Giriş Tarihi: 7.11.2014

Sırrıberk ARSLAN: Dokuz canlı değilseniz...

'Dokuz canlı' olmaya çocukluğumuzda çizgi film kahramanlarında, gençliğimizde de Cüneyt Arkın filmlerinde şahit olurduk. Onlar ölüp ölüp yeniden dirilirdi sanki dokuz canlı gibi. Peki, şimdi nereden çıktı bu dokuz canlılık diye soranları fazla meraklandırmayayım. Yağmurun toprağı ıslatmaya başlamasıyla birlikte ölüm haberleri gazete sayfalarında mantar gibi çoğalmaya başladı. Dağlardan topladıkları mantarları yiyerek ölenlerin haberleri… Mantarın ancak laboratuvar ortamında ayırt edileceğini ve rastgele yenilmemesi gerektiği defalarca yetkililerce söylenmesine, onca sonu ölümle biten zehirlenme haberlerine rağmen ne yazık ki bu mevsimde mantar zehirlenmeleri artıyor. Kahramanmaraş'ta da doğadan toplanan mantarların insan sağlığı açısından son derece tehlikeli olmasına aldırış etmeyen özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşların, bu mantarları toplayarak yediklerine hatta yol kenarlarında sattıklarına şahit oluyorum. Oysa bu mantarların toplanıp yenilmesi de satılması da doğru değil… Kahramanmaraş yöresinde de ölümlere şahit olduğum bu mantarlar için insanların 'Yok artık!' dedirtecek inanışlara sahip olması da bir başka cahillik. Neymiş efendim, yoğurtla birlikte yenince mantar zehirli olmazmış. Mantar pişince zehri gidermiş. Tuzlu ya da sirkeli suda bekletilen mantarın zehrinin gideceğine inananlara, hatta acı ve bir o kadar da komik olan salyangozların yediği mantar zehirsizdir diyenlere şahit oluyorum. Sevgili okurlar yazıyı kaleme almadan önce görüşlerine başvurduğum uzmanlar doğadaki mantarların zehirli ya da zehirsiz olduğunun belirlenmesinin mantar uzmanları için bile imkansız olabildiğini aktardı. Başta söylediğim çizgi film kahramanı ya da Cüneyt Arkın gibi sekiz defa ölüp dokuzuncu defa dirilecek kadar dokuz canlı değilseniz lütfen böbrek yetmezliği ve ardından karaciğer yetmezliğine dönüşüp, çoğunluğu ölümle sonuçlanan mantar için hayatınızı riske atmayın. Yok, bu pembeymiş, pür mantarıymış, yok bu dere yatağı mantarıymış, siyahmış… Hepsi fasafiso… Ben size bir şey diyeyim, ister dinleyin, isterseniz de tahtalıköyde buluştuğumuzda "Sen haklı ya da haksızmışsın" deyin. Marketlerde ya da semt pazarlarında satılan, tazeliğinden emin olmadığınız, ambalajı bozulmuş kültür mantarlarından bile uzak durun. Haftaya buluşuncaya kadar, nasıl yaşarsanız yaşayın, amma çıkarlarınız için kimseyi satmadan, yufka yüreğinizi de bir gün size kol böreği olarak döndürecek olanlara açmadan hoşçakalın.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.