Büyük şehir olmak büyük düşünebilmek

Evet, mesele büyük şehir olmak mı yoksa büyük düşünerek "Büyük bir şehir" olabilmek mi? Sanırım öncelikle kavramsal düzeyde sorunları tespit etmek ve değerlendirmelerimizi bunun üzerinden yapmak daha doğru olacaktır.

TABELA YETMEZ
Önemli olan belediye tabelalarında büyükşehir yazıp yazmaması değil üreteceğimiz projeler, yapacağımız hizmetlerle büyük bir kent olabilmektir. Eğer biz zihnimizde bir değişim ve dönüşüm sağlayamıyorsak büyük düşünemiyorsak statü olarak büyükşehir olmamızın bir anlamı yoktur. Marka şehir, büyük şehir olabilmek en başta o kentte yaşayan vatandaşların belli bir kaliteyi yakalayabilmesi, haklarına sahip çıkabilmeleri, istediği ve bu şehri en iyi şekilde yöneteceğine inandığı kişileri yönetimin başına getirebilme özgürlüğüne sahip olmaları gerekir.

ORTAK AKIL ŞART
Sivil toplum örgütleri, sanayiciler ve diğer tüm aktörler belediye başkanından şehre hizmetten başka bir menfaat beklemeden yerel yöneticilerin seçilmesinde ortak akıl ortaya koymak zorundadırlar. Mevcut belediye başkanımız örneğinde olduğu gibi etrafını çeviren yaptığı her şeye 'Padişahım çok yaşa' mantığıyla alkış tutan insanlar dışında daha ehil ve sorunları tespit edip çözecek kapasiteye sahip insanların önlerinin açılması ve bir araya getirilmesi sağlanmalıdır. Kahramanmaraş sosyal yapısı ekonomisi ve kültürel yapısıyla büyükşehir olmayı hak ediyor. Ama son 10-15 yıl içerisinde bu şehre hizmet ettiğini sanan yerel yöneticileri hak etmemiştir. Tüm dünya en büyük gerçekliğin "En büyük yatırım insana yatırım" mantığını kabul etmişken bu şehirde kaç gençlik merkezi kurulmuştur? Sadece on beş bin üniversiteliyi barındıran bir şehirde yerel yönetim kaç kültürel yapıyla bu gençlere hizmet edebilecek alt yapıyı yapmıştır? Ulaşım sorunuyla ilgili neler yapılmıştır, yapılacaktır? Bu şehirde ekonomiyi ayakta tutan en önemli iki sektörden biri olan inşaat sektörü olduğu göz önüne alınırsa, iddia ederim ki; (iyi niyetli olan müteahhitlerin sayesinde) birçok şehirden daha kaliteli ve daha ucuz konut üretilen bu şehirde ne yazık ki 28 yıl önce yapılan ve 20 yıl önce revizyon görmüş ve hala imar tadilatları yapılarak bir nokta getirilmeye çalışılan imar planı vardır. Şimdi işin en garip tarafı, yeni imar planımız 3 yıl önce belediyemiz tarafından İller Bankası'na ihale için verilmiş hâlâ ortada yok. En iyi şartlarda temmuz ayında kesinleşeceği konuşulurken bu kent yıllardan beri arsa sorunu yaşamakta, arsa üretememektedir. Aslında belediyelerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan imar uygulamaları yıllardan beri yapılamamaktadır. Biz daha bu şehrin büyümesinde, sorunların çözülmesinde en önemli ayak olan imar planları bu aşamadayken kentsel dönüşüm ile ilgili hangi noktaya gideceğiz? Aslında belediyemiz 5 yılda Kıbrıs Meydanı'nda bu işi başardı. Kılavuzlu köyü şu anda gecekondulaşıyor. Neden imar planımız yok, imara açamıyoruz, planlı bir mahalle oluşmuyor? Şimdi bu noktada beş sene sonra oraya kentsel dönüşümü mü uygulayacağız yoksa gecekondu şehri yapılmak için uğraşılmış başka yerleşimleri mi kentsel dönüşüme sokacağız? Evet, yerel yöneticimiz çalışıyor, refüjlere sulama sistemleri yapıyor, parklar yapıyor. Lütfen, artık ehil insanların bu şehrin yönetilmesinde katkısı olması için Kahramanmaraşlının söz hakkının da artık olması lazım.