Kahramanmaraş, Kahramanmaraş olalı böyle mahşeri bir kalabalığı bir daha ne zaman görür bilmiyorum. İnsanın içten sevgisi, gönülden bağlılığı olmadan hangi güç bir insanı öğle saatinden gelip saatlerce soğukta bekleyerek akşam karanlığına kadar bir parti liderini dinletmeye zorlayabilir ki. Elbette ki hiçbir fiziki ve maddi güç. Ama Kahramanmaraşlılar 17 Mart günü bunu yaptı. Evlerinden, ocaklarından, köylerinden kasabalarından sabahın ilk ışıklarıyla kalkıp öğle saatlerinde yer kapmak için geldikleri Müftülük Meydanı'nda ne açlığa, ne tuvalet ihtiyacına ne de soğuk havaya hatta zaman zaman yağan yağmura rağmen şikayet ettiler. O adamı, o lideri, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı beklediler. 70 bine yakın yaşlısı, genci, kadını, erkeği Kahramanmaraşlının tüm yorgunluğu Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşma yapacağı platforma çıkmasıyla yerini coşku seline bıraktı. Kahramanmaraşlı her zaman olduğu gibi gönülden bağlı olduğu başbakanına sevgisini, bağlılığını ve daha da önemlisi kendini 'Kul Mustafa' olarak tanıtan (nasıl kulsa)
Mustafa Poyraz'ı değil
Fatih Mehmet Erkoç'u aday göstermesine olan teşekkürünü gösterdi. Aslında bu noktada yazacak çok şey var da, ne gerek var şimdi yazmaya… Kendi kendine hasbi kendi kendine kul muhabbeti yapanlardan zaten ne beklenir ki… Dünya bile, biri
yeryüzü diğeri
gökyüzü olarak ikiyüzlü iken… Neyse, zaten sanırım çocukluğumuzda yılbaşlarında gece yarısı çıkacak diye belediğimiz dansözlerin bir özelliği kalmadı artık. Çünkü piyasa zaten kıçı-başı ayrı oynayanlarla dolu. Evet, Sütçü İmam'ların, Senem Ayşe'lerin, Abdal Halil ağların torunları, kısaca Kahraman yurdun Kahraman evlatları Kahramanmaraşlılar, Başbakanlarının kendilerine emanet ettiği Fatih Erkoç'u
"Emanetin başımız üstüne Başbakanım" diyerek uğurladı. Eee bize de Erkoç'u içine sindiremeyenlere Mustafa Poyraz'ın eczanesine gidip sindirici almalarını tavsiye etmekten başka söz kalmadı. Emanetin Fatih Erkoç, Kahramanmaraş olarak başımız üstüne Sayın Başbakanım.