Yasa tanımaz belediyecilik

Adana Büyükşehir Belediyesi'nde imarla ilgili alınan kararların yasalara aykırı olduğu ileri sürüldü. Bir dönem Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı görevini yürüten Harita Kadastro Mühendisi Murat Çelik, belediye meclisinin Haziran ayı oturumunda onayladığı 28 imar değişikliğinin yasalara aykırı olduğunu iddia ederek hatanın düzeltilmesi için belediyeye başvurdu. Olumsuz yanıt alması halinde konuyu yargıya taşıyacağını açıklayan Murat Çelik, geçmiş yıllarda alınan kararların da itiraz yapılması halinde iptal edilebileceğini söyledi.

YASAYA UYULMUYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca hazırlanarak yürürlüğe giren Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 31/3. maddesinde; "Plan paftası, plan notları, plan raporu bulunmayan ve plan teklifi niteliğini haiz olmayan, müellif tarafından yapılmayan ve imzalanmayan planlar, idarelerin karar mercilerine sunulamaz" denildiğini anımsatan Çelik, Büyükşehir'de imza yetkisine sahip şehir plancısının olmadığını öne sürdü. Çelik, müellifin imzası olmayan planların meclise dahi sunulamayacağı yönündeki yönetmelik hükmüne rağmen bu nitelikteki planları kabul ettiğini söyledi.

KADRO VERİLMEMİŞ
Adana'da şehircilik ve belediyecilik alanında yapılan eleştirilerin başında "plansız kent" olgusunun geldiğini anımsatan Çelik, "Çağdaş kentleşme çabası içinde olması gereken belediye, imar alanında yasalara aykırı hareket ediyor. Daha işin başında yanlış yapıyorsanız peşinden de yeni yanlışlar gelecektir. Büyükşehir Belediyesi, Plan Yapımını Yükümlenecek Müelliflerin Yeterliliği Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen 'İdare, plânlama işlerinin hazırlanması, ihale edilmesi ve onanmasında bu Yönetmelik hükümlerine uymak zorundadır. İdare tarafından yapılan plânlarda, bu Yönetmelikte belirtilen yeterlilik gruplarına uygun en az bir müellifin, plân yapım sürecinde, plânlama biriminde ve kadrolu olarak istihdamı şarttır' denilmesine rağmen böyle bir kadro oluşturulmamıştır. Adana'daki şehircilik yıllardır bu şekilde uygulanıyor" dedi.

YANLIŞTAN DÖNÜLSÜN
Bu eksikliğin en kısa sürede giderilerek belediyede yapılan imar planı değişikliklerinin yönetmeliklere uygun hale getirilmesini talep eden Çelik, "Şu anda, belediye, belediye meclisi, encümen, ilgili komisyonlar bilerek suç işlemektedir. Ben sadece Haziran ayı oturumundaki kararlara itiraz ediyorum. Ancak, herhangi biri aynı gerekçeyle yıllar önce alınan bir karara da itiraz edilebilir. Çünkü bu eksiklik geçmiş yıllarda da ortadan kaldırılmamış. Ben yapılan yanlıştan dönülmesi ve bu saatten sonra alınan kararların yasalara uygun olması için belediyeye başvurdum. Dilekçelerime olumsuz yanıt gelmesi halinde konuyu yargıya taşıyacağım" diye konuştu.

BELEDİYE LADES OLDU
Meclisin Haziran ayı oturumlarında, belediyenin idare mahkemesi tarafından iptal edilen 28 adet kararının görüşülmesine dikkat çeken Çelik, "Mahkeme kararları belediyede yapılan uygulamaların yanlışlığının boyutunu gösteriyor. Oysa yargı süreci başlamadan önce karar askıda iken itirazlar yapılıyor. Bu itirazlara doğru bir yaklaşım sergilenmeyince konu yargıya intikal ediyor. Bu sefer belediye yargı kararıyla yanlışından dönmek zorunda kalıyor. Belediye bile bile lades oluyor. Oysa bu yanlışlar hiç yapılmayabilirdi" diye konuştu.

UZMAN GÖRÜŞÜ
Adana Barosu Çevre Ve Kentleşme Komisyonu Eski Koordinatörü Avukat Ümit Arif Özsoy şöyle dedi; İdare, bir idari işlem tesis ederken her ne kadar kamu gücü kullanıyor olsa da bu durum da ilgili kanununa, tüzüğe ve yönetmeliğe uygun davranmak zorundadır. İdarenin her türlü işlem ve kararı yargısal denetime tabi olup mevzuata uygun olmak zorundadır. Bu idare tarafından yapılan imar planlarını ve kararlarını da kapsar. Yönetmelikteki belirtilen yeterlilik gruplarına uygun en az bir müellif olmadan alınan karar Büyükşehir Belediye Meclisi'ne sunulmuş ise dava açılması halinde iptal edilme olasılığı yüksektir. Mevzuata uygunluk idarenin tüm işlem ve kararlarında aranır bu da onlardan biridir.