şirketten bir kişi elinde tasmayla geldi ve kangalı almak istedi. Sahibine rağmen Toffee'ye dişlerine geçiren kangal köpeği güçlükle oradan uzaklaştırıldı.
TALİHSİZ KÖPEK KURTARILAMADI SAHİBİ FENALAŞTI
Ancak her şey için çok geçti. Minik Toffee aldığı ölümcül darbelere çok fazla dayanamadı. Yakındaki bir veterinere götürülse de kurtarılamadı. Korkunç anlara tanık olan ve köpeğini kaybeden Leyla Kezer de fenalaştı. Kalp krizi geçiren Kezer apar topar Ataşehir'deki özel bir hastaneye kaldırıldı.
İstanbul'da kangal köpeği dehşeti: Sokakta gördüğü Toffee'yi parçalayıp öldürdü! | Video
Yoğun Bakım Ünitesi'ne alınan Leyla Kezer'e anjiyo yapıldı. Kezer ameliyatın ardından yeniden tedbir amaçlı Yoğun Bakım'a alındı. İki gün sonra ise servise alındı. Saldırıdan şans eseri yara almadan kurtulmasına rağmen ailesinin biricik üyesi Toffee'yi kaybetmenin üzüntüsüyle yıkılan Leyla Kezer, 'Kurtaramadım onu' diyerek gözyaşı döktü.
"KÖPEĞİMİZİ PARÇALADI"
Öte yandan şehrin göbeğinde, şirket bahçesinde ve çocuk parkının hemen yanında iki kangal köpeği besleyen şirket yetkililerinin ihmali tepkilere neden oldu. Leyla Kezer'in eşi Çetin Kezer, İçerenköy Şehit Halil Çayır Polis Merkezi Amirliği'ne giderek işyeri yetkilisi Engin Vural'dan davacı ve şikayetçi oldu.
Çetin Kezer şikayet dilekçesinde, "İşletmenin köpeği, köpeğimizi öldürmekle yetinmemiş, parçalamıştır. Yaklaşık 10-15 gün önce aynı köpeğin serbest olarak dolaştığını görünce şirkete gidip çalışanları uyardım ve 'Köpeğe dikkat edin, zarar vermesin' dediğimde çalışanlar ise, 'Zincirinden kurtulup bahçe dışına çıkmış. Biz dikkat ederiz' demişlerdi. Aynı köpek bizim köpeğimizi parçaladı" ifadelerine yer verdi.