Şu sıralar ne kadar GDO'lu meyve ve sebze yememeye çalışsanız da günlük tükettiğimiz ürünlerin içerisinde bazı yan maddeler sisteminizi kötü etkilemeye yetiyor...
İŞTE GDO'NUN TAHTINI ELİNDEN ALACAK OLAN MSG'NİN TANIMI VE VÜCUDUMUZA VERDİĞİ ZARARLAR...
1. MSG Nedir? (MONO SODYUM GLUTAMAT)
Dünyada en çok bilinen ve kullanılan lezzet arttırıcı olup, proteinlerin yapı taşı olan L-glutamik asidin sodyum tuzudur. Yani “MSG” adında bir yiyecek katkı maddesi olan MSG, birçok gıdada ve insan vücudunda proteinlerin yapı taşı olan amino asit formunda veya serbest halde bulunuyor.
Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyor. Ancak MSG’ın tadının saf olmadığı, tatlı, tuzlu ve acı ile birlikte hoşa giden ve rahatlatan hisleri de içerdiği belirtiliyor. MSG’den dolayı karlı kazanç sağlayan birçok gıda üreticileri de bu maddeden vazgeçemiyor.
2. İşte MSG’nin açık formülü
Anne sütü, inek sütü, et, balık, sebzeler ve tahıllarda bağlı formda, domates, süt, patates, soya sosu ve birçok çeşit peynirde serbest formda bulunan glutamat, hasat, işleme, pazarlama gibi işlemlerle kayba uğramaktadır. İşleme, pişirme, dondurma gibi işlemlerin ise bu lezzet kayıplarını durdurmada etkili olmadıkları bildiriliyor.
Gıdanın orijinal lezzetinin bir kısmı MSG gibi bir lezzet artırıcı kullanılarak geri kazanılabiliniyor. Ancak daha da önemlisi MSG kullanıldığında, çiğnenebilirlik ve gıdadan alınan haz arttığında sindirim de kolaylaştırılıyor. Ayrıca MSG kendinden özel bir lezzet katmaksızın, gıdanın doğal lezzetini kuvvetlendirerek gizli lezzet karakteristiklerini ortaya çıkartmakta, zayıf lezzet karakteristiklerini arttırmakta, ağızda doluluk ve süreklilik gibi gıdaya özgü kalite karakteristiklerini geliştiriyor. Söz konusu maddenin en önemli özelliği, tükürük salgısını arttırarak lezzet profilindeki özellikleri ortaya çıkarması...
3. MSG’nin Ticari Olarak Üretimi
İlk defa 1865 de meydana çıkartılmış bir amino asittir. Monosodyum glutamatın ticari üretimi 1909 da başladı. Geçmişte doğal proteinlerin, mesela buğday gluteni, hidrolizi yolu ile üretiliyordu. Şimdi ise bakteriyel fermantasyon yolu ile üretiliyor.
Bakteri (Corynebacterium Glutamicus) fermantasyon substratı olarak şeker, melas ya da nişasta içeren sıvı bir ortamda üretiliyor. Bakteriler fermantasyon yoluyla glutamik asit üretiriliyor ve ortama veriliyor. Glutamik asit ortamda birikir ve daha sonra filtrasyonla ayrıştırılır, saflaştırılır ve nötralizasyon ile MSG’ a dönüştürülüyor. Daha sonra ekstra bir saflaştırma, kristalizasyon ve kurutma ile beyaz bir toz haline geliyor. Artık aroma artırıcı olarak kullanıma hazır hale geliyor.
4. Katıldıkları Gıda Grupları
Çin ve Japon mutfaklarının vazgeçilmez aroması Monosodyum Glutamat, hazır gıdalarda Türkiye de dâhil bir çok ülkede yaygın bir şekilde kullanılıyor. Lezzet artırıcılar, genel olarak sebze ürünlerinde, soslarda, çorbalarda, etlerde kullanım alanı bulunuyor.
İŞTE MSG'NİN EN ÇOK KULLANILDIĞI ÜRÜNLER...
Glutamatın meyve,meyve suları, şekerleme ve diğer tatlı gıdalarda etkili olmadığı ve hoşa gitmeyen lezzete neden olduğu bildiriliyor.
Özellikle Çin ve Japon mutfaklarında lezzet arttırıcı olarak kullanılan MSG- Monosodyum Glutamat (E621) artık Türk mutfağında da sıklıkla kullanılıyor.
Ülkemiz’de ise bu madde çok yaygın olarak kullanımdadır; örneğin tuzot, knor çeşni, hazır çorbalar, patates cipsleri, mısır cipsleri, salam, sucuk, sosis, hazır bütün soslarda, tüketilmeye hazır donmuş donmamış bütün yiyeceklerde, konservelerde kısacası bütün ambalajlı gıda maddelerinde kullanılıyor. Bu gıda maddelerinin %95 ‘inde MSG bulunuyor. MSG’nin bir de örtülü, gizli adi vardır. Nispeten bilgili tüketicileri atlatmak için; Lezzet arttırıcı, kıvam arttırıcı, doğala özdeş aroma, E 621, vb. isimlerle gizlerler. MSG bazı ürün gruplarında; Mono Sodyum Glutamat, Msg, Glutamic asit, Glutamin ve Glutamat olarak da adlandırılıyor. Aynı zamanda MSG çocuk mamalarında ve ekolojik ve diyet ürünlerinde de kullanılıyor.