Maresht, 1886'da de Etna'da volkanik bir patlama yaşandığına, kitapta buna da yer verildiğine dikkati çekerek, "Koniden çıkan lavlar, kilometrelerce uzağa erişmiş." ifadesinin kullanıldığına değindi.
Maresht, kitabın başka bir sayfasında da Rodos Adası yakınlarında, şimdiki adı "Nisiros" olan "İncirli" Adası'nda yaşanan patlamanın yer aldığını, bu adanın halen volkan yayı üzerinde, Santorini ile aynı hizada bulunduğunu belirtti.
Etna'da yakın zamanda bir patlama yaşandığına ve yanardağın lav püskürttüğüne işaret eden Maresht, "Tarihsel açıdan örtüşüyor, o gün yaşanan olaylar bugünkü olaylarla benzer." diye konuştu.
Osmanlı döneminde, İncirli Adası'ndaki olayların aynı şekilde devam ettiğini söyleyen Maresht, kitapta bu konuya ilişkin ifadelere şöyle yer verildiğini aktardı:
"Yunanca 'Nisiros' adıyla bilinen 'İncirli' havzasında, zaman zaman volkanik aktivitenin görüldüğü çok sayıda volkan konisi bulunmaktadır. İncirli Adası'nda 1873'ten beri güçlü bir volkanik patlama meydana gelmiş ve çevredeki alanı tahrip etmiştir. 1886 yılına kadar sabit kaldı ve bu yılın 26 Haziran'ında yer yüzeyinin altından bir deprem ve korkunç sesler duyuldu ve ardından volkanik konilerden birinin ağzından büyük miktarda kül ve sıcak su fışkırdı ancak güçlü bir patlama yaşanmadı ve yanardağ hareketsiz kaldı."
Maresht, "Olaylar oldukça örtüşüyor. O dönemde Etna'nın patlaması, İncirli Adası'ndaki olaylar benzer." ifadesini kullanarak 2011'de de Santorini'de yer hareketliliğinin yaşandığını ancak zaman içerisinde durulduğunu hatırlattı.
Verilere göre, depremin odak noktasının ve derinliğinin, Santorini Adası'nın Kolumbo denizaltı volkanının altındaki magma odalarıyla örtüşmesinin endişe verici olduğunu vurgulayan Maresht, yanardağ patlamasının sadece sismik olayların değerlendirilerek tahmin edilemeyeceğini, başka ölçümlere de ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
AA