Paralel yargı hâlâ adliyede

Paralel Yapı'nın Adana Adliyesi'ndeki etkisinin azalmadığının, HSYK seçim sonuçlarına bakıldığında net olarak anlaşılacağı öne sürüldü. Paralel Yapı'nın Adana Adliyesi'ndeki gücünün yüzde 25-30 civarında olduğu, yapıya mensup bazı hakim ve savcıların başka illere tayin olmasına rağmen hala ilişkilerinin dolaylı olarak devam ettiği ve verilen kararlarda etkili olduğu bildirildi. Adana emniyetinde özellikle istihbarat, terör ve organize suçlar biriminde görevli Paralel Yapı mensubu polisler hakkındaki soruşturma ve tutuklanma istemlerinin reddi ve tahliyesine yönelik kararların, hala direnen paralelin hakim ve savcıları tarafından verildiği öne sürüldü.

LİSTELER İLGİLİ BİRİMLERDE
Adana Adliyesi'ne yakın kaynaklar, bu yapının aktörlerinin genel olarak özel yetkili mahkemelerin hakim ve savcıları olduğunu, bunların kendilerinden olmayan hakim ve savcıları küçük gördüğü, hatta dışladığı iddiasında bulundu. Kendi aralarında gruplar oluşturan Paralel Yapı mensubu hakim ve savcıların, HSYK'ya olan güvenlerinden dolayı fütursuzca söz ve davranışlarda bulunduğu da öne sürüldü. Bu duruma örnek olarak Adana ve Hatay'daki MİT'e ait yardım TIR'larının durdurulması ve 17 Aralık olayında Başbakanın tutuklanmasının hedeflenmesi gösterildi. Paralel Yapı'nın Adana Adliyesi'nde bulunan uzantılarının kimlerden oluştuğu konusunda da çalışmaların yapıldığı ileri sürülüyor. Değişen HSYK'ya rağmen hala direnen ve Paralel'in isteği doğrultusunda kararlar veren hakim ve savcıların isimlerinin ilgili birimlere ulaştırıldığı belirtildi.

KARARLAR HUKUKSUZ
AK Parti hükümeti döneminde yargıda görevlendirilen 2 bin hakim ve savcının Fetullah Gülen'e biat ettiği ve bu kişilerin hoca tarafından seçildiği öne sürüldü. Adliyelerde cemaatin gücü olarak görev alan hakim ve savcıların yasaya ve vicdanlarına göre karar verme yerine emniyetteki kadroları ile işbirliği içerisinde Paralel Yapı'ya hizmet ettiği de iddialar arasında. Paralelci hakim ve savcıların takip ettiği dosyalar hakkında verdiği kararların Adalet Bakanlığı müfettişleri tarafından incelenmesi halinde, çok sayıda hukuksuzluğun ortaya çıkacağı belirtildi. Paralel Yapı'nın özel yetkili mahkemeler, savcılık ve emniyet içerisindeki kadro gücünü kullanarak yasadışı bir şekilde siyasi parti temsilcilerinin, iş adamlarının ve topluma yön verebilecek kişi ve kuruluşları dinlemeye aldığı, özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri kaydederek şantaj aracı olarak kullandığı öne sürüldü. Yapı mensubu hakim ve savcıların, önemli davalarda yasadışı delillerle ve hukuki olmayan kararlarla korku imparatorluğu kurduğu da dile getirilen iddialar arasında.

TÜRKİYE'NİN İDARESİ GÜLEN'E
Fetullah Gülen ve ekibinin üç alanda hükümetin önemli kanadını ele geçirmeye çalıştığı vurgulandı. Hedefin 50 yıllık projenin aşama aşama hayata geçirilmesi olduğu, bu projenin arkasında ise İsrail, ABD ve Ortadoğu Projesi'nin olduğu bildirildi. Ortadoğu projesinin gerçekleşmesi için engel olarak görülen Türkiye'nin yumuşak geçişle sevk ve idaresinin hoca ve ekibine verilmesi de planın bir parçası olduğu vurgulandı.