Perşembe 24.07.2014
Mehmet BONCUK: Soli kurtuluyor
Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin Soli Pompeipolis kazıları için ayırdığı büyük bir kaynak var. Soli Mersin tarihi ve turizmi için çok önemli. Kazılar 16 yıldır sürmesine rağmen bir türlü bitirilememiş ve önemli yol alınamamıştı. Şimdi ise Burhanettin Kocamaz'ın özel ilgisi ile bu önemli kazı 5 yıl içinde bitirilecek. Ayrılan para ise bu yıl için 650 bin lira civarında. Böylesine önemli bir bütçeyi meclisten geçirerek bu kazının geleceğini kurtarmak Mersin'e yapılabilecek en büyük yatırımdı. Çocukluğumuzda bu sütunların arasından geçerek Viranşehir sahilinde denize girmeye giderdik. 16 yıldır ise bu alan kapalı ve yeni nesil bu sütunları bile görmedi. Yeni ortaya çıkarılan tarihi eserler ile Efes Harbeleri ayarında bir zenginliğe Mersin kavuşacak. Deniz temiz mi? Mersin Şehir Plancıları Odası Başkanı İsmet Güllü'nün yaptığı açıklamalar üzdü ama bir gerçeği de ortaya çıkardı. Yıllardır eski Belediye Başkanı Macit Özcan'ın slogan haline getirdiği "Kentin merkezinden denize girilecek" sözleri artık Güllü'nün açıklamalarından sonra geçerliliğini korumuyor. İsmet Güllü'nün söylediklerine göre 1968'lerde Atatürk Parkı ile başlayan dolgu alanı bugün Mezitli'ye kadar uzanan geniş bir kesimi içine alıyor. Bu dolu alanları denizin pisliğini dışarı atmasına engel oluyor ve temiz deniz de Mersinlilerin yüzme hayali de sona eriyor. Şimdi çoğunuz bana kızıyorsunuzdur, biliyorum ama ben de aslına bakarsanız Şehir Plancıları Odası Başkanı İsmet Güllü'nün yalancısıyım. Belki bir başka oda ya da yetkili yine bir açıklama yapacak ve "Hayır Deniz Temiz" diyecek. Zaten Sağlık Müdürlüğü her yıl nerelerin temiz olduğunu ölçüm yaparak bize söylemiyor mu? Şimdi bu deniz temiz mi Kirli mi? Vatandaşın kafası karıştı. Bu açıklamadan şunu anlıyorum: Denize girilebilecek düzeyde ama öyle tertemiz deniz hayali pek mümkün değil gibi. Bu daha çok sağlık açısından risk taşımıyor anlamı içeriyor. Mavi bayrak verilen yerler ise kent merkezine göre daha temiz ve ideale yakın. Yıllardır bu konuda bir açıklama yapılmıyordu. Geç de olsa İsmet bey bir açıklama yaptı. Kendisini kutluyorum. Dolayısı ile insanlar kent merkezinde denize giremedikleri için ve sadece seyrettikleri için deniz kenti olgusunun oluşamadığını belirten İsmet Güllü "Bu nedenle halk giremediği denizi hissedemiyor" tespiti yapıyor. Yıllar önce insanlar sadece denizi görmek için bile Atatürk Parkı'na girdiğini, sonraları bu alışkanlığın ortadan kalktığını söyleyebilirim.