Meksika'nın Chihuahua kentindeki gelinlik mağazasının vitrinine 1930 yılında yerleştirilen bu manken, inanılmaz bir şehir efsanesini oluşturdu. İddialara göre, 1930 yılının Mart ayında mağaza vitrinine yerleştirilen manken, mağazanın sahibi Pascuala Esparza'nın kızıydı. Kızını sokan örümcek yüzünden kaybeden Pascuala'nın, kızını mumyalayıp, ölümsüzleştirmeye çalıştığı iddia ediliyordu. Pascuala'nın kızının adı unutulurken, Pascuala'ya oldukça benzediği söylenen mağaza vitrinindeki bu gizemli manken 'La Pascualita' (Küçük Pascuala) olarak anılmaya başlandı. Mağazayı daha sonra devralanlar da bu ürkütücü mankeni vitrinden indirmezken, mankenin detayları, parmak ve tırnaklarının gerçekçiliği herkesi şaşkına çeviriyordu. Mağaza çalışanlarından biri, La Pascualita'nın yanına yaklaşamadığını, ancak mankenin ayaklarında ince varis damarlarının bile bulunduğunu gördüğünü söylüyor. Hikayenin gerçekliği kesin olarak bilinemese de, La Pascualita'nın ünü artık ülke sınırlarını aştı. Bunlar da doğru bilinen ama yanlış olan efsaneler... Söylenen: 1914 yılında savaş katılmadan önce bir çocuk, bisikletini bir ağacın yanına koydu. Hiçbir zaman geri dönmeyen çocuğun bisikleti ise ağacın büyümesi ile bu şeklini aldı. Doğrusu: Muhtemelen uydurulan bu olayın ilham kaynağının ise içinde benzer bir hikaye olan ve Berke Breathed isimli çocuk kitabı yazarı tarafından yazılan bir hikaye kitabından olduğu düşünülüyor. Söylenen: Sol taraftaki fotoğraf( Ben hem Gandalf'ım hem de Magneto. Buna alışın! ) Doğrusu: Fotoğrafın aslı ise sağ taraftaki fotoğraf ( Bazı insanlar eşcinseldir. Buna alışın! ) Söylenen: Álvaro Múnera isimli matador boğa güreşi sırasında bu yapılanların acımasızlık olduğunu düşünüyor ve bir köşeye çekilip oturuyor. Doğrusu: Álvaro Múnera gerçekten de bu yapılanların acımasızlık olduğunu düşünen bir matador. Henüz 18 yaşındayken bir boğa güreşi sırasında sakatlanıyor ve kariyeri bitiyor. Fakat resimdeki kişi Alvaro Munera değil, Francisco Javier Sánchez Vara isimli başka bir matador. Bu hareket ise yukarıda anlatıldığı gibi bir hikayeye sahip değil. Aksine, bu hareket bir şov unsuru ve boğadan korkmadıklarını göstermek adın matadorlar tarafından yapılıyor. Söylenen: Eğer siz ATM'den para çekerken, bir hırsız sizi soymak isterse, şifrenizin tersini - yani şifreniz 1234 ise 4321 gibi - ATM'ye girin. Bu sayede para ATM'ye sıkışacak ve polislere haber gidecek. Doğrusu: Zamanında bu tarz belli başlı çözümler düşünülmüş ve hatta geliştirilmeye çalışılmış olsa da hiç bir zaman uygulanamadı. Böyle bir panik kodunun olması mantıklı gözükse dahi, uygulama da sıkıntı çıkacağı aşikar Söylenen: Fotoğraf 46 yaşındaki Jane Todd Crawford isimli bir kadına ait. Jane Todd, 1809 yılında bir doktor olan Ephraim McDowell'ı görmek ve tümörlerinden kurtulmak için 100 km at sırtında gitmiş ve operasyonun ardından tekrar geri dönmüş ve 33 yıl daha yaşamış. Doğrusu: Aslında hikayenin kendisi doğru ve hatta doktor McDowell tarafından belgelenmiş. Fakat asıl sorun fotoğrafın tarihi! Çünkü fotoğraf 1809 yılında henüz yoktu. Bazıları ameliyatın 1851 yılında olduğunu söylüyor fakat buradaki problem de şu ki: Jane Todd isimli kadın 1842 yılında, doktor McDowell ise 1830 yılında ölmüş. Fotoğraf bu yüzden başka bir kadına ait ve bu kadının da kimliği bilinmiyor Söylenen: Titanic'den kurtulan Anna Mae, burada babası kaybetmiş ve ardından pek çok yakınını Pearl Harbor ve 11 Eylül saldırıları gibi büyük çaplı olaylarda kaybetmiş. Doğrusu: Aslına bakarsanız Titanic'de Dickinson isimli hiç kimse yolcu olarak gözükmüyor. Resimdeki ninemiz ise Anna Mae Dickinson isimli bir değil, Grandma Moses isimli kariyerine birazcık geç başlamış bir Amerikan halk şarkıcısı. Hatta kendisinin çalışmaları 50'li yıllarda oldukça popülermiş! Söylenen: Yukarıdaki fotoğraf 1963 yılında bir suikast sonucu ölen ABD'nin 35.başkanı John F. Kennedy ile ünlü ikon Marilyn Monroe arasındaki gizli ilişkinin kanıtı. Doğrusu: Fotoğraf, Alison Jakcson isimli ünlülere benzeyen insanları bulup fotoğraflayan bir sanatçıya ait. Söylenen: Anne karnındaki bebeğin ilk adımları. Doğrusu: Bebekler anne karnında hareket ederler. Fakat anne çok zayıf bir insan olsa bile bu şekilde bir görüntünün ortaya çıkması imkansız! Elektriği Benjamin Franklin Keşfetti Benjamin Franklin 1752 yılında uçurtmasına yıldırım düştüğünde elektriği keşfetmedi. Bu olay gerçekleştiğinde elektrik zaten bilinmekteydi. Aslında Benjamin Franklin şimşeklerin doğasında elektriğin olduğunu kanıtlamak için deney yapıyordu. Ekmek Bulamıyorlarsa Pasta Yesinler Marie Antoinette muhtemelen söylediği pek çok şey için pişman olmuştur ama hiçbir zaman fakir Fransızlar için 'Ekmek Bulamıyorlarsa Pasta Yesinler' dememiştir. 1766 yılında Jean Jacques Rousseau Confessions'ı yazarken kitabında ünlü bir prensesin bu ifadeyi kullandığına yer vermişti ve bu ifade Fransa Kraliçesi ve Louis XVI'in eşi Marie Antoinette'ye atfedildi. Ancak Marie Antoinette böyle bir ifade kullanmamıştı, zaten 1766 yılında sadece 11 yaşında bir çocuktu. Salem'de Cadılar Yakıldı Aslında 1692 yılında Massachusetts'in Salem şehrinde insanların cadılıkla suçlandığı mahkemeler kurulmuş ve 20 kişi ölüm cezasına çarptırılmıştı. Ancak bunlardan hiçbiri bir direğe bağlanarak yakılmak suretiyle infaz edilmedi. İnfaz için idam tercih edilmişti ancak bir mahkum ağır kayaların altında ezilmişti. Aynı zamanda bu insanların cadılıkla veya büyü ile uğraştıkları yönünde hiçbir kanıt da yoktur. Bayzbolu Abner Doubleday Keşfetti Yaygın kanının aksine Abner Doubleday beyzbolu keşfetmedi. 1907 yılında beyzbolun kökenini araştırmak amacıyla bir komite kuruldu. Komite 1839 yılında New York Cooperstown'da Abner Doubleday adında bir delikanlının Town Ball adını verdiği bir oyun için elmas şeklinde bir diyagram çizdiği sonucuna ulaştı. Sindirella Cam Ayakkabıları Kime sorsanız Sindirella'nın baloya cam ayakkabılarla gittiğini söyler. Ama tarihçiler masalın bu bölümünün yanlış olduğuna inanıyor. Bu peri masalının bazıları dokuzuncu yüzyıla kadar uzanan 500'ün üzerinde versiyonu bulunmaktadır. Bu masallarda Sindirella büyülü altın, gümüş veya başka nadir metallerden bazıları mücevherlerle kaplı ayakkabılara sahip olarak görülür ancak hiçbirine ayakkabı cam değildir. Roma Yanarken Nero'nun Keman Çalması Roma yanarken kim keman çaldı sorusuna 'Nero' cevabını verirseniz alacağını puan (0) olacaktır. Efsaneye göre M.S. 64'te İmparator Nero yangını başlattı ve Maecenas Kulesi'ne tırmanarak yangını izlerken keman çalıp aryalar söylemiştir. Ancak dönemin tarihçilerinden Tacitus'a göre, Roma yandığında Nero Roma'dan 30 km uzakta bulunan Antium köşkündeydi. 'Yarasalar kördür' Yarasalar sadece görmekle kalmaz, çıkarttıkları sesin yankısını kullanarak da yön bulurlar. Bu açıdan muhteşem hayvanlardır. 'Köpek balıkları kanser olmaz' Onlar da kansere yakalanır. Köpek balıklarında özellikle deri kanseri çok sık görülür. 'Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülür' Fotoğrafta yaklaşık olarak Çin Seddi'nin uzaydan nasıl göründüğünü görebilirsiniz. Unutmayınız ki bu fotoğraf, orjinalinin büyütülmüş halidir. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, mesafeyi uzaydan bakmayı düşünecek şekilde büyütebilir ve mitin anlamsızlığını fark edebilirsiniz. Kara delikler Aslında 'delik' değil, çok güçlü çekim kuvvetine sahip fazla yoğun nesnelerdir. 'Düşürülen bozuk para öldürür' Bozuk parayı ne kadar yüksekten düşürmüş olursanız olun, ulaşabileceği son hız 50-80 km'dir. Ki bu öldürecek kadar hızlı değildir ama acıtır. 'Boğalar kırmızıdan nefret eder' Boğalar renk körüdür. Boğa güreşçisinin örtü hareketlerini tehdit olarak algılayıp ona tepki verirler. 'Napolyon kısa boyluydu' 170 cm'lik boyuyla, zamanının ortalama Fransız erkeğinden uzundu. 'Siyah kuşak takmış karateci en üst seviyededir' Siyah kuşak takılabilecek en son kuşaktır. Ancak 1.Dan'dan 10.Dan'a kadar seviyeleri vardır. 'Köpekler salya akıtarak terler' Hayır. Ağızlarından hızlı bir şekilde soluk alıp vererek vücut sıcaklıklarını düzenlerler. Terleme işlemini aslında ayak tabanlarından yaparlar. 'Japon balıklarının hafızası 3 saniyedir' Hayvanların en zekisi olmasalar da Japon balıkları 3 ay gibi bir hafızayla övünebilirler, bu süre birçok politikacınınkinden daha iyidir. 'Japon balıklarının hafızası 3 saniyedir' Hayvanların en zekisi olmasalar da Japon balıkları 3 ay gibi bir hafızayla övünebilirler, bu süre birçok politikacınınkinden daha iyidir. 'Yutulan sakızın sindirilmesi 7 yıl sürer' Sakızın çiğnenen kısmı sindirilemez, olduğu gibi vücuttan atılır. Geri kalan (şeker,nişasta gibi) maddeler ise vücut tarafından emilir. 'Yağ, makarnanın yapışmasını önler' Hayır. Ama suyun kabarıp taşmasını engeller.