TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Melih Baki, Çatalan Barajı İçme Suyu Projesi'nin devreye girmesiyle Adana'nın su ihtiyacını karşılayan kuyuların kapatılmasının büyük bir riske neden olduğunu savundu. Çatalan'dan önce yer altı sularının derinliğinin 7 ila 11 metre arasında olduğunu belirten Baki, kuyuların kapatılmasının ardından ise bu seviyenin 2-3 metreye seviyesine yükseldiğini söyleyerek, "Kanal 1'inci duraktan Güney Adana'ya doğru alan risk altındadır. Çok katlı binaların bodrumları suyla doldu. Olası bir depremde bu binalar, inanılmaz derecede riskli olacaktır. Bu binalar kağıt gibi yıkılacaktır" dedi.
ADANA'YI BEKLEYEN TEHLİKE
Çatalan öncesinde Adana'daki tüm içme ve kullanma sularının tamamının kuyulardan temin edildiğini ve günde 2-3 milyon küp su çekildiğine dikkat çeken Baki, Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak Bilim Kurulu aracılığıyla yaptıkları detaylı inceleme ile Adana'yı bekleyen tehlikeleri araştırdıklarını açıkladı. Kenti yönetenlerin böyle bir araştırma yapmaya ihtiyaç duymadığını da vurgulayan Baki, çalışmaların sonucunda belediyelere ilettikleri raporda, özetle şu görüşler yer verdiklerini söyledi:
UYARILAR DİKKATE ALINMADI
"Yeraltı su kuyularının kapanmasıyla beraber, Adana'daki yeraltı su seviyesi doğal seviyesine gelecektir. Çünkü Adana bir basendir, çukurdur, dere yataklarının, nehir yataklarını getirmiş olduğu ve oluşan sellerin taşıdığı alüvyon kökenli birimlerle dolmuştur. Altında kum, çakıllı seviyeler yer altı suları ile dolacaktır. Ve mevcut çok katlı yapıların bodrum katları su dolacaktır. Başta turistik yapılar, oteller başta olmak üzere çok katlı yapılar risk altındadır." Baki, oda olarak yaptıkları uyarıların yerel yöneticiler tarafından dikkate alınmadığını sözlerine ekledi. Aynı dönemde yapımına başlanan Regülatör Köprü'ye de karşı çıktıklarını ama itirazlarının kabul görmediğini hatırlatan Baki, "Seyhan Nehri 6-7 defa yatak değiştirmiş. Su tutulduğu zaman yer altı suları, doğal seviyesinden 1.7 metre daha fazla su yükseldi. Çok katlı binaların bodrumları suyla doldu. Asıl tehlike burada. Bunun anlamı şudur. Olası bir depremde bu binalar, inanılmaz derecede riskli olacaktır. Bu binalar kağıt gibi yıkılacaktır Çünkü zemin artık eski zemin değil. Su, en büyük kimyasal eriticidir ve temellerdeki betonu, demiri inanılmaz derecede aşındırmıştır" diye konuştu.
BİLİNÇSİZCE MÜDAHALE
Vatandaşların bilinçsiz bir şekilde, bodrumdaki suları çekmeye çalıştığını bildiren Baki, "Suyu çektiği zaman da kum çekiyor ve dolayısıyla temelin altını da boşaltıyor. Olası bir depremde bu binalar, en büyük risk faktörüdür. 1998 yılı Ceyhan Depremi, Adana'dan yaklaşık 53 km uzakta ve ters fay çalışmasına rağmen bu büyüklükte oluşan depremin; yaptığı hasar bakımından dünyada en büyük hasara yaratan deprem olarak tarihe geçmiştir. Düşünün ters fay çalışıyor, enerjisini dikey yönde boşaltıyor, Adana'ya 53 km yaptığı hasar ise dünya tarihine geçecek büyüklükte" şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM YOLLARI
Olası bir depremde bodrumları suyla dolmuş çok katlı yapıların tamamının ne olacağını düşünmek bile istemediklerini ifade eden Baki, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Adana'nın en önemli sorunlarından birisi, yer altı sularına ilişkin nasıl bir çözüm getirileceğinin hiçbir stratejik planda yer almamasıdır. Zaman kaybetmeden bu binaların envanteri çıkarılmalıdır. Envanter çıkarıldıktan sonra mevcut durumları ve olası bir depremde karşılaşacakları sorunlar belirlenmeli ve ona göre müdahale yapılmalı. Sonuçta bulunduğumuz bölge birinci derecede deprem bölgesi."