NTV Spor'un güzel spor spikeri, 'Yok Böyle Dans' yarışmasının en çok konuşulan ismi Burcu Esmersoy, bu ay piyasaya yeni çıkan ve bir anda İstanbullular'ın favorisi haline dönüşen 'Touch İstanbul' dergisine konuştu. Çok gezdiğinizi biliyoruz, en azından dünyada birçok ülkeyi, şehri biliyorsunuz. İstanbul'u tüm dünya şehirleri ile kıyaslarsanız nasıl bir yere koyarsınız? Ne ifade ediyor bu şehir sizin için? ' Bülbülü altın kafese koymuşlar, ille de vatanım demiş' deyiminin en canlı kanıtlarından biriyim sanırım. Çünkü İstanbul en en en güzeli. Hem Avrupalı hem Anadolu kokuyor; hem genç ve modern, hem tarihi. Doğup büyüdüğüm; anılarımın olduğu; yeni anılar, hatıralar yaratacağım sevgilim. İstanbul'da yaşamak zor mu peki? Biraz yabancılaştırıp ötekileştiriyor, çokça yoruyor, ömür kısaltıyor bu şehir. Ama su ve nefes almak gibi asla vazgeçilemiyor. Sizce İstanbul'un en hüzünlü yeri neresi? Aşiyan! Ama beni en çok üzen yer Balat, çünkü içinde, altında, yanında, sağında, solunda neler gizli, neler kayıp… İstanbul'da şurası benim için özel diyebileceğiniz bir yer var mı? Emirgan, Serencebey ve Nişantaşı. Çünkü hayatımın en güzel günleri hep buralarda geçti, anılarım en çok buralarda. Yurtdışından konuklarınız geldiğinde onlara İstanbul'un nerelerini gezdiriyorsunuz? Gündüz mutlaka sahilde kahvaltı veya öğle yemeği yeriz. Sahil konusunu tamamladıysak Beyoğlu veya Nişantaşı'nda zaman geçiririz. Kapalıçarşı, Sultanahmet ve çevresine de mutlaka götürürüm. Yemek yemek için tercih ettiğiniz mekanlar hangileri? Genelde gündüz Aşşk Kahve, Mia Mensa, Bebek Kahve, Happily Ever After gibi yerler. Akşam ise mevsime bağlı olarak Sunset, Mia Mensa Kuruçeşme, La Brise Asmalımescit ve çevresi. Sabahattin, Sultanahmet Köftecisi, Anjelique, Poseidon ve Banyan da olabilir. Dans etmek için nereye gidiyorsunuz? Anjelique veya Banyan'da yemekten sonra, o aralarda kalmayı tercih ederim. Çalışmadığınız günlerde nasıl vakit geçiriyorsunuz? Bizimle kahvaltı, spor, öğlen yemeği, alışveriş rotanızı paylaşır mısınız? Bu aralar izin günüm hiç yok, çünkü izin günüm olan cumartesi günlerinde de artık 'Yok Böyle Dans' var. Yani artık pek bir şey yapmaya vaktim olmuyor maalesef. Ama genelde erken kalkar şirkete gidip arkadaşlarımla kahvaltı ederim. Ardından spor yapar, ev alışverişi aradan çıkarıp, iş arkadaşım İsmail Şenol'la sinemaya giderim. Şu sıralar en çok takıldığınız, kendini en rahat hissettiğiniz üç mekanı saymanızı istesek? La Brise Asmalımescit, Aşşk Kahve ve spor salonum Hillside'ın kafesi before'N after. Birlikte gezmekten en çok keyif aldığınız kişi kim? Kendim ve sevgilim . Gezip tozma ekibiniz yok mu? Var. İki ayrı kız grubum var; çocukluk arkadaşlarım Merve, Figen, Jale, Esra ve ablam Müge. Bir de iş arkadaşlarım Serra ve Zeynep. Şimdiye kadar İstanbul'un hangi semtlerinde oturdunuz? Offf... Her yerde! Sırasıyla Serencebey, Nişantaşı, Maçka, Ataköy, Fulya, Etiler, Bebek, Kavacık (Beykoz), İstinye, Kemerburgaz ve Emirgan. İstanbul'un yaşanacak semti neresi peki? Emirgan ve Nişantaşı. İstanbul dışında yaşamanız gerekse 'orada yaşardım' diyerek tercih edeceğiniz bir şehir var mı? Londra ya da Hong Kong. YENİ YILA SEVGİLİMİN YANINDA GİRERİM Yılbaşında ne yapmayı planlıyorsunuz? Şu an tam olarak bilemiyorum, sanırım çalışıyorum. Genelde muhteşem kutlamalar, hoplamalar, zıplamalar olayına giremeyecek kadar yorgun oluyorum ve ertesi gün zaten mutlaka çalışıyorum. Yani benim için diğer günlerden bir farkı kalmadı artık. Ama tabii ki saatler gece yarısını gösterdiğinde mutlaka sevgilimin yanında olmak gibi bir geleneğim de yok değil. Yılbaşlarını sevenlerden misiniz, nefret edenlerden mi? Önemsemeyenlerdenim. Geçirdiğiniz en iyi yılbaşı hangisiydi? Hepsi çok iyi geçti hep. Denize girdiğim de oldu, kayak yaptığım da. Sadece uyuduğumu da hatırlıyorum. Hatta birinde de evlenme teklifi aldım. Hiç yalnız girdiniz mi yeni yıla? Hatırlamıyorum, ama sanmıyorum. Sizce yılbaşını geçirmek için en iyi üç yer neresi olabilir? Maldivler, Hong Kong ve ev. ÇOCUK MU? MÜMKÜN DEĞİL Şu aralar dünyada aile kurmak özellikle de çocuk yapmak neredeyse trend oldu. Var mı sizin de içinizde böyle özlemler? Aile ve çocuk gibi sorumlulukların altına giremeyecek kadar sorumsuz ve yoğunum bu aralar. O yüzden şu ara mümkün değil. Bir gün işi gücü bırakıp evimin kadını, çocuğumun annesi olmak istiyorum dediğiniz olmuyor mu peki? 'Demiyorum' dersem acaba kendime 'fazla' mı güveniyor oluyorum. İnternette şöyle bir gezerken sizinle ilgili en çok yapılan tanımlamalardan birinin 'soğuk', diğerinin ise 'kendine fazla güvenli' olduğunu gördük. Öyle misinizdir gerçekten? Yoksa ortada ünlü ve güzel kadını kıskanma durumu mu var? Soğuk olduğumu sanmıyorum. Kendine güvenmenin ise harika bir duygu ve bambaşka bir özellik olduğunu düşünüyorum. Kibirli değilim ama kendime güvenirim, evet. Oradaki 'fazla' iğnelemesi ise yazanın kompleksindendir sanırım. Güzellik adına neler yapıyorsunuz? Özel bakım yöntemleriniz, güzellik reçeteleriniz var mı mesela? Cildimi iyi temizler ve nemlendiririm, sadece bu. Hayatta 'asla yapmam' dediğiniz şeyler var mı? Asla asla demiyorum, ne dersem oluyor! Aman ha! Bundan 10 yıl sonra kendinizi nerede görmek istersiniz, var mı öyle bir yer? Burada. MAÇ NE OLDU? Galatasaraylı olduğunuz biliniyor. Galatasaray'ın şu anki durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce nasıl kurtulur Galatasaray? Yorum yok. Futbolu çok seviyorsunuz. Hiç futbol oynamayı denediniz mi? Eski eşim her hafta halı saha futbolu oynardı, ben de ona eşlik ederdim. Her iki takım da arkadaşlarımız ve eşlerinden oluştuğu için kadınlı erkekli gayri ciddi maçların yapıldığı zamanlar olmuştu. Siz hangi sporları yapıyorsunuz? Dövüş sporları, dans, pilates ve yüzme. Tanıdığımız kadarıyla naif ve hatta utangaç denilebilecek birisiniz. Blog'unuzdaki yakışıklı futbolculara beğenilerinizi sunduğunuz yorumları siz mi yazıyorsunuz gerçekten? Hahhaahhaaaa evet. Hayatın pek çok tarafına dalga geçerek yaklaşmanın akıl sağlığını sabit seviyede tuttuğuna inanıyorum. Ayrıca fotoğraflar ortada, onu yazmasam da düşünüyor olacağım nasıl olsa. Bu yüzden yazıyorum, içimde tutamıyorum. Çünkü hepsi çok eğlenceli aslında ve gördüğünüz şeye farklı açılardan bakılabildiğini ispatlamaya çalışıyorum. İlk görüşte ne aklıma geliyorsa, düzeltme yapmadan konuşma diliyle yazıya döküyorum. Silme yok, düzeltme yok. Çünkü iki kere düşündüğümde veya durup düşündüğümde o yazdığım şeyi yazamam veya büyük ihtimalle büyük sansür uygularım. Futbolcuların kendisine gelince… En beğendiğiniz üç futbolcuyu saymanızı istesek Türkiye'den kimleri sayarsınız? Futbolunu mu kendisini mi? (Gülüyor) Bu kadar futbol bilgisi özel hayatınızda işinize yarıyor mu? Hayır, çünkü sevgilim bile beni gördüğünde 'Günün nasıl geçti?' sorusu yerine 'Maç ne oldu?' sorusunu soruyor. Moda sizin için önemli mi? Geçici, sıkıcı ve bazen pahalı. İŞ HAYATIMIN MERKEZİNDE Polemiğe girmekten çekinir misiniz? Şu isimle asla polemik yapmam dediğiniz biri var mı? Kimseyle isteyerek veya bilerek polemiğe girmem diyelim, bu konu da burada kapansın. Şu anda kaç işi aynı anda yapıyorsunuz? Kabaca 'Yok Böyle Dans' yarışması, Radikal gazetesi 'Gölgede Futbol/Spor' bölümü, 'NTV - Burcu Esmersoy'la Spor Haberleri' ve 'NTV Spor - Spor Aşkı' programları. İş iniz hayatınızın neresinde? Yani ne kadar önemli sizce? Hayatta en çok önem verdiğiniz üç şeyi sorsak, iş var mı aralarında? Hayatımın merkezinde. Çok önemli, en önemli! Sevgilim, kedim ve işim. Bu kadar çok iş yapmak sizi korkutmuyor mu, başarısız olmaktan hiç mi korkmuyorsunuz? Hiç korkmuyorum. Zaman geçip gidince, 'Şunu da yapsaydım' demek istemiyorum. Hem gencim ve enerjim var. Yapabiliyorken neden yapmayayım, sınırlarımı neden zorlamayayım? Kaç yaşından beri kendi paranızı kendiniz kazanıyorsun? Bir kadının kendi parasını kendi kazanması neden önemli? 17 yaşından beri kendi paramı kendim kazanıyorum. Ayakta kalmak, kendi ayakların üzerinde durabilmek için gerekli. Kendinizden başkasına güvenemeyeceğinizi biliyorsanız, evet önemli olduğunu siz de biliyorsunuzdur. Dans yarışmasına gelecek olursak, neden kabul ettiniz bu dans yarışması teklifini... İşin ucunda 0-6 yaş arası çocukların eğitimi için yapılacak bir okul var. İşe giderken kullandığım kestirme yolun üzerinde buna benzer bir okul yer alıyor. Trafik sıkıştığında o okuldan eve dönen çocukları görüyorum, kimisi annesinin elinden tutmuş, kimisi tek başına yürüyor. O kadar mutlu, o kadar umutlu görünüyorlar ki; o okul onlar için o kadar önemli, o kadar hayati ki… Okullar da ne kadar çok olursa o kadar çok çocuk yararlanır düşüncesi benim için önemli ve hayati bir hal alıyor. Ben çok para kazanmıyorum, yardım kurumlarına maddi bağışı çok cüzi miktarlarda yapabiliyorum. Bu iş sayesinde paramı olmasa da, ben de (hepimizde) bolca bulunan zamanımı bu işe yardım olarak veriyorum. Yarışmadaki performanslarınızla çok konuşuluyorsun. Aslında çok da eleştiri alıyorsunuz.. Sizce kıvırabiliyor musunuz dans işini? Yok pek değil. Hırslı biri misinizdir? Mesela orada iyi puan alamadığınızda üzülür ve daha çok çalışır mısınız? Hırslı değilim ama iyi puan istiyorum, çünkü zaten çok çalışıyorum. Son yıllarda Türkiye en çok diziler izleniyor aslında. Size de teklif geliyor mu? 15 yıldır geliyordu. O kadar çok 'hayır' dedim ki, artık gelmiyor. Bugün dizilerde izlediğimiz pek çok isim aslında sizinle benzer bir geçmişten geliyor. Bildiğimiz kadarıyla o işte çok para kazanma ihtimali de var. Siz neden seçmediniz oyunculuğu? Benim hayatım, benim düzenim o kadar iyi ki, onu bozmaya cesaret edemiyorum diyelim. Bir röportajında 'Tek arzum, sinemada kariyer yapmak' demişsiniz. İmkanınız mı olmadı, yoksa teklif edilen projeleri mi beğenmediniz? Yok yahu, öyle bir şey demedim. Öyle bir arzum olsa şu anda o kariyeri yapmış, ikincisine geçmiş olurdum. Kariyer anlamında kat ettiğiniz yola baktığınızda, bu yolu hangi sözcüklerle anlatırsınız? I'm a survivor. Sunuculuğunuzla ilgili, 'Türkçesi bozuk, diksiyonu kötü, çok hata yapıyor' diye de çok yazılıp çiziliyor. Siz kendinizi nasıl buluyorsunuz, başarılıyım diyebilir misiniz mesela? Hayır, hiç. Çok farklı ve öne çıkan bir kişi olmanın getirileri ve götürüleri var. Son olarak spikerlik mesleğinde kendinize örnek aldığınız bir isim var mı? Başarılı bulduğum çok isim var ama unutabileceğim isimler olabilir endişesi ile o listeden uzak durmayı tercih ediyorum.