ŞEVKET COŞKUN: Aday ayağı kaydırmak

Şimdi moda eski alışkanlıkları daha hızlı bir şekilde gündeme koyma zamanı. Yani "Ayak Kaydırma" bu seçime girenlerin çok iyi bildiği bir yöntem. Önce Mersin Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde sahneye konmaya başlandı. Neyse ki, seçimler mayısa ertelendi de, şimdilik orda ayak kaydırmalar da ertelendi. Tabii ilk etapta kaydıranlar kendi hanesine bunu başarı…! Olarak yazdı. Kalanını artık seçim yaklaştıkça sahnelemeye devam edecekler. Belki bir seçim kazanacaklar ama herhalde o zamana kadar pek çok da çevresinde insanların eksildiğini görecekler. Tabii bu ilk etapta önemli olmadığı için zaman geçtikçe bunu farkedecekler. Tabi sıra yerel seçimlere gelecek. Zaten deneyimli olanlar muhtemel rakipleri ekarte etmenin yollarını çok iyi bildikleri için zaman içinde bunu yapıyorlar. En çok da ne zaman üzülüyorlar biliyor musunuz? Liderleri, başkanları onları çizdiği zaman. Kendileri çizildiği zaman ateş püskürmekte üstlerine yoktur. Onlar istedikleri kadar adam çizsinler. Yalanla, dolanla yapılan bir seçim ne yazık ki böyle oluyor. Bunun başka yolları yok mu ? Elbette var. Bunu yapanlar azda olsa hâlâ var. İşte toplum olarak bunları çözebilmeli ve desteklemeliyiz. Sivil toplum örgütleri bu yönde çalışmalar yapmalı. Tüm toplumu olmasa da kendi üyelerini bilgilendirme- li. Kendi üyelerinden adaylar karşı karşıya geliyorsa ki bu genellikle oluyor. O zaman tarafsız kalmayı bilmelidirler. Mersin'den örnek veriyorum ama bunun tüm ülkede aynı olduğunu biliyorum. Önce aday ayağı kaydırmakla başlayan bu süreç, kendisinin aday olmasından sonra ve seçim kazanmasından sonra başka bir safhaya geçiyor. Seçim öncesi aşamalarda yine çeşitli satışlar oluyor. Söz verdiklerine oy vermemek. İşte bir çıkar karşılığında oy vermek. Yani neresinden bakarsanız bakın çirkin şeyler oluyor, seçimlerde. Yine de yeni seçimler, yeni heyecanlar demek. Belki yeni yüzler, belki gelenin gideni aratması. Hepsi mümkün. Adayın önemli olan ne için aday olduğudur. Oy verenlerin de bunu en başta bunu değerlendirmesi gerekir diye düşünüyorum.