"HASTANE USULÜ BÖYLE"
Tutuklu sanık Müberra Palabıyık savunmasında, "İlk hastane şimdi orada tıbbi sekreter olarak 4 sene boyunca çalıştım ama sadece 1 senesinde Fırat Sarı ile çalıştım. Bebeklerin topuk kanlarını deftere kaydederdim. Yazı işlerine götürürdüm. Gün içinde de gelen giden hasta kayıtlarını tutardım. Bebeklere ait tüm evrakları doldururdum. Hastayla hiçbir ilişkim yoktu. Taburcu olduktan sonra dosya kontrolü yapardım. Epikriz yazmadım mail olarak gelirdi bana. Ben sadece ay sonunda dönem kapatma için medikal muhasebeye 'Dosya tamam faturalandırma yapabiliriz' derdim.
Bunu da Fırat Hoca'nın yetkisiyle yapıyordum. Fırat Hoca 'Tamam faturalandırma işlemi yapabilirsiniz' derdi ben de içeriye bunu iletirdim. Ben sadece aracı bir konumdaydım. Tıbbi anlamda ne doktor ne de hemşire bilgisine sahibim. Sadece bana verilen evrak görevlerini yapıyordum" dedi.
Fırat Sarı ile arasında para giriş çıkışına dair konuşan Palabıyık " 4000 lira kadar bir para girişi oldu o da Fırat Sarı 'Bu parayı size veriyorum çünkü hastane usülü böyle onlar bana veriyor ben de sizlere dağıtıyorum' dedi. Bu parayı da toplu olarak değil parça parça aldım. Ben ilk başta istemedim Fırat Hoca da bana 'Hayır herkese veriyorum sen de alacaksın bu sizin hakkınız' dedi. Bir örgüt üyesi olduğum için almadım ben bu parayı. Ben emeğimi satmadım, helal para kazandım suçsuzum" dedi.
BERAATİNİ İSTEDİ
Catering çalışanı tutuksuz sanık Meryem Küçükoğlu da hastaneye ait ilaçların kendisine satılmasını istediği suçlamalarını reddederek beraatini talep etti. Hakan Doğukan Taşçı'dan para aldığı iddia edilen tutuksuz sanık Meryem Küçükoğlu, "Benim olaylarla ilgili bir suçum yok. Hakan Doğukan Taşçı'dan asla bir para ya da ilaç almadım. Hakkımda verilen beyan yalandır. Tüm bu olaylarla ilgili hiçbir alakam yok" dedi.