MEHMET BONCUK: Huzur kenti

Yaşlı Gazianteplilerin son yıllarda dillerinden düşürmediği bir söz var: "Şehirde Antepli kalmadı." O kadar olmasa da Gaziantep'te yaşayan çok sayıda göçmen olduğu doğru. Çoğunluğu komşu illerden olan göçmenler kentte hiç yabancılık çekmeden iş ve sosyal yaşamlarının sürdürme imkanı buldu. Kimi yatırım yapacak parayla geldi, kimi emeğiyle... Gaziantep halkı 'işinde, ekmeğinde' olanları yok saymadı, ötelemedi. Ondandır ki kent Türkiye'nin sayılı huzurlu şehirleri arasında yer alıyor. Bugün bazı batı illerinde zaman zaman gördüğümüz mahalleler arası çekişme, en ufak olayda patlamaya hazır bomba gibi duran kültürel ayrılıklar burada yok. Herkes birbirine benziyor, çünkü ortak noktaları çok. En başta da ekmek davası!.. Barış ve huzur kenti Gaziantep bu aralar ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya. Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ve kentin ileri gelenlerinin de her fırsatta dile getirdiği gibi sayısı 100 bine yaklaşan Suriyelinin kentteki varlığı. Yanlış anlaşılmasın Gaziantep'te yaşayan kimsenin Suriyelilerle alıp veremediği yok; hatta tersine herkes elinden geldiği kadar destek olmaya çalışıyor. Malum, Mütekabiliyet meselesi nedeniyle bazı ülkelerin vatandaşlarının Türkiye'den mülk almaları yasak. Suriyeliler de buna dahil. Yanı başımızda olmasına rağmen aramızda böyle bir sorun vardı, o nedenle Esed'in zulmünden kaçan zengin Suriyeliler soluğu körfezdeki Arap ülkelerinde aldı. Buraya gelenler de akrabası varsa onların üzerine mülk edinebildi, diğerleri oturup ellerindeki paralarını yemeye başladı. Başkan Güzelbey'in dikkati çekmeye çalıştığı konu, yarın öbür gün parasız kalacak olan bu Suriyelilerin yaşayacağı sıkıntılar ve kent yaşamına olası zararı. Güzelbey diyor ki, "Daha vakit varken Suriyeli kardeşlerimize geçici çalışma izni verilmeli. Zaten bir kısmı kaçak olarak çalışıyor. Yasal olarak çalışsınlar ki evlerine ekmek götürüp eziyet çekmesinler. Hem işinde ekmeğinde olan ülkenin yasalarına, kentin kurallarına uyar kimseye yük ve tehdit de olmaz." Doğruya doğru demek lazım. Gaziantep sanayisi başta olmak üzere kentteki pek çok imalathanede çalışacak işçi bulmak zor. Kimisi Suriyelileri kaçak çalıştırıyor. Kaçak çalışan da hem vergi kaygı hem de sosyal güvenlik sisteminin dışında olması nedeniyle ciddi kayıp anlamına geliyor. Aynı zamanda üç beş paraya çalışma zorunda kalıyor. Geçici bir çalışma izni bu insanların onurlarıyla çalışıp huzur içinde yaşamalarını sağlayabilir...