DENİZ KARA: Merhaba,

Bugünden itibaren haftada bir gün Mersin'in sorunlarını, bu sorunlara dair çözüm önerilerini, kentin güzelliklerini, çirkinliklerini kısacası bu şehrin gündemine dair ne varsa dilimin döndüğü, kalemimin yazdığı müddetçe aktarmaya çalışacağım. 2003 yılından beri SABAH ailesinin içindeyim. Ailemizin bütün fertleri gibi bende konuların üzerine korkmadan, usanmadan, yılmadan gittim, gitmeye de devam edeceğim. Her zaman gazetecilik ilkelerinden ayrılmadan görev yapacak, kalemimle sizin sesiniz olmaya devam edeceğim. Görev yaptığı süre içerisinde başarıyı anlatırken kimilerini sevindirmiş, olumsuzluğu eleştirirken de kimi kesimleri üzmüş, kızdırmış olabilirim. Onlar emin olsun ki, bu tavrımdan hiç sapma olmayacaktır. Bu meslek bize okuyucuya doğru bilgiyi aktarmanın birinci kural olduğunu, her zaman haklının yanında haksızın karşısında olmamız gerektiğini öğretti. Mersin kimine göre 'kozmopolit' kimine göre 'kazmapolit' bir şehir. Adını veya adlandırmasını kim ne olarak yaparsa yapsın bu şehir; dağı-taşı, denizi- güneşi, domatesi-biberi, sanayisi-ticareti ile 2 milyona yakın insana ev sahipliği yapan kan ekseniz can biten bir yaşam kentidir. Yıllarca Adana ile rekabet etmeye çalışırken şimdilerde Adana'nın yakalamaya çalıştığı bir şehir oluşu boşuna değil. Mersin için yazacak yapacak çok şey var ama yerimi bu kadar. Gelecek haftalarda hepsine yer vereceğiz. Bu arada bana muhabir olarak çalıştığım gazetenin Mersin temsilciliği görevini veren, gözüm gibi baktığım SABAH Güney'de köşe vererek haftada bir sizlerle sohbet etme imkanını sağlayan başta Bölge Koordinatörümüz Ersin Ramoğlu olmak üzere tüm yöneticilerime teşekkür ediyorum. Hoşbuldum dostlar… Haftaya görüşmek üzere…