Türkiye 6 Şubat'a asrın en büyük depremiyle uyandı. Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ikiz depremler 11 ili etkiledi. Binlerce can yitirildi, bina yıldı. O günlerde devlet-millet ve milli bilinci yüksek sivil toplum kuruluşları tek yumruk oldu. Depremin vurduğu illere adeta seferberlik başlatıldı. Üzerinden 2 yıl geçen tarihin en büyük afeti sonrasında hayata tutunanlar içinden geçtikleri Sosyo-ekonomik ve Psikolojik süreçler ile yaşama tutunma çabalarını SABAH'a anlattı:
'BEN HERKESE KOŞARKEN İLK KEZ BİRİLERİ BANA KOŞTU'
*Depremzede kadınlardan biri olan Gülseren Günaydın, yaşadığı onca soruna rağmen hayata tutunmasını SABAH'a anlattı. Rahim kanserini yendikten sonra pandemi sürecine girilmesi ve akabinde gerçekleşen ve 11 ili etkileyen yüzyılın en büyük afeti sonrasında KADEM'in Kadın Eğitim Merkezi'nin sunduğu hizmetlerle yeniden hayata devam etme motivasyonu elde ettiğini belirten Günaydın, "Ayağımda lenfödem oluşmuştu. Çok zor günler geçiriyordum, doktor dahi bulamıyordum. Kime gideceğimi, ne yapacağımı bilemediğim günler geçiriyordum. Böylesi zor günlerde KADEM ile tanıştım. Benim ihtiyacım olan şey sadece bana destek olabilecek birileriydi. Çünkü herkes dağılmıştı. O dönemde KADEM beni psikolojik olarak, manevi destek olarak adeta sarmaladı. Randevularımı çok güzel ayarladılar. Yeri geldi beni benden önce düşündüler. Birinin benimle ilgileniyor oluşu özellikle beni çok memnun etti. Çünkü ben bugüne kadar çalışmış ve emekli olmuş bir kadındım, ben herkese koşarken ilk defa birilerinden destek almak, o sevgiyi, güler yüzü hissetmek bana çok iyi geldi. Psikolojik destek sürecinde seansın başında ağlamaya başlıyordum ve seansın sonuna kadar gözyaşlarım devam ediyordu. Ama rahatlamış bir şekilde ağlıyordum. Niye ağladığımı biliyordum yani içimde yaşadıklarımı birileriyle paylaşıyordum. Benim çok sevdiğim bir laf var 'Kadın kadının yurdudur' diye gerçekten ne yapabiliyorsak bir birimizin yurdu olmalıyız ve ben bunu KADEM çatısı altında hissettim" dedi.
'BAŞIMA GELEN OLAYLARLA BAŞ ETME BECERİMİ YÜKSELTTİ
*Şeyma Koç ise "Kahramanmaraş'ta çok büyük bir felaket yaşadık. Kendi memleketimizin havasını solumaktan, evimizde uyanmaktan mahrum kaldık. 6 Şubat depremi hepimizi farklı yerlerden vurdu. Kimilerinin maddi kayıpları oldu kimilerinin yakınları hayatını kaybetti kimilerinde ise ailesi tamamen yok oldu. KADEM Destek Merkezi'nin kurulduğunu duyunca hemen buraya başvurdum. Burada arkadaşlarla sohbet etme fırsatı buldum. Alanında uzman Psikologlar her türlü desteği sağlıyorlar. Gerek bireysel güçlenme bakımından gerek sosyal hayata yeniden adepte olmak, sosyal kurumlara ulaşma konusunda, yetenek geliştirme ve istihdama katılma noktasında çok büyük destekler sunuyor. Bunun için atölyelerle, kurslarla, seminerle bu gelişim sürecine de katkı sağlıyorlar. Dolayısıyla başımıza gelen her türlü olay karşısında baş etme becerilerimizi de bizlere sundu" diye konuştu.
'BU ZORLUKTA YALNIZ OLMADIĞIMI HİSSETTİM'
*Hatice Kırma da "KADEM sayesinde duygu dünyamız gelişti. Burası sayesinde yeniden umutlandırdı. Bize sağladığı olanaklar ve imkanlar sayesinde 'yapabileceğim' umudunu yeşertti. Deprem olarak büyük acılar yaşadık ancak burada sağlanan Psikolojik destek ve atölye çalışmaları ile ruhsal ve manevi açıdan güçlendiğimi hissettim. Aslında ilk zamanlar buraya gelmek hayatını kaybedenler sonrasında, yaşanan onca sıkıntı ve acıdan sonra haksızlık gibi geldi. Ama burada vakit geçirmek moralimi yükseltti. O küçük alanlarımızdan çıkıp farklı arkadaşlar edindim. Çok daha iyi olduğumu hissettim. Bu zorlukta yalnız olmadığımızı, biraz daha yavaş yavaş her şeyin düzeleceğini hissetmeye başladık. Bu sayede hem faydalandık hem de hayata yeniden bağlandık" şeklinde konuştu.
'HAYATi BİR DOKUNUŞLA YAŞAMA SEVİNCİM DEŞARJ OLDU'
*Gülcan Ağırman ise "Çok kötü bir durumdaydım. Ailemden kimseyi kaybetmedim ama çevremdekilerden birçok kayıplarım oldu. Ben kapımı açamıyordum, çocuğuma ders çalıştıramıyordum. Ama KADEM'in buraya gelişiyle birlikte hocalarımızın bizlere sağladığı o yardımlar yeniden yaşama tutundurdu bizi. Sanki Psikolojik destek değil de hayati bir dokunuş aldık. Şöyle bir el dokunur da yaşam seviniciniz tamamen deşarj olur ya onun gibi. Şu an buradan gitmiş olsam bile kardeşim, annem kadar, candan arkadaşım kadar hepsini hatırlayacağım. KADEM bana 'alo' dediğinde ya da ben onlara aradığımda onların bana muhakkak dönüş yapacağını, dokunacağını biliyorum. İnşallah sayıları artarak devam ederler" dedi.
'ARTIK ÇOK MUTLUYUM'
*Gönül Alıç yaşadıklarını şu şekilde anlattı: "Psikolojik olarak çok zor bir süreçten geçiyordum. Etrafımda hiç kimse yoktu. Bir oğlum şehir dışında biri burada. Benim artık yaşamak gibi bir düşüncem kalmadığı noktada KADEM ile tanıştım. Burası sayesinde sosyalleştim, kimsenin merhameti yok diye düşünürken bu düşünceden kurtuldum. Kendi başıma yaşıyorum ve artık çok da mutluyum. KADEM beni bir başka değiştirdi. Komşuluğu öğrendim, arkadaşlığı öğrendim."