Sırrıberk ARSLAN: Yazıklar olsun hepimize

Yazsan, bir tarafta 'art niyet' diyen dar kafalı zırtolar, yazmasan sızlayan vicdanım… Her zaman söylüyorum; bu şehir ortak akıl özürlü, bu şehir bir araya gelememe engelli, bu şehir neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu anlamama hastası.
Bu şehrin doğal afetidir dedikoduculuk. Bu şehrin kelidir. boynuzudur, göbeğine düşmüş bombasıdır hasetlik ve kıskançlık.
Bu şehrin anadan doğma ayıbıdır iyi pilav yapanı değil, pilava fazla yağ yakanı iş başına getirmek… Kimilerinin hoşuna, kimin zoruna gitse de haksız mıyım Allah aşkına?
Mehmet Balduk'a ait tekstil fabrikasında bir kıvılcım ile çıkan yangın; bundan önce onlarca fabrikanın başına geldiği gibi sonuçlandı yine. Milyon dolarlık milli servet kül oldu gitti. Üstelik bu defa fazlası da oldu, bir ailenin de ciğerini yaktı. Ekmeğinin peşinde olan kardeşimiz Kelam Yüksel hayatını kaybetti bu yangında.
NŞA (normal şartlar altında) hemen söndürülmesi gereken yangın tam 18 saat sonra söndürüldü.
Fabrikada oluşan zarar elbette sigortalandığı şirket tarafından karşılanacak ama bu Kelam Yüksel'i geri getirecek mi? Elbette hayır.
Balduk ailesinin yerlerde sürünen moralini düzeltecek mi elbette hayır. Çöpe giden milyonlarca dolarlık milli servet gere gelecek mi, elbette hayır.
Ne bu ne de bundan sonraki fabrika yangınları kazadır belki ama kader değil.
Nerede bu şehrin duyarlı insanlarının para toplayıp belediye itfaiyesine hibe etitği köpük sıcak 2 aracı?
Teknolojinin artık sınır tanımadığı dünyada, yaşanmış ya da yaşanması olası tekstil yangınına hala hortumla su sıkarak mı mani olacağız?
Neymiş efendim, yangında kullanılacak köpüğün kullanılma süresi varmış.
Yani bu köpüğü zamanı geldiğinde yenisiyle değiştirmek çok mu zor?
Feshane'de Kahramanmaraş'ın içli köftesini, dolmasını, sarmasını tanıtmak için harcanan paradan daha mı fazla köpük değiştirmek?
Ya da köpük değiştirmek için bir işadamına gidilip yardım istendi de, geri mi dönüldü? "Hayır ben yangın söndürmek için gerekli olan köpük için para vermem" diyen mi oldu?
Kahramanmaraş bir tekstil kenti ve bu sektör kenti ayakta tutuyor.
O zaman olası yangınların önüne geçmek ya da kısa sürede söndürmek için 2-3 uzman getirerek işin üstüne gitmek çok mu zor?
Can damarın tekstilde çıkan yangını söndürecek köpüğün yoksa içli köften olsa ne çıkar, dolman olsa ne yazar?
Pir Sultan Abdal'ın dediği gibi: "Olsun be yaradan vardır.
Sanma ki zalimin ettiği kardır.
Mazlumun ahı şahı bile indirir. Her şeyin bir vakti vardır"