Akaryakıt kaçakçıları BOTAŞ'a rakip oldu

Yılda yaklaşık 2 milyon ton mazotu boru hatlarıyla Suriye'den Türkiye'ye soktuğu iddia edilen kaçakçıların, 3,5 milyon ton ham petrol taşıyan Batman-Dörtyol Ham Petrol Boru Hattı'nın yıllık kapasitesine yaklaşması, akaryakıt kaçakçılığında gelinen noktayı gözler önüne seriyor. Doğu Akdeniz'de birçok akaryakıt istasyonu kapanma noktasına gelirken, kaçak mazotun Türkiye'nin her bölgesine gönderildiği öğrenildi. Kaçak akaryakıt sevkiyatının uluslararası bir organizasyonun denetiminde yapıldığı da iddialar arasında.
KÖYLERDEN
Akaryakıt kaçakçılığının kalbi konumundaki Antakya'da, akaryakıt istasyonu sahipleri ve ilgili mesleki kuruluş yetkilileri hayatlarından endişe ettikleri için isimlerinin yazılmaması kaydıyla açıklama yaptılar. Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası'ndan (PUİS) bir yetkili, kaçak akaryakıtın büyük bir bölümünün Antakya'nın Reyhanlı ilçesine bağlı Beşarslan, Sarsarin (Kulaklı) ve Hacıpaşa köyleri üzerinden Türkiye'ye sokulduğunu söyledi.
SİFTAH YAPAMIYORLAR
Her gün binlerce TIR'ın aldığı akaryakıt ülkenin her bölgesine sevk ettiğini belirten sendika yetkilisi, "TIR'lar, kamyonlar yük alma ihtiyacı duymadan sadece kaçak mazot için buralara geliyor. Kaçak mazotun fiyatı 1,2, hatta 1,1 liraya kadar düştü. Vergisini ödeyen, istihdam yaratan akaryakıt istasyonları ise günü siftahsız kapatma noktasına geldi. Birçok akaryakıt istasyonu uygun alıcı bulunursa satılacak. Ama alıcı bulmak da zor" diye konuştu.
LOKANTADA KAÇAK MAZOT
Reyhanlı'da evlerde, işyerlerinde kaçak mazot satışı yapıldığını ifade eden sendika yetkilisi, "Lokantalarda dahi satılıyor. Kaçak mazot diyoruz ama aslında yanlış. Çünkü bunların sattıkları mazot değil kimyasal bir birleşim. Akaryakıtlar kuyulardan çekildikten sonra rafineri olmadığı için tam anlamıyla ayrıştırılmıyor. Bu yakıt düşük sıcaklıklarda bile alev almaktadır. Bu yüzden birçok TIR, otobüs yanmıştır" dedi.
ULUSLARARASI GÜÇLER
Akaryakıt kaçakçılığının bölge insanının yapacağı boyutun çok üstünde olduğunu vurgulayan sendika yetkilisi, "Bu işin arkasında uluslararası örgütler var. Düne kadar eşek sırtında bidonlarla, kamyonların gizli depolarında yapılan kaçakçılık şimdi boru hatlarıyla yapılıyor. Dün bu sorunlarla ilgili rahatlıkla açıklama yaparken şimdi öldürülme korkusuyla sessiz kalmak durumunda kalıyoruz" diye konuştu.
MAZOT SATIŞI SIFIRA YAKIN
Reyhanlı ilçesinde bir akaryakıt istasyonu işleticisi de kepenk kapatma noktasına geldiklerini açıkladı. 3 yıl öncesine kadar günlük 4-5 bin litre akaryakıt satışı gerçekleştirdiklerini anlatan istasyon işletmecisi, "Şimdi ise günde 200 litre satarsak yüzümüz gülüyor. Artık mazot satışını unuttuk, sadece LPG satışıyla ayakta durabiliyoruz. Onlar 1,2 liraya biz ise 4,29 liraya satıyoruz. Onlarla rekabet edemeyiz" dedi.
BORU DÖŞEDİLER
Akaryakıt kaçakçılarının çeşitli noktalara 1,5-2 inçlik borular, hortumlar döşeyerek akaryakıtı Türkiye'ye taşıdıklarını bildiren istasyon işletmecisi, "Yarın bir gün büyük bir rafineri kurarlarsa hiç şaşırmam. Geçen yıl kaçak akaryakıt deposunda patlama olmuş ve insanlar ölmüştü. Bu tehlike her geçen gün daha da artıyor. Karayollarında, bu yakıtı kullanan her araç patlamaya hazır bir bomba gibidir" diye konuştu.
KAPANMAYA BAŞLADI
Mersin Akaryakıtçılar Derneği Başkanı (MADER) Aziz Akgül, kaçak akaryakıtın sadece sektöre değil, çevreye, insan hayatına ve devlete de büyük zararı olduğunu savundu. Akaryakıt sektörünün büyük zarar içerisinde olduğunu ifade eden Akgül "İstasyonlar neredeyse kapanma noktasına geldi. Her istasyonda 5-10 kişi istihdam ediliyor. Bu insanlar işsiz kalma durumu ile karşı karşıya" dedi.
STANDART DIŞI YAKIT
Kaçak olarak yurda sokulan ürüne akaryakıt demenin dahi yanlış olacağını söyleyen MADER Başkanı Akgül "Çünkü bu ürün standart dışı, yakma yakıttır. Sadece maddi olarak değil çevre ve insan sağlığı açısından da büyük tehlikesi var. Devletin vergi kaybı da ciddi boyutlarda. Yetkililerin bu bölgede çok daha sıkı denetim yapmasını istiyoruz. Önlem alınmaz ise zarar her geçen gün artarak büyüyecek" şeklinde konuştu.