Onlarca makyaj tüyosu, daha canlı ve güzel görünmek için harcanan onca çaba… Hemen herkesin hayatındaki 'güzel görünme' çabası, insanlığın psikolojisiyle iç içe geçmiş bir çaba. Fakat yapılan son çalışma, bilinenleri temelden sarstı. Aile kurmak isteyen, uzun süreli ilişki arayan erkeklerin, aslında makyaj yapan kadınlara ilgi duymadığı ortaya çıktı. İşte ilginç çalışmanın detayları…
Current Psychology adlı dergide yayınlanan "Güzelliğin bedeli: Makyaj algısı ve erkek eş seçimi" adlı çalışmada, bilinenlerin çok dışında veriler elde edildi. Araştırmacılar, erkeklerin ciddi bir ilişki istiyorlarsa, makyaja dikkat ettiklerini ve makyajsız kadınlara daha fazla ilgi duyduklarını gösterdi.
Çalışma, makyaj hakkında fazla bilgisi olmayan erkeklerin bile, ne kadar güzel görünürse görünsün ya da estetik ameliyat geçirmiş olsa da bir kadının makyaj yapıp yapmadığını anlayabildiğini ortaya çıkardı.
Araştırmalar , uzun süreli ilişki arayan erkeklerin, kadınların yüzündeki makyajı yalnızca 50 milisaniye içinde tespit edebildiğini ortaya çıkardı.
Uzun vadeli ilişki isteyen erkekler, sürekli olarak makyaj yapan kadınları, daha uzun maruz kalma süresine (6500 milisaniye) rağmen, daha az ilgi çekici buldular.
Araştırma, erkeklerin fiziksel özellikleri değerlendirirken ne kadar 'gerçek' olduğuna dikkat ettiğini gösteriyor. Bu farkındalık, özellikle ciddi, uzun vadeli bir ilişki ararken tercihlerini ayarlamalarına yol açıyor.
Kozmetikler iki açıdan "maske" görevi görüyor: İnsanların kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabiliyor ya da belirli özellikleri kapatarak daha çekici görünmelerini sağlıyor.
Çalışmalar, sağlık durumu daha kötü olan kişilerin, sağlıklı bireylere göre kozmetik ürünlerini daha fazla kullanma eğiliminde olduklarını buldu. Yani kozmetikler bazı nitelikler gösterse de insanlar bunları gerçek sağlık durumlarını gizlemek için de kullanabilirler.
Pek çok insan, görünümleri konusunda daha iyi hissetmek için makyaj yapıyor. Örneğin; yapılan bir ankete göre kadınların yüzde 60'ı, doğal güzellik söz konusu olduğunda kendilerini "ortalama" olarak görüyorlardı. Sadece %2'si kendilerini "muhteşem" olarak değerlendirdi.
Anket ayrıca her 3 kadından 1'inin makyajsız, özellikle de fondötensiz dışarı çıkmadığını ortaya çıkardı.
Bu bulgular, birçok kadının kendileri hakkında pek de iyi olmayan görüşlere sahip olduğunu ve daha fazla kendini sevmeye ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Anket aynı zamanda birçok kadının fondöteninin özgüvenleri için çok önemli olduğunu düşündüğünü ve yüz hatlarını kapatmak ve geliştirmek için makyaj yaptıklarında daha iyi göründüklerini düşündüklerini vurguluyor.
Makyajsız olmak, aynı zamanda cilt sağlığını da destekleyebilir, cildin nefes almasını sağlar.
Psikolojik olarak makyajsız zamanlar, doğal özellikleri takdir ederek özgüveni artırır ve değerin görünüşün ötesinde olduğunu da hissettirebilir. Olumlu bir beden imajı için bireyleri kusurları benimsemeye teşvik ederek kendini kabullenmeyi teşvik edebilir.
Ayrıca her ne kadar kadınlarla ilişkilendirilse de, makyaj artık sadece kadınlara yönelik değil; erkekler de sıklıkla makyaj yapabiliyor. Hafif kapatıcılar, renkli nemlendiriciler en çok kullanılanlar arasında yer alıyor.
Tüm bilimsel çalışmaların genel geçer doğrular olmadığını ve belirli istatistiklere bağlı olduğunu unutmamak önemli. Kişilerin makyaj yapma tercihleri, tamamen bireysel tercihleri ile ilgili olmakla birlikte yaşam standartlarını, başkalarının değil kendilerini 'güzel' görme biçimlerinin bir kıstas olduğu da unutulmamalı.
