ERHAN ÖZMEN: Gençlerin gelecek planı

15 Nisan günü Gaziantep Zirve Üniversitesi'ndeki bir panelde konuşmacıydım. Paneli öğrenciler düzenlemiş "Kariyer Günleri" kapsamında. Gençler heyecanlı. Nasıl bir gelecekle, nasıl bir iş dünyasıyla karşılaşacak- larını bilmek istemişler ve "Girişimcilik ve Ticaret" panelini düzenlemişler.
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, TUSKON Başkan Yardımcısı Kasım Fincan ve ben Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Genel Başkanı sıfatıyla panel konuşmacıları olarak davet edildik bu güzel organizasyona. Moderatör Burak Türün soruyor; "Gençler, sizler gibi başarılı birer iş insanı olmak için ne yapmalı?" diye. Hayal kurun diyoruz ama hayalperest olmayın, ayaklarınız yere bassın. Çok çalışın diyoruz. Sabırlı olun diyoruz. Farklı olun, farklılıklar yaratın, başarılı olun diyoruz. Öğütler çok… Öğütlerin ardından bir gerçeği de tartışıyoruz. Aslında öğütlerin nasıl geçerli kılınabileceğini, nasıl hayata uyarlanabileceğini tartışıyoruz. "Nasıl bir Türkiye'de hayal etmeliler kendilerini?" deyince sohbetin boyutu değişiyor… 2023 için 500 milyar dolar ihracata ulaşmış, dünyanın 10. büyük ekonomisi olmuş ve 25 bin dolar kişi başı milli geliri olan, küresel markalar yaratmış bir Türkiye hayal ediyoruz. Peki bu hayal nasıl gerçekleşecek? İhracat artışlarımızdan keyifle ve gururla bahsediyoruz. 500 milyara doğru adım adım ilerliyoruz diyoruz. Hatta ben de bu sütunda sıkça bahsediyorum özellikle Gaziantep'in ihracat performansından. Kimi zaman da kendimizi dev aynasında mı görüyoruz diye düşünmüyor değilim. Neden mi; çünkü çok fazla ara malı ithal ediyor ve bunu konuşmuyoruz. Teknoloji üretimi ve ihracatı için ekonomik seferberlikten bahsetmiyoruz, tartışmıyoruz. O zaman diyorum ki bu hayallerimiz nasıl gerçekleşecek.. Madalyonun öteki yüzündeki gerçekleri önümüze koyup strateji belirlemezsek, belirlemekle kalmayıp adım atmazsak bu büyüme rakamları ile orta gelir tuzağından kurtulmak, 10. ekonomi olmak pek de kolay olmayacak hatta mümkün olmayacak. Gençlere şunu söylüyoruz, İlk önceliğimiz bireysel sorumluluklarımız olmalı. Problemi sadece dile getirmek, eleştirmek olmamalı. Bir yerinden tutup, çözüme katkı sağlamalıyız. Neden şikayetçiyseniz bir adım atın. Rahatsızlık duyduğunuz konu için bir şeyler yapın. Her şeyi devletten bekleme devri çoktan bitti. Bireysel reform gerek. Bu da STK'lar ile olur. Birlik bilinci ile olur. Bireysel devrimi gerçekleştirmek için STK'lar önemli. Ülke olarak ne yazık ki bu konuda zayıf kaldık. İlgimiz daha çok siyasete oldu… Türkiye'de 100 bin sivil toplum kuruluşu var ama maalesef sadece 5 bini aktif olarak işliyor. STK'lar çağı yakalama adına daha çok adımlar atmalı diyoruz gençlere… Ve şu örnekle bitiriyoruz sohbetimizi, Almanya'da 2 milyon, Fransa'da 1.5 milyon ve ABD de ise 1 milyon 200 bin STK etkin bir şekilde ülkelerinin kalkınmasına fikirlerle, projelerle önemli katkılar sağlıyor.
"Büyük düşünmek büyük olmaya giden en tartışmasız kapıdır."