Sırrıberk ARSLAN: Bu oyunlara alet olmayacağız

Kahramanmaraş 1978 yılında 12 Eylül'e giden yolda üzerinde oynanan oyundan her alanda büyük zarar gördü. Oyunu yazanlar ve yüz yıllar da geçse alnımızda bir kara leke olarak kalacak olan yüz karası o oyunu oynayanlar ortadan kayboldu. Olan bu güzelim şehre ve onun içinde halisane şekilde yaşayan hemşehrilerime oldu. Lanet olsun yapana ve yaptıranlara, 36 yıldır bunun faturasını ödüyoruz. Şimdi Kahramanmaraş üzerinde oynanmak istenen bir başka oyunla karşı karşıyayız. Komşu ilimizde devreye koydukları Suriyelileri bahane edilerek oynanmak istenen oyun tutmayınca bu şehre yönelenler, ne yazık ki çok az da olsa amaçlarına ulaştılar. Pazar günü 4-5 saat devam eden ve Suriyelilere ait işyerlerinin, araçlarının tahrip edildiği aralarında polislerin de bulunduğu bazı insanların yaralandığı olaylar şehrimizin adını olumsuz şekilde gündeme taşıdı. Sayın Vali bugünlerde çok ama çok stresli. Gerek kilo vermek için yaptığı diyetin verdiği stres, ki 137 kilodan 77 kiloya düşmüş bir insan olarak bunu çok iyi bilen insanım, gerekse şehirde yaşanan bu hiçbirimizin tasvip etmediği olaylar… Sayın Vali önceki gün basın toplantısında bu stresi konuşmasına, yüzüne ve titreyen eline kadar gösterdi. Elbette bu olayları yapan provokatörleri tasvip etmediğimiz gibi polisimizin oldukça zor durumda kalmadıkça orantısız bir güç kullanmasını hiçbirimiz bir insan olarak istemeyiz. Ancak Kahramanmaraş'ta ortaya çıkan durum abandone gelişen bir olay olmayıp günler öncesinde bunun duyurusunu yapan ve hazırlık yapıldığı açık açık yazılıp çizilmesine rağmen polisimizin 'yeterli' tedbiri almamış olması manidar ve su götürür yanı yoktur. Bunun savunulacak hatta neredeyse emniyet müdürüne madalya takılacak kadar övülmesi mantık kabul eder bir şey değildir. Elbette polisin TOMA'ları, copları, biber gazlarını kullanmasını istemiyoruz. Amma velakin 'geliyorum' diyen olaylar karşısında da 3-5 Suriyeliye ait iş yerlerini dikkate alarak koruyamayıp yağmalanıp, parçalanmasını önleyemeyecek kadar da aciz kalmamalıydık. O grubu polisimizin daha toplandıkları ilk yerde abluka altına alıp 3-4 saat boyunca taşkınlık yapmalarına, işyerlerini, araçları tahrip ederek bu şehrin adını dünya televizyonlarında flaş haberlerle gündeme getirilmesine "Onların anne babalarını düşünerek yapmadık. Gücümüzü kullanmadık" diyerek müsaade edilmesine de kusura bakmayın kimsenin hakkı yok. Şimdi son sözüm Suriyeli vatandaşlarımız ve yaşanan olaylar karşısında Sayın Başbakanımızın hassasiyeti ve açıklamaları ortadayken bu olayların buraya kadar uzanmasına 'Etmedik, tutmadık' sözleriyle kendini kurtarmaya çalışanlara. Biz şehir olarak bir acı yaşadık. İkinci bir acıyı bize yaşatmaya hakkınız yok. Hiçbir Kahramanmaraşlı bu oyunlara alet olmadı, olmaz. Yeter ki siz görevinizi layığı ile yapın.