Seyit Onbaşı hikayesi ve taşıdığı mermi ağırlığı ile araştırılıyor. 18 Mart Çanakkale Zaferi kahramanı Koca Seyit, İngilizlerin en büyük savaş gemilerinden HMS Ocean'ı vurarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Zaferin 108. Yıldönümü ile birlikte Seyit Onbaşı kimdir, nereli, taşıdığı mermi kaç kilo soruları yanıt aramaya başladı. İşte, kahraman Seyit Onbaşı'nın hayatı, mezarı, ölüm yeri ve nedeni…
SEYİT ONBAŞI HAYATI
1889 yılının Eylül ayında Balıkesir'in Havran ilçesi Manastır (sonraki adı Çamlık, şimdiki adı Koca Seyit köyü) köyünde dünyaya geldi. Babası Abdurrahman, annesi Emine idi.
1909 yılında Osmanlı Ordusu'na katıldı. Balkan Savaşı'nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı'nın başlaması ile 1914 yılında Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak göreve başladı.
Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'a gitmek isteyen Müttefik donanması 18 Mart 1915'te Anadolu ve Rumeli hattındaki tabyalara yoğun bombardıman yaptıkları sırada Rumeli Mecidiye Tabyasında görevliydi. Bombardıman sırasında düşman gemilerinden atılan bir mermi Seyit Ali'nin bataryasında cephaneliğe isabet edip havaya uçurmuş; bataryadaki erlerden on dördü hayatını kaybetmiş, yirmi dördü ise yaralanmıştı.
Sadece Seyit Ali ile Niğdeli Ali isimli arkadaşı yara almadan kurtulmuşlardı. Bataryanın toplarından sadece bir tanesi kullanılabilir halde idi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin yerleştirdiği mayınlar saldırıyı püskürttü.
Müttefik donanmasının başındaki Amiral De Robeck, saat 17:50 sırasında yavaş yavaş boğaza doğru donanmanın yol almasını istedi. Bombardıman sırasında tabyada çalışır durumda kalan tek topun mermi kaldıran kaldıraç kısmı bozulduğu için Seyit Ali, yanındaki arkadaşı Niğdeli Ali'nin yardımıyla sırtına bir mermi yüklenmiş ve karşısındaki gemiye ateş etmiştir. Üçüncü atışında İngilizlerin en büyük savaş gemilerinde olan HMS Ocean adlı gemiyi dümen donanımından (arkadaki pervaneden) vurdu.
Atılan top, geminin su kesiminin altına isabet ederek geminin yan yatmasına neden oldu. Gemi kontrol edilemez bir hâle geldiğinden dolayı Nusret mayın gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarptı. Ocean zırhlısı, kimi kaynaklarda saat 18.00 civarında kimi kaynaklarda ise 22.00 civarında Eskihisarlık diye bilinen bugün Çanakkale Şehitler Anıtı'nın bulunduğu alanın karşısında sulara gömüldü ve Müttefik donanması Çanakkale'den ayrıldı. Seyit Ali'ye ödül olarak onbaşılık unvanını verildi.
SEYİT ONBAŞI'NIN TAŞIDIĞI MERMİ KAÇ KİLOYDU?
Seyit Onbaşı'nın o gün taşıdığı merminin ağırlığı hakkında farklı tarih kaynaklarından farklı bilgiler verilmiştir. Mecidiye Tabyası'nda sergilenen savaştan kalma top mermisini hassas kantarla tartan araştırmacılar, Seyit Onbaşı'nın sırtladığı net ağırlığın 215 kilo olduğunun belirlemiştir.
O atıştan sonra Müstahkem Mevki Komutanı, Seyit Ali Onbaşı'dan top mermisi sırtında fotoğraf çekilmesini istedi ancak Seyit Ali Onbaşı ne kadar zorlasa da top mermisini kaldıramadı. Bunun üzerine Harp Mecmuası için ancak tahta bir mermi maketiyle fotoğraf çekilebildi. Fotoğraf, Harp Mecmuası'nın ikinci sayısında yayımlanmıştır.
18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 108'inci yılını kutladığımız bugün, Dur Yolcu Şiiri hikayesi ve sözleri araştırmalar arasında yerini aldı. Milli mücadele ruhunu ve Çanakkale Zaferi'nin şuurunu içtenlikle dile getiren şiir, Çanakkale Boğazı'ndan geçenlerin görebileceği bir konumda anıt haline getirildi. Asıl adı "Bir Yolcuya" olan şiir, ilk dizesi nedeniyle "Dur Yolcu" adıyla hafızalara kazındı. Peki, Dur Yolcu (Bir Yolcuya) şiirini kim yazdı, hikayesi ne? İşte Dur Yolcu şiiri sözleri ve hikayesi.
Dur Yolcu olarak da bilinen Bir Yolcuya şiiri, Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla gündem konusu oldu. Çanakkale Boğazı'na kazınan ve zaferin sembollerinden biri olan şiire ilişkin Dur Yolcu (Bir Yolcuya) şiirini kim yazdı, hikayesi ne soruları yanıt arıyor. İşte, Dur Yolcu şiiri sözleri ve hikayesi hakkında detaylar.
DUR YOLCU ŞİİRİ SÖZLERİ
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
DUR YOLCU HİKAYESİ NEDİR?
Tarihler 1960 yılını göstermektedir. Günümüzde hala faal olan, Dur Yolcu Anıtı'nın hemen altında yer alan Değirmen Burnu Tabyaları'nın komutanı Üsteğmen Turan Şekip PINAR yaşadığı coğrafyanın önemini çok iyi bilmekteydi. Çanakkale Zaferi'nin gururunu yaşarken bu muhteşem zaferi gösterebilecek bir eser bırakmayı da çok istiyordu. Bir gün Yedek Subay Seyran Çebi'yi çağırdı. Ona düşündüklerini heyecanla anlattı. Büyük bir eser bırakmak istiyordu. Çanakkale Boğazı'ndan gelip geçen herkes görmeliydi. Ne yapacakları konusunda konuşurlarken kendisine masasının üzerinde bulunan "Asker Sigarası" paketini gösterdi.
"Bunu çizebilir misin?" diye sordu. Seyran Çebi çizebileceğini söyledi. Tek başına bir asker görseli istenileni anlatmaya yetmeyecekti. Bu nedenle Necmettin Halil Onan'a ait şiirin dizeleri anıta ilave edildi: "Dur Yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir!"
Anıta dizelerin ilave edilmesi yanında Çanakkale Şehitler Abidesi'nin yapımı henüz yeni tamamlanmıştı.
Dur Yolcu Çanakkale Boğazının en hakim konumuna yapılmış görsel bir objedir. Dur Yolcu askeri bölge içerisinde olduğu için sadece özel izinle ziyaret edilebilmektedir. Dur Yolcu objesi dizili taşlar boyanarak yapılmıştır. Dur Yolcu Çanakkale ili Eceabat ilçesi Kilitbahir köyü sınırları içerisindedir.
DUR YOLCU ŞİİRİNİ KİM YAZDI?
Dur Yolcu Şiiri obje nedeniyle o isimle anılsa da Necmettin Halil Onan'a ait; "Bir Yolcuya" isimli şiirdir. Şiirin sadece ilk dizeleri anıt üzerinde yer alır.
NECMETTTİN HALİL ONAN KİMDİR?
Necmettin Halil Onan (1902, Çatalca, Kocaeli - 17 Ağustos 1968, İstanbul), Türk şair, öğretmen, akademisyen, edebiyat tarihçisi. Türk edebiyatının artık klasikleşmiş eseri olan ve Türk ordusunun Çanakkale Savaşı'ndaki savunmasını anan "Bir Yolcuya" şiirini kaleme alan şairdir. 1902 yılında Çatalca'da doğdu. Babası, Düyûn-ı Umûmiye memuru Halil Hilmi Bey idi. Ortaöğrenimini Vefa Lisesi'nde tamamladı. 1919 yılında Darülfünun Edebiyat Fakültesinde açılan sınavı kazanarak Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kaydoldu.
Cenap Şahabettin, Fuad Köprülü, Ferit Kam, Yusuf Şerif, Yahya Kemal, Hüseyin Daniş gibi edebiyatçıların öğrencisi oldu. Fakat İstanbul'un işgali üzerine okul geçici olarak kapatılınca millî mücadeleye katılmak üzere Ankara'ya geçti. Ankara Talimatgahı'nda zabıt vekili oldu, Anadolu Ajansı Siyasi Servisi'nde çalışan Halil Onan, millî mücadele sonrası İstanbul'a dönerek yarım kalan eğitimine devam etti, 1924 yılında mezun oldu. Bir süre tekrar Anadolu Ajansı'nda ve özel okullarda çalıştı. 1929 yılından itibaren İzmir (İzmir Kız Lisesi 1936-1939), Adana, Ankara illerinde pek çok lisede edebiyat öğretmenliği ve lise müdürlüğü yaptıktan sonra maarif müfettişi oldu.